Size benim yaşantımı anlatayım. Ben sizin gibi basit çocuktum annem beni beş yaşındayken terk etmiş babamda babalıktan uzaktı. Okulda bir kızdan hoşlanıyordum.Adı millie her zaman ona bakıyordum ders arası ona selam veriyorum . Ona aşık olduğumu söyleyemiyordum
Ona bir hediye olarak karküresi aldım okul bitince ona verdim bayıldığını söyledi çok mutlu olmuştum. Sonra mark geldi onu elinden aldı.Sonrada onu gölün ortasına attı. Çok sinirlenmiştim onu almaya gittim.
Tam aldığımda buza düştüm çok korkmuştum su çok soguktu sonra birden birşey oldu kendimi kütüphanede bulmuştum Etrafımdaki insanlar şaşkınca bana bakıyordu ilkez atlamaya başlamıştım eve geldiğimde babamla tartışmaya başlamıştım.
Odayı kilitledim oda açmaya çalıştı kütüphaneyi hayal ettim ve oraya ışınlandım benim sayemde kütüphane kapalıydı tekrar Evimi hayal ettimBabam polise haber vermiş kayboldum diye yanıma saklamış oldugum parayı aldım ve bende kaçmayı düşündüm
Millie'nin evine gittim cama taş attım Salıncağın üstüne kar Süresini bıraktım ve onagörünmeden gittimİlk başta kendime eski bir otel buldum her şey çok güzeldi hiç kimse sana karışamıyordu param bitmiştiBir banka vardı içinde çok para vardı bir akşam kaşınma giyip,maskemi takıp bankanın kasa bölümünü hayal ettim kasadaki ömrümün sonuna kadar yetecek kadar para çaldım
8 yıl sonra hayat benimde sanki istediğim her şeyi yapabiliyordum Londra'da saat kulesi ,mısır piramitleri, fiji adalarında sörf, kızlar sanki hayat bana güzeldi
Evime döndüğümde evde biri vardı. İsmi rolland fotoğraflarını karıştırıyor du evimden gitmesini söyledim o gitmeyince bende kapıları açmaya çalıştım açılmıyordu. sen kapıya alışkın degilsin demi nededigini anlamıyorum dedim elindeki demiri bana vurdu elindeki demir üretiyordu hiç bir yere ışınlanamıyordum 100 woltluk enerji veriyordu bana o bankadaki paraları çaldıgımı söyledi beni odamın üst katından aşagıya attı bende paraları sakladıgım odama gittim alabildigimce elime geçen parayı aldım ve evime gittim babam geldigimi anlamıştı hemen geldi kalmamı söyledi ama ben kalmadım millienin evine gittim annesi taşındıgını söyledi 2 blok öteye ve barda garsonluk yaptıgını söyledi bende oraya gittim bir bira içip millie'ye bakıyordum biram bittikten sonra barın kapısına dogru yürümeye koyuldum mark geldi bana baktı sen david sin dedi bende david degilim dedim eski dostlarınla bira içmez misin dedi. tam çıkıyorken millie geldi david nasılsın dedi ben öylesine gelmiştim dedim bana 40 dk baktıgı biliyorum dedi. mark gel millie'ye koca popolu bana bira katdedi iterek bende onu ittim.barın dışında birbirimize girdik ve birden onu birden bankanın içine attım. ve bara geri döndüm millie ile konuştuk ona uzaklara gidermisin dedim Romaya birlikte o saçmaladıgımı düşündü sonra kabul etti. hep hayaliydi romaya gitmek Herşey çok güzel gidiyordu birbirimize çok yakınlaşmıştık ilk defa onun yanındayken kendimi güvende hissettim