Hayat. Ne tuhaf bi kelime değil mi? Kimi için neşe,mutluluk kim için nefret,hüzün kimi için aşk kimi için heycan,kimi için ölene kadar devam eden bir süre zarfı.
Peki benim için? Benim için kesinlikle beş harften oluşan. Bir kelimeden başka hiçbir şey değil.
Neden mi? Her yeri beyazın hükmetmiş olduğu kare bir odada oturuyorum. Karşımdaki duvara bakıyor sadece inatla bakıyor ve sebebini bilmeden ağlıyorum.
Ne zamandır burdayım bilemiyorum. Belki birkaç hafta yada birkaç ay. Sayamıyorum beynim hiçbirşeyi doğru düzgün kabul etmiyor. Hissetmiyor, hissedemiyorum. Sadece bir ses. Kalın ve boğuk çıkan erkek sesi. O ses ne derse onu yapıyorum. Ve az önce ağla deyip beni göz yaşlarımla tek bırakıp giden o ses beni ele geçiriyor.
O sesin sahibi kim peki? Şuan buraya geldiğimden beri ilk defa düşüne biliyorum. Sanırım yani buraya nasıl geldiğimi ve burada ne kadar durduğumu bilmiyorum. Geçmişimide hatırlamıyorum sadece ben ve ismim. Ben Erva. Soyadı yok! Yaş yok! Aile yok! Arkadaş yok! Hiçbir şey yok!
Peki neden hiçbirşey hatırlamıyorum? Ve burası neresi,en önemlisi de benim burada ne işim var?
*********
Şu an olmayan ama ileride bunu okuyan arkadaşlar merhaba :D bu beni ilk kitabım ve ilk gerçekten anlamdaki sağlam kurgum bunu yayınlamayı bayadır istiyodum ama olmadı belki o aralar sırası değildi ama bence şuan sırası kitabımın kugusu karakterleri hazır bu bölümden pek bişey anlayamazsınız sanırim ama ilerleyen bölümlerde açıklığa kavuşacak. Beni desteklemeniz umuduyla iyi okumalar :)