Medya ; Ateş KARA
•••
《1 yıl önce》
"Şunları yerlerine yerleştirir misin Adacım?Bazı müşteriler kitapları aldıkları yerlere koymaya üşenip alakasız raflara bırakmakta hala ısrar ediyor.Bunları yerleştirdikten sonra başka var mı diye kontrol eder misin tatlım malum gözümden kaçanlar muhakkak vardır.Bende yan tarafa geçip Alp'e yardım edeyim."
Suzan ablanın kucağındaki kitap dağını kucaklayıp raflara doğru ilermeye başladım.
"Hallettim bile."
Suzan abla yüzünden hiç eksik etmediği gülsemesiyle arkamdan bir süre baktı.Burayı eşiyle birlikte işletiyorlardı.Buranın sahibi olmasına rağmen bize bir patrondan çok abla gibi yaklaşıyor,öyle içten davranıyordu.Hemen bitişiğimizdeki kafenin kapanmasıyla Suzan ablanın eşi Kemal abi orayı satın almış binaları birbirinden ayıran duvarı aradan kaldırtmış buraya ekletmişti.Başlarda bu fikri saçma bulsamda şimdi şimdi mantık fışkıran bir fikir olduğuna şüphem yoktu.Kitaplarını alanlar yan tarafa geçerek soğuk havalarda içlerini ısıtan sıcak bir çikolata veya sıcak havalara birebir buzlu bir limonata eşliğinde kendilerini kitaplarının sürekleyiciliğine bırakıyorlardı.
Kucağımdaki kitapların bir çoğunu yerlerine yerleştirmiştim,yerleştirmediğim sedece bir tane kitap kalmıştı,onu da yerine yerleştirmek için ait olduğu rafa çoğunlukta psikoloji,anneler,bebekler ve bakımlarıyla ilgili kitapların olduğu rafa doğru ilerlemeye başladım.Kitapların bulunduğu bölüme geldiğimde dikkatimi kendisinden başka kimsenin olmadığı bu bölümde raflardaki kitapları dikkatlice inceleyen adam,ah pardon şu an gördüğüm kalıba adam demek pek bir kaba kaçıyordu doğrusu, beyefendinin burada ne işi vardı allah aşkına bebekler ve psikoloji kitapları haricinde bir şey bulunmayan rafların arasında?Aslında alıcı gözüyle şöyle yandan bir bakınca bayağı yakışıklı duruyordu yandan bir insanı bu kadar etkiliyorsa yüz yüze olduğu insanları bayağı ekliyordur,ayakta uyutsa farkına varmazlardı herhalde.Bu düşünceme bir tebessüm gönderdim cidden filmlerdeki gibi sadece bakışlarıyla karşısındaki insana her dediğini yaptıran ve kendine bağlayan insanların olmadığını kabullenmem gerekiyordu ama kabullenmem gereken bir nokta daha vardı ki oda bu adama bir defa baktığınızda sizde bir daha bakma dürtüsü uyandırıyordu,ah beyefendi.
Koyu saçlarını yüzüne uygun bir kesimle özenle şekillendirmişti.Yandan gördüğüm kadarıyla biçimli kalkık bir burnu,ekeksi,yüzüne çok yakışan hatlara sahip bir yüzü ve yüzene çok yakıştığını düşündüğüm kirli sakalları vardı.Bakışlarım yüzündeki seyahatini bitirip üzerinde dolanmaya başladı.Sağ kolunu kıvırmış,tahminimce koyu gri bir kabandı ve kabanı kendine doğru kıvırdığı kolunun üstüne atmıştı.Üzerine vüdunun üzerinde çalışılıp geliştirildiğini belli eden ve onu daha da çekici kılan koyu lacivert bir takım,ceketinin altına giydiği beyaz gömlek,gömleğinin üzerine taktığı kırmızı kravatı ile aynı renkteki ceketinin cebine yerleştirdiği mendili ve siyah ayakkabılarıyla takımını tamamlamıştı.Zaten nivasına ulaşmış olan etkileyiciliğinin üzerine biraz daha etkileyicilik katıyordu.Allahım sen ne büyüksün,hiç bir şeyi esirgememiş tam tersine her şeyi bolca kullanmışsın bu adamda.
Dakikalarca hiç tanımadığım bir adamı hayranlık dolu bakışlarla incelediğime inanamıyorum.Allahım,ben ne yapıyorum tanımadığım birini şu an resmen göz hapsine almıştım.Gözlerimi kapatıp boş olan elimi alnıma koydum.Dışarıya derin bir soluk verip kendimi toparlamaya ihtiyacım vardı çünkü elimdeki kitabı yerine yerleştirmem için tam da önündeki rafa gitmem gerekiyordu.Tabi bunun için önce ondan müsade etmesini istemem gerekiyordu tabi bunu yapabilmem için öncelikle yere çivilenmiş gibi hareketsiz durmaktan vazgeçmeliydim.Hadi ama Ada bunda bu kadar heyecanlanacak ne var allah aşkına,git kitabı yerine koy ve gel bu kadar hayatını kökünden değiştirecek bir olay değil sonuçta değil mi?Aramızda iki adım kalana kadar ona doğru ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHA TUTKUN (Aşk-ı Şedid Seri 1)
RomanceAteş KARA. Adı gibi yakıcı,soyadı gibi karanlık... Ada KARA. Ateş'in karanlığına ışık,zararına yarar... Etrafta aşk var,bir o kadar da sır. Her şeyin bir sonu vardı,onlarında olduğu gibi... Saflığın tehlikeye, ...