Impossible(Lilo)

4.Bölüm

Louis'nin önerisi üzerine girdiğimiz barda önüne gelen her kıza böyle bakacağını bilseydim asla bu kadar çabuk kabul etmezdim. Kesinlikle. Kafamı Louis dışında her yerde gezdirirken Niall'ın Zayn'le bıkkın bir şekilde konuştuğunu görüp dikkatimi onlara vermeye çalıştım. Harry bize Niall'ın ani itirafını anlattığından beri Niall'ın tavırlarına dikkat ediyordum ve o gerçekten sevimliydi. Harry'e bakarken bile heyecanlanması ve aynı zamanda yanaklarının kızarması çok güzeldi. Ve ben bunarı gördüğüm an Harry'e daha çok kızıyordum. Nasıl olur da bir insanın bu denli fazla olan sevgisini umursamazdı ki?

Niall ve Zayn yeniden yerlerine oturduklarında gözlerimi yeniden etrafa bakınan Louis'ye çevirdim. Bu gece gerçekten uzun olacaktı.

1 HAFTA SONRA

Louis'den de o aptal Aria'dan da nefret ediyordum. Cuma günü okulu asıp bara gitmiş ardından ise sarhoş olduğumuzdan kumsalda sabahlamıştık. Bunun üzerine Harry'nin hasta olmasıyla Louis benim odam da fazlasıyla zaman geçirmeye başlamıştı. Hafiften öksürmeye başlamasıyla bende oda arkadaşımı bir süreliğine dışarıya göndermiştim. Yani yanımda kalmaya başlamıştı. Bu sırada Aria onu arayıp sürekli nasıl olduğunu soruyordu ve bugünde odama geldi. Benim odama. Louis'nin hasta olmasına rağmen- ki artık gerçekten hasta olduğunda şüpheliyim- inanılmaz derecede yakınlaşmışlar ve bende buna dayanamayıp odadan çıkmıştım.

"Hey Liam, hadi Harry ve Niall'ın yanına gidelim. Ne yapıyorlarmış acaba?" 1 Saatin sonunda odama dönecekken Aria'nın bana gülümseyip gideceğini söylemesi ve benimde sinirle odama gitmem üzerine Louis'yle karşılaşmıştık. Pişkin pişkin sırıtmasıyla aralarında neler olduğunu tahmin etmek istemiyordum ancak düşüncelerim tamamen odamda neler yaşanmış olabileceğindeydi. Herneyse.

"Tamam gidelim." Sonrasında da odaya girmiş ve asıl olanlar orada olmuştu. Harry'nin Niall'ı Zayn'den kıskanması ve ardından öpüşmeleri her şeyi filizlemişti. Ve beyinsiz Louis aklından geçen her şeyi eyleme geçirme özelliğiyle davranışlarına en ufak bir kısıtlama getirmeden konuşmuştu.

"Sanırım seni öpeceğim Liam." Kolumun altında Harry ve Niall'ın öpüşmelerini izlerken bunu söylediğinde oldukça şaşırmış ve uzunca bir süre bir şey diyememiştim. Zayn'nin beklenmedik tepkisiyle ve diğerlerinin onaylamasıyla Louis yeniden bana dönmüş ve söylememem gereken bir şeyi söylememe neden olacak şekilde konuşmuştu. Düşündükçe onu öldürmek istiyordum.

"Sanırım seni öpmemi istiyorlar." Kafamı sonunda hareket ettirip ona baktığımda mavinin en güzel tonu olan gözlerimi gözlerime dikmiş gülümsediğini gördüğümde kendimi tutamamıştım.

"Öp o zaman." Kabul bu gerçekten saçma ve anlamsızdı. Ama baskı altındaydım ve o kadar heyecanlanmıştım ki diyeceğim şeyleri önceden düşünmeme fırsat bırakmıyordu heyecanım. 

  Zaten Louis bana yaklaşıp dudağımın hemen kenarını öpene kadar da dediğimi anlayamamıştım. İyi olmuştu bir bakıma. Her ne kadar yakın arkadaş olsak da her gün Louis'den bir öpücük almıyordum. Yine de her zaman ki rezilliğimle kimseye bir şey demeden odadan çıkmış ve bir bank bulana kadar yürümüştüm.

    Şimdi ise dizimi hızla sallıyor ve Sasha'nın telefonunu açmasını bekliyordum.

"Ne var Pradio ne?"  Şu an olanları birine anlatmak için yanıp tutuştuğumdan bu sert tutumuna aldırmadan direk konuya girdim.

"Louis beni öptü. Yani yanağımdan ama tam olarak da yanağımdan değildi. Dudağımın kenarından. Ah hala yanıyor orası. Tanrım, heyecandan öleceğim konuşsana."

"Heeey," bir çığlık attıktan sonra bir kaç gürültü geldi ve ardından yeniden Sasha'nın sesi duyuldu.

"Tanrım dualarımız kabul oluyor. Bir bakmışsın sana aşık olmuş. Ne diyorsun bence yakın hem başka neden öpsün ki. Şunları en başından anlatsana!"  Çevremizde ki insanlar-başta annem ve annesi olmak üzere- ikimizin çok konuştuğunu ve ikimizle aynı ortamda bulunduklarında sonrasında olan baş ağrısına katlanmak zorunda kaldıklarını söylüyorlardı. Kabul bunu diyen şüphesiz en çok annemdi. İkimizin arkadaşlığına bayılıyor ama birlikte olduğumuz zamanlar konuşmamıza izin vermiyordu. Genelde odadan kovardı.

    Olayları en başından anlatmaya başladığımda bu konuşmanın daha uzayacağı belliydi. Öylede oldu tam yarım saat bu olay hakkında konuştuktan sonra Sasha önemli bir şey söyceyecekmiş gibi boğazını temizledi.

"Mezuniyette söyle ona Liam. Tam beş ay kaldı ve bence bunu artık öğrenmeli. İlk senenden beri ona deli gibi aşık olduğunu duyunca eminim şaşkına dönecektir." Tek elime yüzümü sıvazlayıp telefonu diğer kulağıma aldım.

"Ve sonra arkadaşlığımız bitsin öyle değil mi?" Aynı üniversiteye gideceğimizi hiç sanmıyorum Sasha, ve bu onu görmeme engel olacak türden bir olay."  Sasha'nın gülümsediğini sesinden anlayabiliyordum.

"Ya da daha yakından görmeni. Çok yakından. Açıkcası Liam, sizin ilk sevişmenizi dinlemek için can atıyorum. Biliyorsun gay çiftleri sonuna kadar desteklerim ve siz yan yana fazla tatlı duruyorsunuz." Yüzümün kızardığını  hissetsemde yüzümde ki gülümsemeyi silmeden konuşmaya başladım.

"Sapığın teki olduğunu biliyordum. Yan yana tatlı duruyor oluşumuz senin bizim ilk sevişmemizi bilmen gerektiğin anlamına gelmiyor. Ve kesimlikle anlatmayacağım." Sasha şiddetli bir kahkaha attığında yine ne diyeceğini merakla beklemeye koyuldum.

"Düşünsene filmlerde ki gibi yumurtalıkların oluyormuş ve ilk sevilmenizden sonra hamile kalıyormuşsun." Kahkaha atmaya devam ettiğinden bir süre sakinleşmeyi bekledi.

"Bak bunu sevdim. Hamile Liam." Liam bu fikrin güzelliğiyle gülümsese de kendini fazla kaptırmamaya çalışıp gözlerimin önüne gelen Louis ve kıcağında ki bebek figürünü yok etmeye çalıştım. Eline bebek fazlaca yakışıyor olsa da yumurtalıklara sahip olmam milyonda bir ihtimaldi. Birde Louis ile sevişeceğimizin  ihtimalini söylemek bile istemiyordum. İlla ki olursa da büyük ihtimalle Louis sarhoş olurdu.

Tanrım, Liam kes saçmalamayı.

Pekala, pekala. Sasha bir kaç kez bana seslendiğinde boğazımını temizleyip kulağımdan uzaklaştırmış olduğum telefonu yine kulağıma dayadım.

"Aman ne komik."

  Komik miydi orasını bilmem ama, Liam bu fikirden oldukça hoşlanmış ve kafasında Louis'nin baba figürü şimdiden bolca yer edinmeye başlamıştı.

Merhaba, bunu söylemek istemezdim ve kendime kızıyorum ama;

Darling'i okumayan birinin bu hikayeyi anlayabilmesi zor olur sanırım. Ama cidden beceremedim. Yani rahatsız olan olabilir elimden geldiğince düzeltmeye çalışacağım ama silmeyi bile düşündüm. Sonra da bundan hemen vazgeçtim. Başladığım bir hikayeyi silme fikri pek de hoş değil açıkcası. Her neyse umarım beğenmişsinizdir lütfen yorumlarla veya mesajla nasıl düzenleyebileceğim konusunda yardımcı olun. Fena batırmış gibi hissediyorum.

    Bir de Darling'le olaylar olduğu için uzun bir süre yani mezuniyete kadar olan süre içerisinde olanlar hiç heyecan verici değil. Biliyorsunuz ki Darling'de mezuniyetlerini yazmadım. Bir sonra ki bölüm 5 ay sonrası yani mezuniyetle başlayacak. Fazla uzattım, lütfen yorum yapın. Şimdiye kadar okuyanlar varsa gerçekten minnettarım*-*