Ali:
Selin uyandı. Hemde bana 'bende seni' diyerek. Selinin beni sevdiğini biliyordum. Ama bunu ondan duymak daha iyi oldu. Selin beni seviyor. Ama ona dediklerimi unutmadığını biliyorum. Ona kendimi affettirmem lazım. Selinle hiçbirşey demeden öylece bakıışıyoruz. Ve birden hemşire gelip anın büyüsünü bozuyor:
Hemşire: Ali bey artık cıkın lütfen.
Ali: Tamam. Uyandığına göre ne zaman taburcu olur?
Hemşire: 1 saat sonra Selin Hanımı taburcu ederiz.
Ali: Tamam.
Diyip odadan çıktım.1 saat sonra...
Selin:
Evet bugün taburcu oldum. Ve Ali bana seni seviyorum dedi. Her ne kadar Aliyi sevsemde bu ona karşı olan kırgınlığımı değiştirmiyor. Taburcu olup eve geldim ve herkes başında 'selin iyi misin' 'selin bişeyin varmi' 'bir yerin ağrıyor mu' gibi sorular sorup başımın etini yiyorlardi. Ve dayanamayıp bağırarak:
Selin: BEN İYİYİM YETERR!!!
diyip hepsini odamdan çıkardım. Olanları hatırlıyordum. Ben uçurumdan atlıycakken Ali ayağimdan tutmuştu ve oda dengesini kaybedip kayalıkların arasına düşmüştük. Alinin nasıl olduğunu merak ettim ve odasına gittim.
Selin: Selam
Dedim ve Ali yatağından kalkıp yanıma gelerek:
Ali: Noldu bir yerin mi ağrıdı?
Selin: Hayır. Sadece nasıl olduğunu merak ettim. Ayrıca bir yerim ağrısaydı sana gelmezdim. Annem var sonuçta.
Diyerek ona trip attığını belli etmeye çalıştım.
Ali: Oo tamam. Selin vurdu gol oldu.
Diyip güldü. Ben ise ciddiliğimi koruyarak:
Selin: Bak Ali nasıl olduğunu merak ettim geldim. Ama şuan keşke gelmeseydim diyorum. Görünüşe göre iyisin zaten.
Diyip tam odadan çıkıcakken:
Ali: Kötüyüm.
Dedi. Ben hızlıca ona dönüp :
Selin: Neden Ali bir yerin mi ağrıyor hadi hastaneye gidelim. Çabuk araba anahtarını bana ver ben süriyim.
Ali: Selin sakin ol bir yerim felan ağrımıyor. Sadece dudağım sızlıyor biraz darbe almış.
Hemen aliye yakınlaştım ve ellerimle hafif dudagina dokundum.
Selin: Dokununca acıyor mu?
Ali: Belki öpersen geçer.
Selin: Off Ali ne alaka şimdi öpmek?
Ali: Selin sen bana iyi geliyorsun.
Ali bunu söyleyince bi an yumusadim ve amacım dudağina ufak bir öpücük kondurmakti. Fakat Ali o ufak öpücüğü büyüttü. Ellerini belime götürdü. Ve tam beni yatağa doğru itecekken kapı çaldı.
Hizmetli: Ali bey girebilir miyim?
Ali: Hayır. Daha sonra hallet işini.
Hizmetli: Tamam.
Diyip gitti. Ve Ali beni yatağa itti. Kendimi Alinin dudaklarından alıp:
Selin: Ali biri görücek.
Ali: Kapı kilitli.
Selin: Ali ne ara kilitledin?
Ali daha çok beni kendine çekti ve elleri bacaklarıma doğru kaydı. Birsey demedim. Ve tam tisortumu çıkartıyordu:
Selin: Ali yuh!! Zamanı değil. Farkındaysan evdeyiz. Anlıycaklar şimdi.
Ali: Haklısın galiba. Diyip üstümden kalktı. Bende üstüme çeki düzen verdim ve odadan gülümsemeyle çıktım.Akşam...
Ali:
Akşam yemeğini yedikten sonra babam ve güneş hanım tekneye gittiler. Rana halam ve İnci yengem annemlere gittiler. Savaş ben selin nazlı tek kaldık. Ve doğruluk cesaret oynamaya karar verdik. Şişeyide ayarladıktan sonra tam oturduk kapı çaldı. Gidip kapıyı açtım ve gelen Tuğçe ve Didemdi. Bide yüzsüzce geliyorlar. Direk içeri girdiler. Herkez saşkınca bana bakıyordu. Ben ise sessiz bi şekilde ben çağırmadım dedim. Onlarla oyuna dahil oldu. İlk olarak Tuğçe Seline soruyordu.
Tuğçe: D mi ? C mi?
Selin: Cesaretlik.
Dedi ve güldü.
Tuğçe: Tamam o zaman. Diyip sinsice sırıttı.
Selin: Çabuk ol.
Tuğçe: Emreyi ara ve onuda çağır:)
Selin bana baktı ve bende ona hayır anlamında kafami salladim.
Selin: İlla yapmak zorunda miyiz?
Tuğce: Tabiki tatlım.Selin:
Mecburi bir şekilde emreyi arayıp çağırdım. Emre ise işinin olduğunu söyledi. Haha salak tuğce. Oyun devam ediyor.
Savaş:
Selin şişeyi çevirirken ben nazlıyla ( nazlıyla sevgililer)
Savaş: Aşkım bu ikisinin arasında birşey var. Selinin yaşadıkları olay sonrası iyi olması gerekiyor. Tam bu oyuna layık bi fikrim var. Be dersin?
Nazlı: Olur aşkım.Ali:
Bu sefer Didem aliye soruyordu.
Didem: D mi ? C mi?
Ali: Doğruluk
Didem: Beni gerçekten sevdin mi?
Ali: Evet ama ESKİDEN...
Dedim eskiden kelimesinin üstüne basarak. Son olarak savaş Seline soruyordu.
Savaş: D mi C mi?
Selin: Cesaret.
Savaş: Aliyi öp.
Oo kardeşim be ama ulu ortalıkta olmaz ki ya. Ben sırıtırken birden dudaklarımız birleşti...