Mor askılı belden aşağısı uçuş uçuş. Dizinin bir karış üstünden yırtmacı başlayıp sonuna kadar iniyor. Morun büyüleyici bir rengi. Çok yakışacak diye düşünüyor. ''Gerçekten çok yakışacak.'' Gördüğü elbiseyi hemen alıyor. Bir pakete koyduruyor ve dudak uçuklatan fiyatını çekle ödeyip mağazadan ayrılıyor.
Uzay ilk defa böyle hissediyor. Bir kadına karşı ilk defa şefkatle bakıyor. Seks hayatı hareketli geçen bu genç adam ilk defa bir kadının masumluğuna takılıyor. Onu istiyor. Tenine ağır ağır dokunmayı istiyor. Ama kadın ondan kaçıyor. Bunu da ilk defa yaşıyor. Diğer kadınlar ona yalvarırken bu gamzeli kadın ona aksini yaşattırıyor. Hediye paketini sıkı sıkı tutuyor.
''Zac sen mekâna bak bir eksiklik var mı diye biz gelmeden önce her şey hallolsun. Ben sana gelmeden 10 dakika önce mesaj atacağım siz de yerinizi alacaksınız.'' diyor karşıdaki adama. Adam kafa sallıyor. Arabasına binip uzaklaşıyor. O da bir taksi çağırıp şirketin yolunu tutuyor. Şirkete gelince sekreterlere selam veriyor. Doğru Şahmeran'ın odasına yöneliyor. Kapıya geldiğinde kalp atışları hızlanıyor. Bu hissi seviyor. Derin bir nefes alıyor. Kapıyı çalıp içeri giriyor.
Ve işte o muhteşem güzelliğiyle tam karşısında duruyor. Önce yüzü ifadesizken kendisini görünce gülümsemesini, gamzelerinin parlamasını seviyor. Uzay dudaklarına atılmak istiyor. Ama kendini dizginliyor.
''Merhaba hoşgeldin. Tek başına neler yaptın bakalım.'' Şahmeran konuşurken Uzay koltuğa yerleşiyor.
''Gezdim, köfte yedim.'' sırıtıyor. Köfteleri Şahmeran sevdirmişti ona.
''Neyse. Haydi çıkalım artık. '' Uzay saate bakıyor. 20.00.
''Uçağımın kalkmasına üç saat var kaçırmak istemem.'' diyor. Heyecanlanıyor. Bu kadınla konuşacak olması, başbaşa yemek yiyecek olması onu heyecanlandırıyor.
''Traş mı oldun sen ?'' Şahmeran gözleriyle yüzünü işaret ediyor. Bugün özel bir gün olduğu için kendisine çeki düzen vermek istemişti.
''Gözünden de bir şey kaçmıyor.''
''Yakışmış.'' Uzay gülümsüyor. Kendisine iltifat ettiği için mutlu oluyor. Taksiye binip eve gidiyorlar. Kapıyı Şahmeran'ın annesi açıyor. Çok sevdi Uzay bu aileyi. Gülümser hanımı annesine benzetiyor.
''Hoşgeldiniz çocuğum.'' Uzay 'çocuğum' kelimesini anlıyor. Tebessüm ediyor. Annesi de ona hep böyle seslenirdi. Yukarı çıkıyorlar. Şahmeran kendi odasına girerken Uzay da arkasından giriyor. Şahmeran şaşırıyor.
''Bu gece bunu giymeni istiyorum.'' diyor ve odadan çıkıyor. Uzay kendi odasına giriyor. Kendisine aldığı takımı giyiyor. Aynanın karşısına geçiyor. Lacivert ceket, siyah cepken, kırık beyaz gömlek ve yine lacivert pantolon. Kapıdan çıkıyor. Şahmeran'ın kapısını çalıyor. 5-10 saniye sonra Şahmeran çıkıyor. Uzay'ın o an dili tutuluyor. Çok muhteşem olmuş. Bu kadar yakışacağını kestirememişti.
''Nefes kesici olmuşsun.'' Uzay Şahmeran'ın kulağına fısıldıyor. Şahmeran yine masum yüzüyle utangaç bir tebessüm gönderiyor.
''Sen de çok hoş olmuşsun.'' Uzay gülümsüyor. Merdivenlerden aşağı inip Şahmeran anne ve babasıyla vedalaşırken dışarı çıkıp arabanın kaputuna yaslanarak onu beklemeye koyuluyor. Şahmeran dışarı çıkıyor.
''Wow wow wow. Sen buraya uçakla gelmemiş miydin ?'' ellerini dur işareti gibi yapıyor.
''Bende daha ne cevherler var.'' Uzay göz kırpıyor. Şahmeran hala şaşkın, bu arabada neyin nesi böyle? Takılmamaya çalışarak arabaya oturuyor. Uzay da koltuğa yerleştiğinde arabayı çalıştırıp caddeye çıkıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Krmızı elbiseli kadın
Storie d'amoreHiçbir şey sonsuza dek sürmez. Seçim yapmak zorunda olan bir kadın... Peki ya siz? Siz kimi seçerdiniz? - Sizi en çok yaralayanı mı? - Sizi yaralayanın açtığı yaraları saranı mı?