bookshop || calum hood

0.9

Kitapçıdan ayrılıp eve dönüyordum.Calum'un dudaklarını hala hissediyor gibiydim.Evin önüne geldiğimde elimi çantama atıp anahtarı aramaya başladım.Elime değen anahtarlığı hızla kapıp kapıyı açtım.Sırtımdaki çantayı almak için başımı hafifçe omzuma eğdiğimde Calum'un parfümüyle sigara dumanının eşsiz kokusunu üzerimde hissettim.Kokusu bile kalbimin ritmini değiştirirken telefonumun zil sesiyle hafifçe sıçradım.Telefonu kulağıma açıp kulağıma koydum.

"Evet ?"diye sordum.Annemin heyecanlı sesi karşıdan geldiğinde hafifçe burnumu kırıştırdım.

"Tahmin et kimler buraya taşınıyor ?" Bir süre düşünüp tek elimle açtığım kapıyı kapatırken yanıtladım.

"Bu kadar heyecanlandığına göre Johnny Depp falan olmalı."

"Keşke diyebileceğim yanıtlar vermemeni tercih ederdim." Hafifçe kıkırdadığımda konuşmaya devam etti."Arkadaşın Joseph'i hatırlıyor musun ?"diye sorduğumda duraksamadan cevapladım.

"Mitchell olan mı ?"

"Evet."dediğinde hafifçe gülümsedim.

"Hatırlıyorum.Eski evimizin orada beni dışlamayan tek arkadaşımdı."diye yanıtladım ve gerçekten öyleydi.Joseph o zamanlardaki en iyi arkadaşım sayılabilirdi.Beraber okula gittiğimiz zamanlar gözümün önünden geçerken annemin telefondaki sesiyke tekrar ona döndüm.

"Mia beni dinliyor musun ?" Odama ilerlerken hızla yanıtladım.

"Ah , evet."

"Dediğim gibi Bayan Mitchell'la uzun zaman arkadaşlığımız vardı ve sende Joseph'le iyiydin.Bugün beni aradılar ve bir ev bulmak için birkaç günlüğüne bizde kalıp kalamayacaklarını sordular."

"Ve sende kalabileceklerini söyledin."diyerek devam ettirdim.Çalışma masamın önündeki sandalyeye oturup bir elimle notları karıştırırken dinlemeye devam ettim.

"Aynen öyle. Tek sorun ben hastanedeyim ve bir iki gün daha burada babanla kalmalıyım.Geldiklerinde onlara yardımcı olursan sana minettar olurum." Bir süre duraksayıp sıkıntılı bir şekilde nefes aldım.

"Anne , ben bilmiyorum -"

"Eğer onlara iyi davranırsan arabayı bir hafta boyunca izin almadan kullanabilirsin."

"Anlaştık."dedim yüzüme keyifli bir gülümseme yerleştirirken."Ve bu arada babam nasıl ?" diye sordum.

"Daha iyi.Seninle konuşmak istiyor."dediğinde hızla cevapladım.

"Aslında onu yormasam daha iyi henüz iyileş-"

"Mia ? " diyerek sözümü kesen babamın sesini duyduğumda sertçe yutkundum.

"Evet baba ? " dedim kısık bir tonda.Derince nefes aldığını duydum.

"Nasılsın ?" diye sordu.

"İyiyim , ya sen ?" dedim parmaklarımı birbirlerine kenetlerken.

"İyiyim."dediğinde kısa bir süre sessiz kaldı."Söylediklerimi düşündün mü ?"Oturduğum yerde dikleşip sessiz kaldım."Mia ?"

"Beni ne kadar zor bir duruma soktuğunun farkında mısın ?" dedim ciddi bir şekilde.

"Neden zor olsun ki ? Sadece dediklerime uyacaktın , sorun ne ?" Sorun Calum baba , seni tuzağa düşüren adamın oğluyla işi pişiriyorum.

"Sorun yok , tamam mı ? Sadece bana biraz daha vakit ver."dedim ve telefonu kapattım.Ayağa kalkıp odada amaçsızca bir tur attıktan sonra kafamı rahatlatmaya çalıştım.Babamı kurtarmak istiyordum ama Calum'a karşı hissettiğim duygular bunu zorlaştırıyordu ama belki de Calum'u babamın yararına da kullanabilirdim.Dolaba ilerleyip üzerime rahat bir tişört ile bol bir eşofman çıkardım.Üzerimi değiştirip aşağı indim.Telefonu alıp kendime bir pizza söyledim ve salona geçip televizyonun karşısında hareketsizce oturmaya başladım.Kanalları sırayla geçerken bir müzik kanalında durdum.Ekrandaki Justin Timberlake' e büyülenerek bakmaya başladım.Neredeyse çocukluğumdan beri hayranlıkla dinlediğim ve izlediğim sayılı ünlülerdendi.Kapınım çalmasıyla koltuktan fırladım.Uyuşan ayaklarımı canlandırmaya çalışarak kapıya ilerledim.Masanın üzerinden parayı da alıp kapıyı açtığımda pizzacı çocuk karşımda belirdi.İşinden bıkmış bir biçimde kutuyu bana uzattığında elinden aldım ve parayı uzattım.