"Önce hiç olmaktan kurtulmalıyız"

322 12 0
                                    

Multimedya' İlayda

#Demi lovato:Made in the USE
#Jessie J: Flashlight

Korkunç sonu beklerken biri beni hızla geri çekti ve birbirimizin üstüne düştük. Bu esnada şoför küfrederek yanımızdan uzaklaşmıştı.

Kafamı kaldırıp beni kurtaranın kim olduğuna baktım. Görkem'di.

Yerden kalkıp benim de doğrulmama yardım etti. Üstümdeki hayali tozları bir çırpıda temizledim. Sonra gözlerimi Görkem'e çevirdim. Nihayet benden önce konuşmaya başladı.

"Miray iyi misin?"

Ne diyeceğimi bilemedim ve ağlayarak ona sımsıkı sarıldım. Çok geçmeden o da aynı şekilde karşılık vermişti.

Ne hissediyordum bilmiyorum. Öfke mi, hüzün mü, aldatılmışlık mı? Benden çok şey kopmuştu. Ne koptuğunu bilemesem de.

Hıçkırıklarım kesilince Görkem benden yavaşça ayrıldı.

"Şimdi daha iyi misin?"

Kendimi toparlayıp cevap verdim.

"İyiyim"

"Yürümek ister misin?"

"Çok iyi olur"

Nereye gittiğimizi bilmeksizin yürümeye başladık. Yüzüme doğru esen hafif rüzgârla beraber yavaş yavaş kendime geliyordum.

Emir bana hepten zarardı. Artık ondan uzak durmalıydım. Bu ne kadar zor olursa olsun böyle olmalıydı.

Biraz daha yürüyüp sahil kenarına geldik. Boş banklardan birine oturup, saatlerce ikimizden birinin konuşmasını bekledik. Bunu ne Görkem ne de ben yaptım. Ama nihayetinde suskunluğu bozan Görkem olmuştu.

"Noldu anlatmak ister misin?"

Söze nasıl başlayacağımı bilemiyordum. Olanları anlatmalı mıydım? Sanırım Hayır. Görkem beni anlardı ama anlatmak istemiyordum.

Derin bir iç çekip konuşmaya başladım.

"Bazen kendimi çok kıymetli sanıp bi anda yere çakılıp gerçekleri görüyorum. Bazen de niye yaşıyorum diye soruyorum kendime. Harbiden niye yaşıyorum. Şu hayatta hiç yüzüm gülmedi ki. Zenginim param var, güzel bi aileye sahibim. Ama yüzüm hala gülmüyor. Ne bu şımarıklık mı dersen, hayır değil. Benim hayatımda bi şeyler eksik. Çok mu kötüyüm Görkem; sevilmeyi, mutlu olmayı hak etmeyecek kadar mı kötüyüm?"

Ne diyeceğini bilmiyormuş gibi sadece yüzüme bakıyordu. Bi kaç saniye sonra dudak kıvrımlarında bir tebessüm belirdi.

Usulca eğilip, yanağıma bir buse bıraktı.

"Sen sevilmeyi ve mutlu olmayı en çok hakedenlersin. Böyle düşünmene gerek yok. Hem artık eve gitsen iyi olur neredeyse sabah olacak. Ben seni bırakayım."

Diyerek ayağa kalktı ve elini bana doğru uzattı.

Ben daha hala yanağıma bıraktığı öpücüğün etkisindeydim. Ama sonunda arkadaşça olduğu kanısına vardım ve uzattığı elinin içine avuç içimi bıraktım.

-------------------------------------------

Eve gelir gelmez hemen kendimi yatağa attım. Üzerimdeki kıyafetten de bir çırpıda kurtulup odanın bir köşesine fırlattım.

Kendime gerçekleri hatırlatma zamanıydı.

Evet Miray, Emir senin neyin?
Hiçbir şeyin

Ondan beklediğin bi şey var mı?
Hayır

TATMİNATÖRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin