Adamın cesedini sürükleyerek dışarı çıkardık ve evin arkasındaki bahçeye gömdük. Şimdi sıra evdeki kanı ve beyin parçalarını temizlemekteydi. Serdar bu işi bana bıraktı. Bende ordan bulduğum bir poşetin içine beyin artıkları doldurduktan sonra kanın olduğu yere su dökerek biraz olsun giderttim. Zaten diğer odaya geçmemiz gerekiyordu. Kan kokan bu odada uyumak pek mümkün gibi değildi. Güneşin doğmasına 1 saat vardı. Bizde uyumak yerine oturup konuşmayı biraz dertleşmeyi tercih ettik. Uzun zamandır Serdar la dertleşmemiştik, bu bize iyi gelebilirdi. Konu anne ve babamızdan açıldı. Onlar yaklaşık 3 sene önce bir trafik kazasında ölmüşlerdi. Onları ikimizde çok özlüyorduk. Bir çocuğun sahip olabileceği en iyi ebeveynlerdi. Dayım, suçlu oydu. Suçlu dayımdı. O gün arabayı o kullanıyormuş, düğünden döndükleri için babamda dayımda sarhoşmuş. Annem kullanmak için nekadar ısrar etsede dayım tersleryerek sürücü koltuğuna oturmuş ve BAAMM !... sonuç annemiz ve babamız ölü ama dayımız sakat. Sadece sağ bacağı sıkıştığı için o bacağını kesmişler ve şuan koltuk değneğiyle yürüyor. Bu konu hakkında konuştukça ikimizde nefretle doluyorduk. Zaten dayım bizi hiç sevmezdi, biz de onu sevmezdik. Şimdi anne ve babamızı öldürmek neymiş ona göstericez. Bize yalvarıcak ve biz annemi terslediği gibi onu tersleyip işimize devam edicez.
Sabah olduğunda birkaç saatlik uykuyla olmamıza rağmen oldukça dinç duruyorduk. Ve bu işimize gelmişti. Daha fazla zaman kaybetmeden evden çıktık ve dayımın evine doğru yürümeye başladık. 42 yaşında olmasına rağmen evli değildi ve tek başına yaşıyordu. Yaklaşık bi yarım saat yürüdükten sonra evin önünde durduk. 2 katlı bi evdi ve baya büyüktü. Tek başına böyle bir evde ne yaptığını merak etmedik değil. Ama pekte umrumuzda değil şuanda. Çünkü yapıcak daha iyi işlerimiz var. Serdar kapıyı tıkladıktan sonra açılması için bekledik. Kapı açıldığında dayım şaşkın gözlerle bize bakıyordu. Bizde gülümseyerek ona baktık. Hâlâ ayakta dikilirken Serdar "Aa dayıcım biricik yiğenlerini içeriye davet etmiycek misin ?" Dedi ve alayla dayıma baktı. Dayım kaşlarını çatarak bir iki adım geri çekildi. Bizde sallanarak içeri girdik ve dayımın yanımıza gelmesi için bekledik. Geldiğinde Serdar koltuk değneğine tekme atarak düşürdü. Hemen sonra dayımda dengesini kaybedip düştü. Serdar ayağıyla üzerine bastırarak yerden kalkmasını engelledi. Dayım şaşkınlıkla ve nefretle bize bakarken " Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz ? Çek şu pis ayaklarını üstümden !" diye bağırdı. Ama aksine Serdar daha da bastırdı. Bende bu sırada çantadan işe yarar birşeyler bulmaya çalışıyordum. Bir neşter ve bir adet bıçağı çıkartarak çantayı kapattım. Yere çöktüm ve neşteri sevgili dayıcığımın yüzüne doğru yaklaştırdım. Bağırarak yüzünü kaçırmaya çalışıyordu ama Serdar elleriyle tutarak sabitledi. Neşterle gözünün altındaki torbayı kesmeye başladım. Deri büyükçe yarılırken diğer gözüne geçtim. Dayım o kadar çok bağırıyordu ki kulaklarım ağrımaya başlamıştı. Diğer gözüne geçmeden dilini dik bir şekilde ortadan ikiye yardım ve diğer göze geçtim. O da bittiğinde neşteri bastırarak kulağından dudağına kadar gülümsemeye benzer 2 çizik attım. Son olarak ellerini tuttum ve çenemin ucuyla bıçağı gösterdim. Serdar sağlam olan bacağına bıçağı sertçe sapladı ve sonra döndürerek çıkarttı. En son olarak da kalbine bıçağı saplayıp çekti. Dayım kan kustuktan sonra nabzı durdu ve öldü. Hemde hakettiği şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadist İkizler
Paranormalİkilzer intikam için geliyor. Artık kaçmaktan başka çare yok.