Telefonun ısrarla çalması üzerine gözlerimi açtım. Zaten gece Luhanla konuşmaktan uyuyamadım bu saatte neden uyandırıyolar diye söyleniyordum ki ekrana bakıp Luhanın annesi olduğunu görünce yataktan yere düştüm. Allah kahretsin ne mal insanım ya kadınla ne kadar konuşursam konuşuyum aynıyım. Sabahın dokuzunda neden aradığını düşünerek telefonu açtım
Efendim annecim. Dedim sakin bir sesle. Evet bende istediğimde iyi aile çocuğu gibi davranabiliyorum gençler. Uyandırdım sanırım özür dilerim kızım. Ben Seul'e geldiğimizi söyliycektim. Dedi. Oha gerçekten geldiniz mi? Şu an nerdesiniz? Dedim heyecanla. Luhan ailesini görünce çok sevinecek. Havaalanındayız ama Luhanın evine geçicez. O yurttadır sen arayıp eve getirebilirmisin? Sürpsiz yapmak istiyoruz tatlım. Dedi. Tabiyki siz eve geçin. Dedim ve telefonu kapattım.
O anın heyecanıyla direk Luhanı aradım. Bu saatte beni uyandırmanın sebebi ne baş belası? Dedi. Sanada günaydın. Dedim ve görmeyeceğini bilsemde gözlerimi devirdim. Günaydın. Şimdi neden uyandırdığını anlatıcakmısın. Dedi. Tabi ben bir anlık heyecanla ne yalan uydurcağımı düşünmemiştim. Yok cidden benim sorunlarım var ya.
Hıı şey ben senin evde oyuncak ayım Coco'yu unutmuşum ondan eve gitmemiz lazım. Hadi hemen yurdun önüne gel. Dedim. Cidden mi İrem? Daha iyi bişey bulamadın mı? İlk defa iç sesime hak veriyordum. Senin oyuncak ayın mı vardı? Hem şimdi neden gidiyoruz sonra alırsın yat uyu. Dedi bıkkın bir sesle. Ya hayır zaten gece o olmayınca uyuyamadım çabuk gel. Dedim. Tamam dedi ve homurdanarak telefonu kapattı.
Kalkıp aynaya baktım ve aynadaki tipim görünce Allah affetsin deyip insana dönmek için çaba sarfetmeye başladım. Ee sonuçta Luhanın ailesi bu boru değil. Tekrar aynaya baktığımda insana benzediğimi farkettim. Kafamı koparsak güzel kızım aslında.
Ben düşüncelere dalmışken Luhanın mesajıyla kendime geldim ve aşağı indim. Eve gidene kadar öküz gibi homurdanıp durdu. Doğal halini yansıttı da diyebilriz buna aslında. Evin önünde durduğumuzda bana ters ters bakışlarına aldırmadan arabadan indim. O da arkamdan indi.
Ayı mıdır panda mıdır her neyse alda gidelim baş belası. Dedi. Bir yandan da anahtarla kapıyı açıyordu. Coco onun ismi bikere. Dedim. Ne farkeder? Sonuçta... Tam cümlesini bitiriyordu ki kapının önünde anne babasını görünce şok oldu. Bende arkadan süpriiiz diye bağırmayı eksik etmedim tabi. Bir onlara bir de bana baktı. Duygulandığını gözlerinin dolmasından anlamıştım ama ağlamıycağını biliyordum. Sonuçta öküzlüğe ters öyle şeyler.
Siz... Nasıl geldiniz? Dedi şaşkın bir şekilde. Naeun aradı ve bizi çok özlediğin söyledi bizde gelinimizin sözünü dinleyip geldik. Dedi babası gülerek. Bi dakka demin gelinim mi dedi bana o? Ha? Luhan gözlerimin içine baktı ve teşekkürler prenses. Dedi. Sadece gülümsemekle yetindim. Ailesinin yanındayken cidden utanıyordum. Bi de Luhanla bizim normal halimizi görseler direk ayrıl o kızdan derler zaten.
Luhan ailesiyle otururken bende mutfakta bir şeyler hazırladım ve birlikte güzel bir kahvaltı yaptık. Bu arada hazırladığım kahvaltıylada annesinin gözünde artı point almış oldum tabi yine. Kahvaltıdan sonra bir tanıdıklarına uğrıycaklarını söyleyip evden çıktılar. Luhanla ikimiz kalmıştık yine. Ben bulaşık yıkıyordum ve Luhandan centilmen erkeklerden olmadığı için yardım etmiyordu. Şaşırılcak bi durum değil bence.
Luhan arkadan sarıldı ve kulağıma nefesini üfledi. Gıdıklandığım için hafifçe kıkırdadım. Gülünce fazla tatlı oluyorsun. Dedi. Hmm öyle mi. Dedim ona dönerek. Güldü ve dudaklarımı öpmeye başladı. Seviyordum. Onu öperken hissettiğim şeyin ne olduğunu bilmiyordum ama cidden seviyordum.
Dudaklarını ayırdı ve Teşekkür ederim güzelim. Başımın tatlı belası seni seviyorum. Deyip ufak bir öpücük daha kondurdu. O sırada telefon çalınca benden ayrıldı ve telefona baktı. Birden yüzü düştü. Daha sonra telefonu kapatıp tekrar yanıma geldi.
O kimdi? Dedim merakla. Önemli biri değil. Bi arkadaşım sonrada konuşabiliriz. Dedi. İnanasım gelmemişti ama fazla üstünde durmadım. Seni bilmem ama benim çok uykum var biraz uyuyalım mı güzelim? Dedi esneyerek. Olur. Dedim gülümseyerek.
Luhanın odasına gittik ve direk kendimi yatağa attım. Luhanda yanıma yatıp beni kollarının arasına aldı. Uykunun üzerine Luhanın kokusuda karışınca hemen mayıştım ve aptalca sırıtarak uykuya daldım.
Uyandığımda saat ikiye geliyordu. Luhanı yanımda bulamadım ve kalkıp aramaya başladım. Balkonda biriyle konuşuyordu ve kaşları çatıktı. Sabah arayan kişi olduğunu düşündüğüm için gizlice dinlemeye başladım.
Bak bitti diyorum? Uzun zaman önce bitti seninle herşey bunu aklına sok artık. Dedi sinirli bir sesle. Karşıdaki kimse bir şeyler söyledi ama duyamadım. Anlamıyor musun bitti Malia. Bidaha beni arama. Dedi ve telefonu kapattı. Arkasını dönünce şaşkınca kendisini izleyen beni gördü. Bir süre bakıştık ve kesin bir sesle Bence anlatman gerekenler var. Dedim. Luhansa hala karşımda ne diyceğini bilemez bir şekilde bakıyordu. Cidden neler oluyor?
Bölüm sonu^^
Bölümü nasıl buldunuz?
Yorumlarınızı belirtin lütfen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Gerçeğim 2
RomanceHerşey çok güzel gitmektedir. Naeun Luhanla çok mutludur. Ama her mutluluğun bir sonu vardır sözü tamda bu kısımda devreye girer ve ikilinin hayatlarının dahada karmaşık bir hal almasına sebeb olur. Peki olan herşeye rağmen Naeun ve Luhan ayrı iki k...