---BİRKAÇ MİLYON YIL ÖNCE----
"Bu yarık da ne?"
İkisi de, galaksinin manzarasını bozan, yukarıdaki yarığa baktılar. Yarık büyüktü ve başka bir galaksiyi gösteriyordu.
"O ne bilmiyorum ama.." Bill büyük olan ve göz yerine burnunu kapatan göz bandı yüzünden iç çekti ve sol gözünü tekrardan kapattı. "...oraya gitmemize asla izin vermeyeceklerini biliyorum."
Tony elini uzatarak yarığa yaklaştırdı elini. "Düşünsene Bill, ya o başka galaksilere açılıyorsa? Ya o galaksilerde..kendilerine hükmedebileceğimiz kişiler varsa?"
Bunun üzerine Bill'in sarı gözleri heyecanla parladı. Her zaman birilerine hükmetmek istemişti.
"Mükemmel olmaz mı?" Tony çimenlere oturmuş, dizlerini kendine doğru çekmiş, kafasını kaldırıp gökyüzüne bakıyordu.
"Hem de nasıl..." Bill de gecenin karanlığını aydınlatamayan, aksine daha çok karanlık yapan gökyüzündeki yarığa baktı. Onlarda gece olunca, yıldızlar renkli bir şekilde parlamaya başlar, arkadaki mor galaksiyi güzelleştirirlerdi.
Ama o yarıktaki galaksi farklıydı. Yıldızlar sadece beyaz renginde parlıyordu, uzay -ya da galaksi, Bill öyle düşünüyordu- siyahtı. Bu bütün herkes tarafından garip karşılanıyordu, ve bir gariplik daha vardı.
Bazı zamanlar yarıktaki yıldızlar gider, yerini masmavi bir gökyüzü ve sapsarı, kocaman, çok baktığında Bill'in gözünü yakan bir şey çıkıyordu.
"Oraya gitmek ister miydin?" Diye sordu Tony'e, Tony vücudunu ona çevirdi.
"Evet. Zaten.." İç çekti ve başını dizine yasladı. " ..benden kurtulmak istiyorlar...ailem yok, yakınım yok...Tek sen, ve Hill varsınız."Hill denince Bill midesine bir şeyler olmuş gibi hissetti. Sanki yumruk atılmıştı, kalbi hızlı atmaya başlamıştı. Her Hill'i görüşünde böyle olur, sonra Tony ona, "Seni küçük aşııık!" derdi, sonrasında Tony kaçar Bill kovalardı tabii.
Bill onu yakalasa bile bir şey yapmaz, ikisi de kahkahalara boğulurlardı.
Zaten daha 22 Milyon yaşındaydılar-yaşadıkları yerde zaman hızlı geçerdi ve bir yılda iki kez doğum gününüz olurdu, kısacası şu an mantıken yaşadıkları yerde normalen 11 yaşındalardı- daha çocuklardı. Tanıdıkları çok uzun süre yaşamıştı. 64 milyon yıl yaşında olan bile vardı ki bu yaşadıkları yerin en büyükleriydi.
"Sen? Sen ister miydin?" Tony Bill'in korktuğu soruyu sormuştu.
"Ben..Uhm..Ben.." Başını çevirdi.
Tony zekiydi, zaten zeki olmasa çoktan öldürülürdü. Herkes tarafından farklıydı, herkes ondan nefret ederdi, ailesi o doğduktan sonra o çok küçükken ölmüş ve ona Bill'in ailesi bakmıştı, bu yüzden Bill'i küçük erkek kardeşi olarak görürdü -Tony birkaç ay büyüktü ama bununla dalga geçmeye bayılırdı- . Onu seven zaten tek Hill ve Bill'di, Bill'in ailesi öldüğünde onu seven tek onlar kalmıştı. Onlar olmasa, buradan çoktan sürgün edilmiş veya öldürülmüş olacaktı.
Gözlerini kıstı, gözleri kırmızı olmasına rağmen sapsarı bir ifade ile parladı, sonra normal haline geri döndüğünde Tony herşeyi anlamıştı bile.
Zihin, duygu, düşünce okuyabilirdi, tamam bu bazı kişilerde bulunurdu fakat Tony'de kabul edilmeyen bir özellik daha vardı ki bu asla ama asla kabul edilmeyecek, kimsede olmayan bir güçtü.
Tony zamanı yönetiyordu.
Geldiği yerde biden herşey hızlanıyordu, bazen herşey yavaşlıyordu. Bazen ise sinirlendiğinde herşey o kadar çabuk olup bitiyordu ki, kendine geldiğinde önünde bir sürü çürüyen ceset görüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masters Of Fright
FanfictionEvet biliyorum kapakta Bill'in göz bandı yok nmsnskhsjs boşverin XD -yazcak bişi bulamadı-