Omzuna dokunan el, onu geçmişte yaşadığı düşüncelerden arindirmakla kalmadı. Kendine ayrı bir cesaret kattı. Kaan dedi. 'Gel otur seninle konuşmak istiyorum' diye yanına çekti. Ve boğazını temizleyip aşkım bizim seninle birlikte geçen ömrümüz şu misali akıp giderken; hayatımıza sanki geçmişten biri küllerini savurup bizi darmadağın ediyordu.Ben artık oraya gidip yuzlesmeye karar verdim. Kaan sonuna kadar dinlemisti. Bunu söyleyen sen misin? ??!!
Cemre geçen hafta hastane odasında bana anlattıklarını dinlediğim de, efe öyle şeyler söyledi ki ben bile nefret ettim.
Şimdi hanim efendi durmuş ben gidip konuşacağım diyor.
Sen dalga mı geciyon adam mı seciyon 'diye bağırmaya cagirmaya başladı.
Ailedeki herkes bu geçmiş denilen illetten kurtulamamisti.
Cemre ise kararlı bir şekilde son defa aşkım. .
Bunu yapmak zorundayım. Yoksa hep hortlak gibi çıkıp gelecek. .
Cemre hem ağlıyor hemde kaana buna mecburum. Anneme bile söylemedim.
Senin her konuda haklı olduğunu biliyor, sana kendimden bile çok güveniyorum. Kaan'da yumusamis. .
Cemre farkında olmadan bir kadının en güçlü silahı olan gözyaşı ile kocasının taş kalbini pamuk haline getirmişti. .
Eeee dedi:kaan ne zaman gidiyoruz! !
Dediğinde ....
şey aşkım yaa ben tek gitmek ona karşı içimde ne varsa kusmak bir daha onu hayatımda istemedigimi söyleyip, sonra da annemin şefkatli kollarında bir kaç gün huzur bulup ....eski, neşeli Hayat dolu...adım gibi evime bereket ve huzur getiren o mutlu kadın olmak istiyorum. .
Tamam aşkım sen yinede duygularını yaz ....
Onada mektup olarak verirsin. Hiç düşünmemişti Cemre .
Ona mektup yazmak ne yazardı nasıl bir başlık atması gerektiğini bilmiyor..
Iyi fikir deyip gecistirdi.kaan ona her zaman yar ve yardımcı oluyor. Kaleminden çok yüreğine güveniyor.
Biricik eşi ne destek olmaya gönüllü bir askerdi. ..
