Lucy'den
Gözümü açtığımda siyah bir odadaydım. Sadece yatak örtüsü beyazdı. 'burası babamın odasına benziyor' Diye geçirdim içimden. Küçük beni gördüm o an. 9 yaşımdaydım sanırım. Babamın yatağında zıplıyordum. O sırada kapı açıldı. Ben koşarak yatağın altına saklandım. İçeri annem babam ve abim girdi. Babam anneme bağırmaya başladı.
"LUCY'Yİ ÖLDÜRMELİYİZ. ANLAYIN BUNU. O ŞEYTAN."dedi babam.
"LUCY DEN KORKUYORSUN. BU YÜZDEN ONU ÖLDÜRMEK İSTİYORSUN. DEĞİL Mİ JUDE?!"diye bağırdı annem.
"SAÇMALAMA. BEN ŞEYTAN KRALIM 9 YAŞINDAKİ BİR VELETTEN KORKMAM!"diye bağırdı babam.
"LUCY SENİ YENEBİLECEK TEK KİŞİ! BU YÜZDEN KORKUYORSUN DEĞİL Mİ BABA"diye bağırdı abim.
"KEHANET BÖYLE JUDE. LUCY TARAFINDAN ÖLECEKSİN."diye bağırdı annem.
"BEN BİR KAĞIT PARÇASINA İNANMAM. O KIZI ÖLDÜRECEĞİM. BUNU ANLA"dedi babam.
"HAYIR! ONU ÖLDÜRMEK İÇİN ÖNCE BENİ GEÇMELİSİN"dedi annem. Babam ise güldü ve
"o iş kolay"dedi. Eliyle siyah bir top yaptı ve annemin tam kalbine attı. Abim anne diye çığlık atarken küçük ben gözlerimi kapatmıştım.
"sen onu korudun değil mi."dedi babam. Bilmediğim bir kaç söz söyledi. Abim yere çöktü ve çığlık attı. Bir kaç saniye sonra kocaman bir ejder olmuştu.
"a-acnologia"dedim zorla. Abim... acnologia mı?
"sen artık benim piyonumsun alex. Eğer dediklerimi yapmazsan küçük kardeşini öldürürüm"dedi babam. Görüntüler değişti. Olayın üzerinden 1 gün geçmişti. Babamın odasına gidiyordum. Annem ölmüştü. Ben her şeyi görmüştüm. Ama yardım edememiştim. O canavarı durduramamıştım. Babamın kapısını tıklatıp içeri girdim.
"gel bakalım küçük şeytan. Ben salak mıyım. annenin ölümünü gördün değil mi. Şimdi seni onun gibi öldüreceğim."dedi babam. Arkamda iki tane köpek belirdi ve kolumu ısırdı. İkisi aynı anda üstüme atladı.
"durun"diye bir ses yankılandı. Küçük ben zorla babama döndüm. "seni öldürmeyeceğim. Sadece hafızanı sileceğim" Küçük bir büyüden sonra bayılmıştım. Sonra birden etrafım karardı. o olay üzerine 1 yıl geçmişti ve ben hiç bir şey hatırlamıyordum kai ve exceedler ile oynuyordum. O sırada her şey karardı. Uyanıyordum... Gerçeklerin verdiği şaşkınlıkla uyanıyordum.
-----------------------------------------------
"Uyanıyor galiba"dedi bir ses.
"Abi..."diye mırıldandım. Fısıltılar kesilmişti üzerimdeki şaşkın bakışları hissediyordum. "Abi..."
"Lu...cy..."acnologia'nın sesini duyunca gözlerimi yavaşça araladım. Hepsinin arkasında bana özlemle ve üzüntüyle bakan bir çift göze diktim gözlerimi.
"Dışarı çıkın"dedim abime bakmaya devam ederken. Hepsi çıktığında yatakta dikleştim ve ayaklarımı dışarı uzattım. Başımı abime çevirdiğimde dikkatle ne yaptığımı izliyordu. Elimle yanıma vurarak oturmasını işaret ettim. Yanıma geldi ve oturdu.
"neden söylemedin?"diye mırıldandım.
"görerek öğrenmeni istedim. Benim küçük kardeşim. Yoksa bana inanmazdın."
"ben sana inanırdım ki."dedim gülümserken."seni çok özledim. " Kollarımı sıkıca beline doladım.
"bende seni güzelim. Bende seni..."eliyle saçımı okşarken gözlerimi yumdum.
---------------------------------
Bir kaç gün sonra Fairy Tail'e geri döndük.
"neden kendi loncamıza dönmedik"diye mırıldandım.
"Aynen yaa"dedi Gray kolunu omzuma atarken. Belimden de abim tutuyordu.
"bir gün daha dayanın"dedi usta. İçeri girince bakışlar bize döndü.
"A-acnologia ve LUCYY"herkes aynı şekilde bağırınca kulağımı tıkadım.
"acnologia değil bir kere!Alex! Benim adım Alex"dedi abim sinirle.
"Alex... mi?"dedi mira şaşkınca.
"Ne oldu? Nasıl geçti? Hatırladı mı her şeyi lucy"diye sıraladı soruları Mavis-san. Onu sadece ben ve zeref duyduğu için diğerleri fark etmemişti.
"evet. Lucy her şeyi hatırladı mavis"abimin dedikleri ile şaştım. Onu duyuyor muydu?
"şimdi ne yapacaksınız... Alex"dedi makarow-san. Bunun üzerine abimle yüzümüzü nefret kapladı. Ve aynı anda konuşmaya başladık.
"Tabii ki de babamı mezara yollayacağız"
"N-ne"Mira'nın dediğine güldük.
"Bence açık konuştuk. Annemi öldüren kişiyi yok edeceğiz "dedim. Kulaklarıma gelen kükreme sesiyle gülümsedim. Babamı sinirlendirebilmiştik demek. Güzeeel."ve bu çok yakında olacak"dedim abimle yumruklarımızı tokuştururken.
"O seste neydi"dedi Levy.
"kükreme sesimi? Şeytan kral Lucifer'ın sesi"dedim.
"savaş çok yakın... Onu sadece sen yenebilirsin ufaklık" dedi abim.
"Ufaklık mı!?"
Günün sonunda loncamıza dönebilmiştik.
"ahhh. İnsanın loncası gibi yok"deyip yere uzandım. Zuko ve lia üstüme çıktılar ve bana sarıldılar. Bende onlara sarıldım ve uyumaya başladık.
-----------------------------------------------------
-Sıcak. Her yer yanıyor. Ben etrafa bakıyorum ve gözüme uzaktaki canavar takılıyor. Srix diye fısıldıyorum korkuyla. Bana çeviriyor başını. Büyük kanatlarını kocaman açarak hızla uçmaya başlıyor bana doğru. Arkamı dönüyorum ve düşe kalka koşuyorum. Birden yanımda bir çocuk beliriyor. Saçlarının siyah olduğu anlaşılıyor. Ama yüzü bulanık."Merak etme lucy. onu ben hallederim." Diyor çocuk. İçimi bir endişe kaplıyor. "Hayır. yapma"diyorum korkuyla. "Bana bir şey olmaz"diyor çocuk. Canavara yaklaşıyor ve elini havaya kaldırıyor. Canavar göz ucuyla çocuğa bakıyor ve tek elini havaya kaldırıp vuruyor çocuğa. Çığlık atıyorum. "hayııııır"-
Sertçe kalktım. Bu nasıl bir rüya. Srix kim?
"Noldu Lucy."dedi zuko.
"Yok bir şey zuko. Sen uyumaya devam et."diye fısıldadım ona. O da başını salladı ve yere uzandı. Bende ayağa kalkıp dışarı çıktım. Dışarıda Zeref duruyordu.
"Zeref. Abim nerede?" Zeref başını kaldırıp bana baktı.
"Bilmiyorum. Neden ki?"
"ona bir soru sormam lazım. Fakat sana da sorabilirim."
"sor bakalım."
"Srix ne?"Bunu sorunca zerefin gözleri büyüdü.
"Neden soruyorsun bunu?"O kadar korkunç bakıyordu ki bir adım geri gittim.
"S-sadece rüyamda onu gördüm."
"Ne gördün?"Rüyamı ona anlatınca düşünceli bir şekilde başını eğdi.
"bu rüyayı kimseye anlatma Lucy. Hiç kimseye güvenme."Zeref arkasını dönüp giderken bende düşüncelerle baş başa kalmıştım.
-----------------------------------
Asıl bölüm Temmuzda :) Umarım saçma değildir. Eskiden yazmışım.:)