Mısra'dan
*Bayram özel bölümüdür*
Sabah gözlerimi alarm sesiyle falan açmadım. Zaten alarmım da yoktu. Döndüm bir süre yatakta, tekrar uyumaya çalıştım. İçeriden bağırış çağırış sesi gelmediğine göre erken bir saatti.
Biraz daha uyuma umuduyla tek bacağımı yorganın altından çıkardım fakat bir kaç dakika bile geçmeden üşüdü bacağım, geri soktum yorganın altına.
Bu sefer yorganı çektim başıma. Gözlerim hala odanın içinde geziniyordu. "Böyle de çok sıcak oldu ya," diyerekten çıktım yorganın da içinden. Arkamı döndüm, kıçım açıldı. Sinirlenip yorganı tekmeledim bu sefer, fakat yorgan yataktan düştü... "Haydaa," diyerek sırt üstü uzandım geri. "Ben şimdi nasıl alacağım bu yorganı geri, çıplak hissediyorum kendimi..."
Bir süre ters dönmüş kaplumbağa gibi kalkmaya çalıştım, olmadı. Son çare yataktan yuvarlandım bende. Yorganın üzerine düştüğümde bu sefer yatağa gidemiyordum... Çareler tükendiğinde bıraktım artık kendimi. Yerde yorganın üstünde uyuya kalmışım..
**
Uyuduğum yer sarsılınca, buzlu suya yatan Süleyman hünkar gibi kaldırdım başımı. "Deprem! Köpeğimi koruyun!" Diye bağırdığımda etrafta aptal aptal kahkaha sesleri kol geziyordu.
Götüm yorganın içine çöktüğünde anladım durumu. Bizim kızlar yorganın uçlarından tutmuştu içinde ben varken, sallıyorlardı beşik gibi..
"Dandini dandini dastana.." Diye koro halinde söylemeye başladıklarında, sudan çıkmış balık gibi çırpınıyordum "Çıktığınız yere geri sokarım sizi, indirin lan beni!" Diye çığrınarak.
"Danalar girsin bostana..." Diye devam ederlerken bir kelime yanlış çıkmıştı birinin ağzından, Gaye..
"Kuzular girsin bostana lan o, yanlış biliyorsunuz. Dana ne?" Dana deyince birden Çisem ve Özge yorganı bıraktılar, kıçımın üstüne düştüm.
"Enaa, biz dana sipariş edecektik lan kesmeye." Sonra bir koşuşturma aldı Çisem ve Özge'nin arasında. "Ne danası ne kesmesi kasap mısınız siz?" Diye araya girince Sena, Çisem koşturmayı bırakıp yanımıza geldi ve Sena'nın kafasına bir şaplak geçirip geri koşturmaya devam etti. "Herhalde biz kesmeyeceğiz." Dedim fakat anlamamış gibiydi Sena, omzunu silkti.
Kıçımı ovuşturarak ayağa kalktım. "Kızlar," deyince birisi, kapıya döndük hepimiz. Özge'yi ve elindeki şeyleri görünce işimizin bittiğini anlamıştık çoktan.
Bayram temizliği..
**
"İyi sil gerizekalı," diye yanıma geldi Çisem. Saçını topuz yapmış, başına bir bandana bağlamıştı. Komik görünüyordu.
"Ya siliyorum işte, düşeyim mi aşağı katın balkonuna? Bunu mu istiyorsun?" Dedim camın arkasından yola bakarken. "Ovala iyice." Diye söylenerek diğerlerinin yanına gitti Çisem. Etrafa radyodan açtığımız şarkının ve Çisem ile Özge'nin sesi hakimdi.
"Ovalıyorum ovalıyorum çıkmıyor.." Diye sızlandım bende fakat Çisem duymadı, kızlar ise kıkırdadı. Tam herkes işine adapte olmuşken Begüm'den bir çığlık koptu.
"Lan!" Korkuyla ona döndüğümde Selenay'a bağırdığını gördüm. "En sevdiğim tişörtümü temizlik bezi mi yaptınız?!" Yüzümü buruşturdum. Bir kızın belki en acı rüyasıydı..
Selenay gözlerini büyütmüş Begüm'e bakarken Begüm at kuyruğu yaptığı kıvırcık saçlarını hışımla sallıyordu. Sonunda dayanamayıp elindeki fıs fıstan Selenay'ın suratına çamaşır suyu fışkırttı. Hepimiz şaşkındık fakat Selenay da az değildi.. Yüzündeki çamaşır suyunu elinin tersiyle silip diğer elindeki tişörtü Begüm'ün suratının ortasına yapıştırdı "Ahanda sana tişört." Diyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gri
Humor"Geçmiş zamanlarda, çok çok uzak diyarlarda 6 küçük domuzcuk, birde bu domuzcukları korumaya çalışan bir tane çoban köpeği Çisem varmış," diye başladığım saçma masalım, Çisem'in enseme bir şaplak geçirmesiyle bölündü. "Ben niye köpeğim lan?" Elini k...