4. BÖLÜM

30 1 0
                                    

   Not: Önceki bölümleri okuyanlardan özür diliyorum çünkü bazı nedenlerden ötürü Kamer karakterinin adını Kayra olarak değiştirdim. Hepinize mutlu mutlu okumalar. Lütfen vote ve yorumalarınızı eksin etmeyin canlarım....
             

Dün gece babamdan tüm ayrıntıları alabilmek için çok uğraştım, yani ne demek evin tüm ayrıntılarını Enes ayarladı falan. Tüm olay şöyle olmuş: Benim canım babam Zehra'yı aramış ve işe yeni başlayan kız var ya onun için güzel bi ev ayarlayın demiş. Zehra da bunu not almış ve yazdığı notu masanın üzerinde bırakmış sonra Enes de notu görmüş, babamı aramış " Murat Bey siz daha önce hiç kimse için böyle bir şey yapmamıştınız, bi durum falan mı var acaba" diye sormuş. Sağolsun babam da o ara böyle bir soruya hazır olmadığı için şöyle demiş " Yok aslında çok özel bi durum değil, kızcağızın ailesi o daha küçükken vefat etmiş, geçen yanlışlıkla yaşadığı evi falan gördüm gecekondu gibi bir şeydi bu yüzden de yardımcı olayım dedim, hem maaşıyla evin parasını yavaş yavaş öder". " Hmm anladım iyi düşünmüşsünüz Murat Bey ama isterseniz bundan sonrasını ben halledeyim, sizi bu kadar ufak tefek olaylar için yormayalım" demiş Enes. Ve en sonunda babam da "peki tamam"  demiş ve böylece her şey Enes'in başına kalmış.

        Yalnız en çok şaşırdığım şey şu, dışarıdan küçük görünüp de bir evin içi nasıl bu kadar büyük olabilir?? Yani benim için bu ev acayip büyük burda nasıl tek başıma kalacağım hiçbir fikrim yok. Hem gece korkarsam annemlerin yanına da gidemeyeceğim çünkü tatil için Amerika'ya gideceklermiş hem de bugün. Ya ben nasıl kalırım bu koskoca evde tek başıma diye babama acayip sitem ettim, en azından Nesrin teyze benimle kalsın dedim ama onu da izine göndermişler oğlunun düğünü varmış.

           Bugün izinli olduğum için yapacak bir şeyim yoktu. Sabah erkenden havalanına gittim annemleri son kez görmek için orda da salya sümük ağlayıp uçak havalanana kadar bekledikten sonra eve geldim. Yapacak hiçbir şeyim olmadığı için kendime sütlü kahve hazırlayıp yanına da çikolatalarımı alarak oturma odasındaki geniş koltuğa kuruldum ve " Sadece Sen" filmini açıp izlemeye başladım. Film bitmek üzereyken kapı çaldı, tabi ben yine ağlıyorum. Bunda hem ailemin gidişi hem de filmin etkisi büyük tabi. Benim evimi kimse bilmiyor ki kim gelecek bu saatte diye düşünürken " tabi ya Enes'tir, başka kim olacak" diye geçirdim içimden. Ve gülümseyerek ( yani elimden geldiğince) kapıyı açarken "Enes senin ne işin var burda" dedim ve kapıyı açtığımda karşımda Zehra'yı gördüm. Bana ters ters baktı ve " Sanırım başka birini bekliyorsun" dedi.
" Yok Zehracım ya kimi bekleyeceğim, hadi geç içeri"

"Derin sen ne zaman Enes Bey'e Enes demeye başladın"

"Bilmem ki hiç farkında değilim bile öyle söylediğimin, hem boşver sen beni de geçen gece Kayrayla ne oldu anlat bakalım"

"Kayra bana çıkma teklifi etti"

" Eee daha ne olacaktı Zehra, ne güzel çocuk teklif etmiş işte kabul et, hem hani çapkının tekiydi, çapkın olsa bi kere teklif etmezdi sana di mi?"

"O öyle senin bildiğin gibi değil, gerçekten çok çapkın, bu güne kadar bir sürü kızla birlikte oldu hatta birkaç tanesini kendim gördüm şirkete getirmişti. Korkuyorum... Beni bırakmasından, ona alışmaktan sonra onsuz kalmaktan çok korkuyorum. Şimdi sırf beni elde edemedi diye bu kadar uğraşıyor olabilir."

"Ben öyle sanmıyorum Zehra, çocuk sana bakarken resmen gözlerinin içi gülüyor. Bence dene ya ne olacak, gelmişiz kaç yaşımıza. Hem gerçekten onun seni mutlu edebileceğine inanıyorum ben. Ona bir şans ver bence"

"Ayy neyse ya canım ben seninle bu ev olayını konuşmak için gelmiştim, konu nerelere sardı."

" Evin neyini konuşacağız ki?"

KAHVE KOKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin