Acıtmışım Canını Sevdikçe (Aşka Dönüş Seri-1)

Bundan sonra neyimsin diye sorsalar; hayal kırıklığımdı derim...

Hakan, Aydın'ın el hareketiyle beklediği telefonun geldiğini anladı. Ona teşekkür ederken kendi ahizesini kaldırdı. Kadınla yaptığı kısa konuşmanın ardından şirketten ayrıldı. Hemen köşe başına park ettiği arabasına atlayıp beklenildiğini bildiği yere yöneldi. Telekomünikasyon şirketine vardığında heyecanı had safhadaydı. Bugün onun ya miladı olacaktı ya da buhranı...Aydın sağ olsun bu konuda kendisine çok yardımcı olmuş, bir arkadaşı aracılığıyla derdine çare olmuştu. Maria'nın bazı geceler biriyle konuştuğuna hatta tartıştığına şahitlik ediyordu. Bir keresinde sorduğunda, eski kocam hâlâ rahatsız ediyor, yanıtını almıştı, Hakan da üstelememişti. Ama içindeki şüphe kırıntısını da bir türlü yok edememişti. Normalde bana ne, der geçerdi ama o kadından kurtulma şansı olduğundan boş veremiyordu. Bu belki de son şansıydı.

Kadın kendisini odasına yönlendirince ona eşlik etti. Hemen ardından, sözü fazla uzatmadan istediği konuşmaların olduğu dokümanı uzattı. Bu yaptığı yasal değildi aslında. Arkadaşı konu çok önemli deyince bir kereliğine mahsus göz yummuştu.

'' Size çok teşekkür ederim, Serpil hanım.''

'' Sorun değil. Aydın benim iyi arkadaşımdır. O size güvenmeseydi ve konu bu kadar önemli olmasaydı, sizi bana yönlendirmezdi zaten.''

'' Umarım sizi zor durumda bırakmıyoruzdur.''

'' Ağzımızı sıkı tuttuğumuz sürece sorun yok, Hakan bey,'' derken aynı sevecenlikle gülümsemişti.

Hakan son kez tokalaşıp izin istemişti. O konuşmaları, varsa mesajları bir an önce okumak istiyordu. Hızla arabasına atladı ve daha sakin kalabileceği bir yere gidip kendine kahve ısmarladı. Ardından derin nefes alıp satır dahi atlamadan diyalogları okudu. Kocası değil doktordu bu. Hem de kendisine hamilelik testinin sonucunu veren doktor. Hakan sinirle gülerken, '' Biliyordum,'' dedi fısıltıyla. Kandırıldığı içindi öfkesi. Ailesine biraz daha geç kalışındandı hazmedemeyişi. Yoksa o kadın ve yalanları umurunda değildi...

Son günlerde Canan ile araları hiç olmayacak kadar iyiydi. O kadar iyiydi ki, kendisini bağış gecesine davet etmişti. Kendisi de ona sezdirmeden ufak bir katkıda bulunmuştu. Bunu onu gözüne sokmak ister gibi yapmaması, Betül'ün takdirini kazanmıştı ve tabi uzatmalı sevgilisi Melih'in de. Söylemeyeceklerine dair gerekli sözü alsa da çok geçti. Çünkü Canan her şeyi kulaklarıyla duymuştu. Kapı arkasında olduğunu bilen ikiliyse durumu hiç çaktırmamıştı. Canan onun ardından hülyalı hülyalı bakarken iki sevgilinin alayına maruz kalmıştı. Onlara zevzekler, deyip çıkışmış, kaçarcasına da yanlarından uzaklaşmıştı. Sonrasında da kendini tutamayıp genç adama teşekkür etmişti.

Hakan başta anlayamamıştı bu teşekkürün sebebini. Olayı anlatınca biraz çekinmiş, her insanın yapması gereken bir şey olduğunu söyleyip konuyu geçiştirmeye çalışmıştı. Buna rağmen Canan'ın tavırları günbegün değişmeye başlamıştı. Sanki eskisi gibi, yeniden aile olmuşlardı. Bir arada olduklarında ne kahkahaları eksik olmuştu ne de birbirinin gözlerinde aşkla kaybolmaları. Bunun içindi tüm savaşı. Kendine ait olan ailesini geri almak içindi mücadelesi. Şimdi elinde tuttuğu kağıtlar bunu vaat ederken nasıl mutlu olmazdı ki...İçi içine sığmayarak yerinden kalktı, alelacele ödemeyi yapıp otelin yolunu tuttu.

******

Canan'ın cephesinde de durum farklı değildi. Genç kadın günlerdir onu düşünürken buluyordu kendini... O inceliğini, asilliğini ne yaparsa yapsın kafasından silip atamıyordu. Ah, bir de kalbi böyle liseli ergenler gibi çarpmasaydı iyiydi. Geçen akşam onunla öpüşmüştü. Hem de kendi isteğiyle! Kızlarının arka koltukta uykuya yenik düşmesini gülümseyerek izleyen ikili bir anda yakınlaşırken bulmuştu kendini. Sonrasında duyduğu utançta ergenlere taş çıkartacak cinstendi zaten. Yaptığı telaşa Hakan içten içe gülse de centilmenliğini konuşturmuş, odasına kadar kızlarını taşıma görevini üstlenmişti. Bu seferki vedaları da çıkış kapısının eşiğinde gelen uzun ve ateşli öpücükten dolayı epey uzun sürmüştü. Canan, tekrar tekrar o dudakları özlediğine inanamıyordu. Bu yüzden birden ayaklanıp ona sürpriz yapmaya karar vermişti.