Aşk Koruyabilir Bir Tek, Kaldıysa Eğer Hala, Masumiyetimizi...

82 4 2
                                    

Zeus'un lanetini bilir misiniz? Eskiden dört kollu, dört bacaklı, bir kafada iki ayrı yüze sahip, sırtlarından birbirlerine yapışmış şekilde yaratılmış insanlar. Bu insanlar çifter çifter mutlu şekilde yaşamlarını sürdürürken, keyiflerine düşkünlüklerinden dolayı Zeus'a şükretmeyi unutunca, Zeus onları cezalandırmak için şimşeğiyle onları ikiye bölerken, ruhlarını da bölmüş. Artık her insandan iki tane varmış. Yani birbirinin eşi olmayan, ama birbirinin "eşi" olan parçalar her yana dağılmış. Zeus insanları diğer parçalarından ayrı yaşamakla lanetlemiş ve böylelikle ömürleri boyunca ruh eşlerini aramaları için onları cezalandırmış. Bu yüzden insanlar, yaşadıkça diğer yarılarını arar durur. Kimi bulur, şanslıdır onlar, kimi de bulamaz, yarım yaşar hayatını.

İki kişisin, biri gidiyor. İkiden bir çıkınca, yine bir kalır zannediyorsun, ama kalmıyor, yarım kalıyor.

Uzaydaki Mavi Gözlü Çocuk ve Koca Gözlü Kız... Gencecik yaşlarına bir ömürlük acı sığdırmış iki yaralı ruh... Kader bir gün "artık yeter!" diyor çektikleri acılara. Ve en büyük hediyesini sunuyor onlara, diğer yarılarını.

Koca Gözlü Kız gördü Mavi Gözlü Çocuk'un yaralarını, o güne kadar kimsenin görmediği yaralarını. Mavi Gözlü Çocuk, gözlerinden ruhuna baktı Koca Gözlü Kız'ın. Ruhlar tanıdı diğer yarısını. O dakikadan sonra kaçamadılar birbirlerinden, ne yapsalar uzaklaşamadılar. Birbirlerini ittikçe daha çok çekildiler, yaraladıkça kendi canlarını yaktılar. Yaraladıkları kendi ruhlarından bir parçaydı çünkü.

Çünkü gel. Çünkü gelmen gerek. Çünkü gelmezsen gidecek her şey.


Sonra bir gün, bütün savaşlardan yenik, acılardan kırgın, kaçışlardan yorgun, bir uçurumun kıyısında durdu iki yaralı çocuk. Orası sondu onlar için, dünyanın kıyısında durup azgın dalgalara baktılar. Kaçış bitmişti, buraya kadardı. Ne yapsalar kaçamayacaklardı birbirlerinden, anlamışlardı. Koca Gözlü Kız şaşkın, ama cesur; Mavi Gözlü Çocuk ürkek, ama umutlu... O an, kararmış gökyüzünün altında, dalgaların şahitliğinde, o uçurumdan bir adım atacaklardı. Öyle bir adım ki, geri dönüşü yok, öyle bir adım ki bütün hayatlarını değiştirecek... Korkunun ve umudun kanatlarını taktı ikisi de, ve Koca Gözlü Kız fısıldadı rüzgara, bağırdı dalgalara, sevdiğinin adını:

"Uzaydaki Mavi Gözlü Çocuk!"

Aşkı bilmiyorsam nasıl değiştiririm kendimi, seni ve bütün dünyayı?


İşte o an, kırıldı lanet. Birleşen dudaklarıyla beraber, ruhları da birleşti, buldu diğer yarısını. Tamamlanmışlardı artık, bir bütündüler, hayatları boyunca taşıdıkları o yarım kalmışlık hissi yoktu artık... Ve o gün, o anda, o uçurum kıyısında, Mavi Gözlü Çocuk ve Koca Gözlü Kız belki ilk defa korkmadan hayatla yüzleşmeye hazırdılar.


Mavi Kuş ile Küçük KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin