Medya: Berkant
Sabah uyandığımda Deniz benim yatağımdaydı. Bana sarılmıştı.
"Yuh!"diye bağırdım ve Deniz yataktan fırladı.
"Noluyo yaa"dedi gözlerini ovuşturarak.
"Onu sana sormak lazım Deniz bey"
"Neyi?"
"Yatağımda ne işiniz var?"
"Ne zaman geldik buraya?"
"Niye o kadar çok içtin?"
"Stres, üzüntü anlamazsın"
"Aayy kıyamam ben pofuduk mafyamaa"
"Şimdi de pofuduk mafya olduk"
"Aynen öyle beyfendi. Sizi İstanbul'un verdiği yetkiyle pofuduk mafya ilan ediyorum"
"Saolun efenim"
"Deniz niye üzüldün, kim üzdü?"
"Ya böyle bi yılbaşı zamanında kaybettim bizimkileri. Onlar aklıma geldi."
"Anladım. Ama biliyosun onlar yanında hatta kim bilir şu an ve tüm gece senin ne yaptığını görüyolardır."
"Olabilir"dedi ve devam edip işaret parmağıyla tavanımdaki yıldızları göstererek,
"Bunların adı var mı?"
"Evet"
"Mesela şu kim?"dedi en büyük yıldızı göstererek.
"Sensin"dedim gerçekten oydu.
"Hımm. Peki yabındaki ortanca kim?"
"Anneannem"
"İyi kadındı"
"Aynen"
"Peki bu kim?"dedi en küçük yıldızı göstererek.
"Ölü doğan kardeşim"dediğimde yanağımdan aşağıya bi gözyaşı indiğini fark ettim. Deniz bana sarıldı ve kafamı öptü.
"Bu kadar üzüldüğünü bilsem sormazdım"
"Üzülmedim ama nedense içim parçalanıyo."
"O daha kötü ya"
"Belki de öyle olması gerekiyodu"
"Senin gibi biri haketmiyo ama"
"Emin ol ki benim içimde de bi pofuduk mafya var"
"Gizli silah diyosun"
"Evet"
"Sen bana ilaç gibi geliyosun"dedik aynı anda. Deniz 'hıh'diye güldü ben gülümsedim. Birden apartmanın yangın alarmı çalmaya başladı. Annem odama acekeyle girdi ve,
"En üst katta yangın var Derin çabuk evden çıkalım"dedi Babam ve annem evden çıktı. Denizle ben de koşarak çıktık. Binadaki bütün herkes o soğuk kış sabahında pijamalarıyla bahçedeydi. İtfaiye yangını söndürdü ve yangında bi kadın öldüğünü öğrendiler en üst katta 1 kızı 1 oğluyla yaşayan bi kadın vardı eşi yoktu. Çocuklar annesiz kalmıştı. Annem habire "vah vah vah vah"diyip duruyodu. Çocuklardan da oğlan olan benle aynı yaşta kız olan da Deniz'le aynı yaştaydı.
Kız, kardeşiyle yanımıza gelip "sabahın köründe de sizleri rahatsız ettik"dedi. Annem
"Evladım olur mu ya ne rahatsızlığı"diyip "vah vah"dememeye devam etti. Babam kıza,
"Yavrum istersebiz bi süre bize konuk olun evinizin tadilatı bitene kadar yerimiz var"
"Hayır teşekkürler"
"Nerde durcaksınız?"
"Buluruz bi yer. Otel filan"
"Aa sıcacık ev varken gelin allah allah"
"Peki"dedi kız. Sonra bana elini uzatarak,
"Ben Rüya"dedü sonra oğlan,
"Ben de Rüzgar"dedi ve kızın Deniz'e baktığını gördüm. Deniz'de fark etti ve bana sarılıp kafamı öptü. Kız Deniz'e bakmayı bıraktı. Deniz bana bakıp,
"İzin verir miyim hiç?"dedi gülerek.
"Vermez benim pofuduk mafyam"derken babam bana,
"Pofuduk mafya kim kızım?"
"Haa ya benim bi ayıcığım vardı ya hep gözü fırlayıp birinin bi yerine geliyodu o işte."
"Haha güzel isimmiş"diyip güldü babam. Deniz,
"Öğrenmişsin"
"Neyi?"
"Konu değişimi"
"Öğrenmenin en iyi yolu, 1)kopya 2)izleme"
"Çok doğru."dedi Deniz ve bütün insanlar içeri girmeye başlayınca biz de girdik. Rüya ile Rüzgar büzim evde kalıcaktı. Ay çok mutluyum:/
Deniz'imi ya kaparsa o piiis kaşar. Kapamaz ya. Yok yok kapamaz. Benim mafyam kolay kolay gitmez. Annem kahvaktı hazırlamaya başladı. Anneme,
"Anne biz dışarda yesek"diye seslendim kapıdan.
"Kızım misa-"
"Anneee!"dedim.
"Tamam kızım"dedi ve çıktık. Deniz,
"Oh be"dedi
"İçeride oksijen kalmadı o manyakların yüzünden."
"Aynen"
"Ee nereye gidelim?"
"Berkant demişti bi avm varmış. Bugün onlar orda yapıcakmış kahvaltıyı onlara katılalım istersen"
"Olur"dedim ve Deniz taksi çağırdı. Avm ye gittiğimizde dışarıda küçük küçük yeme yerleri vardı ve çok tatlı gözüküyolardı. Damla beni gördü ve el sallamaya başladı. Deniz'i kolundan tutup sürüklemeye başladım. Sürükleme sırası bendeydi:D
Damla'nın yanına oturdum ve
"Günaydıın"dedim Damla'yla sarıldık. Berkant'la Deniz el sıkıştılar. Bi garson masaya gelip menüleri dağıttı. Damla hiç bakmadan garsona,
"4 patetesli yumurta ve 4 portakal suyu"dedi. Deniz,
"Bi baksaydık"
"Buranın en güzel yiyecek ve içeceği o ikisi diğerlerini yerseniz emin olun kusarsınız ve kendinizden iğrenirsiniz onları yediğiniz için"dedi Damla
"Tamam mekanı biliyosan sorun yok"dedi Deniz ellerini havaya kaldırarak.Kahvaltımızı yapıp bitirdik ve Damla,
"Sıra alışvetişte 2015 okul yılına modaya uygun bi şekilde girmeliyiz"dediği an sandalyeden aşağıya kaydım.
"Gitmesek olmaaz mıı?"dedim.
"Olmaz şekerim senin kaçışın yok hele de sizin beyler sizin kaçış şansınız %0 kaçtığınız an keserim."dedi Damla eliyle kesme işareti yaparak. Deniz,
"Sen bizim guruba gelsen ne güzel olur"dediği an,
"O konuyu şu an kapatıyoruz ve alışverişe gidiyoruuz"dedi Damla.Alılveriş bittiğinde bacaklarımı hissetmiyodum nerdeyse 40 mağaza gezmiştik ve benim elimdeki poşet sayısı 5'di. Damla'nın elindeki poşet sayısı 20'ydi. Damla'nın poşet sayısı Derin'in poşet sayısından kaç fazladır? :D
Deniz rahat bi şekilde yürüyodu. Berkant poşet taşıma pozistonundaydı.
Eve döndüğümüzde annem ayağını yere vururken bi yandan kollarını göğüsünün altında birleştirmiş ve beni kesiyodu.
"Ne var anne?"
"Elindekiler ne?"
"Ben bişey harcamadım Deniz tutturdu alıcam diye. Demi Deniiz"dedim Deniz'e bakıp gözlerimi büyüterek. Deniz,
"Evet Derya teyze okulda abuk subuk giyiniyo düzgün şeyler aldım o yüzden"
"Tamam Deniz. Derin senle sonra görüşücez"dedi annem ve gitti.
Deniz'e dönüp,
"Balımı ne güzel beladan belaya sokuyosun Deniz"
"Yeterki isteyin"
"Off Deniz oof"dedim ve odama girdim kapımı açtığım an o Rüya denen kızın yatağımda uyuduğunu görünce kafayı yemiş maymunlar gibi anneme bağırarak,
"Anne bu kızın odamda ne işi var misafir olması beni ilgilendirmiyo orası benim odam ve hemen ordan çıkıcak eğer çıkartmazsan ben çıkarmasını iyi biliyorum!"dedim. Annem gayet sakin bi şekilde,
"Dinleniyo kızım"
"Sıçarım dinlenmesine gitsin kanepede dinlensin allahın kaşarı!"diye bağırmaya devam ettim. Deniz mutfak kapısına dayanmış bizi izliyodu ve ağzımdan çıkan kelimeleri duyunca gözleri büyüdü. Annem ağzıma bi tane çaktı. Ve buum dudağım patladı. Ben de annemin en sevdiği tabağını alıp duvara fırlattım. Ve mutfaktan firar ettim. Deniz,
"Biraz fazla olmadı mı?"
"Aa sen dur daha bitmedi bak ben nası çıkarıyorum o kaşarı odamdan"dedim ve odama girdim odama girdiğimde eşyalarım kolilere toplanmıştı. Kıza baktım ve kız bana gülmeye başladı.
"Görüşürüz şekerim"dedi.
"Görürsün sen şimdi!"dedim ve kız masamda duran makası elime aldığım an Deniz elimi tuttu ve,
"Boşver değmez makasa yazık eline de yazık. Saç baş gir"dedi. Makası bıraltım ve kızın üstüne atlayıp tırnaklarımı ona geçirerek kollarını çizmeye başladım. Deniz sadece izliyodu. Kızın gücü bana nasıl oluyosa yetmiyodu. Ondan küçük olmama rağmen kızı şimdiden paramparça etmiştim. Bi tane de tokat atıp kızın üstünden kalktım. Deniz,
"Pofuduk mafya değilde pofudık ninja filansın ya sen"dedi. Saçlarımı düzeltip,
"Saol"dedim ve kıza tekme attım. Eşyalarımı tekrar yerine yerleştirdim. Annem odama girince çığlık attı.
"Deriin ne yaptıın!"dedi.
"Derin bunu yapmakta haklıydı Derya teyze hiç kızma çünkü o kızın ne yaptığını bilmiyosun"dedi Deniz.
Kız salonda bi kenarda oturmuş hala o anın şokunu atmaya çalışıyodu ama 1 ay atamazdı o şoku.Gece olunca Deniz,
"İyi geceler prenses"dedi ve yanapımdan öpüp yanıma yattı.
"Bakıyorum çok alıştın"dedim.
"Alıştım tabi pofuduk ninjama alışamayan ölsün"
"İyi geceler pofuduk mafyam"
"iyi geceler uyuyan güzel"dedi ve anında uyudu. Fırsattan yararlanıp yanaklarını sıktım ve Deniz gülümsedi. Uyumamıştı.
"Çok mu sıkasın vardı"dedi gözleri kapalı bi şekilde
"Evet bayadır fırsat yakalamaya çalışıyodum."
"İzin verdim"dedi. Deniz'e saıldım ve gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZİN DERİNLİKLERİ
Romanceİkisi de büyük zorluklar atlatıyo. Özellikle Sakar, Cesur ve biraz da Korkak olan kızımız çok göz yaşı döküyor. Agrasif beyefendimizin buzdan kalbi bu kızımızın kalbinde yanan ateşle eriyor. "DENİZİN DERİNLİKLERİNE HOŞGELDİN"dedi kafamı öperek...