Bölüm 1: Acı

80 8 2
                                    

Bazen sadece gökyüzüne bakmak istiyorum çünkü o zaman yaşadıklarımı görüyorum ve asla yaşayamayacaklarımı... Mevsimlik elbisemle düğün alayını izliyorum,üstünde çiçek desenleri olan elbisemle oturmuşum saçlarım belime kadar uzun siyah ve düz,ayaklarım çıplak toprağın enerjisini içimde hissediyorum , 56 yaşında olmama rağmen güzel görünüyorum sadece alnımda ve göz kenarlarımda kırışıklıklar var. Oğlumla Sena geldiler. İkisi de mutluluktan neredeyse ağlayacak. Sena yanaklarımdan öptü

- Çok güzel olmuşsun Senacığım

- Teşekkürler Hayal teyze

Onlar yan masadakilere de hoş geldiniz demeye giderken bende yerime oturuyorum. Karşımdaki aynalı şamdana bakınca arkamda birinin durduğunu fark ediyorum.

''Korkuyor musun''

- Ne işin var senin burada

''bence korkuyorsun, geçmişte senin yaşadıklarını oğlunun yaşamasından korkuyorsun''

Yaklaşıp yakından bakınca gördüm o kız benim küçüklüğüm, ve ben büyüdüm...

Önüme çöktü ve elini dizime koydu.

- Sen gerçek değilsin

''Hatırla''

Hatırlıyordum... Gözlerimi sımsıkı kapattım.

..........................................................................................................

Ben Hayal,soylu bir ailenin tek kızıyım... henüz 20 yaşında gencecik, simsiyah saçlı, ela gözlü herkesin baktıktan sonra dönüp bir daha baktığı... Bundan 1 hafta kadar önce dünyanın en mutlu insanı iken şimdi bu acı niye... Sadece 1 haftada dünyamı darmadağın yapan ne peki. Yalan mı? Hayal kırıklığımı? Aldatılmak mı? Yanlış insanlara güvenmem mi? Yoksa o yanlış insanlar için harcadığım zaman ve sevgi mi? Bir insanın en mutlu günü,düğünü nasıl en berbat gününe dönüşebiliyor? Oysa daha dün özenle hazırlanmış gelin odamda 5 yaşından beri hayalini kurduğum gelinliğimle bekliyordum. Aynaya son bir kez daha bakıp derin bir nefes aldım ve evleneceğim adamın 7 yıllık sevgilimin yanına gitmek üzere kapıdan çıktım işte tam o anda değişti hayatım... kapıdan içeri girip hayatımı birleştireceğim,7 seneme mal olan adamı en yakın arkadaşım,kardeşim dediğim Ceyda'yla dudak dudağa gördüğüm an...Gözlerinin içine baktım ve yanlış bir seçim yaptığımı anladım. Yüzüne dokundum hissettirmiyordu artık acıdan başka bir şey. Acılarım Hakan'ın yüzüne tokat gibi vururken gözyaşım damladı yanağıma. Oradan nasıl çıktığımı hatırlamıyorum. Araba sesleri arkamdan bağıranların sesleri, iç sesimin attığı çığlıklar... Kendimi ilk gördüğüm taksiye attım ve eve gittim. Sıcak basmıştı, gözümden akan yaşlar terime karışmıştı. Kalbim yanıyordu ondandı sanırım terlemem. Vücudunun 1/3'i suyla kaplı olan insanın içi neden bu kadar çok yanar? Böyle olmamalıydı. Hani Hakan ile evlendiğimiz günün sabahı ''yeni gelin'' sıfatıyla dirseğime kadar çıkmış bileziklerimi şangırtadarak bulaşık yıkayacaktım. Kaynanam geldiğinde hizmet edip beni sevmesi için tirübüne tirübüne banacaktım. Neden hayallerim bu kadar darmadağın oldu? Duvağımı çıkarıp yere bıraktım. Evin her bir adımı anıları taşıyordu. Bu evi Hakan'la birlikte almıştık, her duvarını birlikte boyamıştık, boyarken o benim yüzüme boya fırçasını sürmüştü bende boya kovasına elimi daldırıp ona fırlatmıştım, ilk kez burada öpmüştü beni, biz birlikte yemek yapmıştık, film izlemiştik... Ayakkabılarımı çıkarıp öylece gelinliğimle duşa girdim. 5 yaşından beri hayalini kurduğum, defterlerimin son sayfasını süsleyen gelinliğimle...


Hayaller Güzeldir ♥...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin