36

546 62 169
                                    

35. Bölümde 88 yorum var *_* Yazmasam olmazdı 88 yorum var *_*
--------------------------------------
*Angela - Niall kahvaltısı*
Angela geldiğinde telefonuyla tamamen alakasız gözükmeye çalıştım ve ayağa kalkıp yanıma gelmesini bekledim. Yanıma ulaştığında gülmeye başladı ve elindeki kırmızı kalpli notları gösterdi.
"Niall bunların üzerinde sevgi dolu cümleler yazmasını beklerdim ama buraya gelene kadar bunları ağaçlara yapıştırmak da iyi fikirmiş." Hiç centilmence olmayan bir tavırla tek elimle sandalyesini çektim ve onun oturmasını beklemeden kendi sandalyeme oturdum.
"Evet Harry'nin fikriydi. Teşekkürünü ona et." dediğimde kaşlarını çattı. Ve çektiğim sandalyeye oturup elindeki notları kenara bıraktı.
"Ne söylemeye çalışıyorsun Niall?" diye sordu hafiften bana doğru eğilerek. Kafamı salladım ve gülümsedim.
"Yok birşey bebeğim, sadece fikir Harry'e aitti onu diyorum." Şüpheli bir şekilde kafasını salladı ve daha da üstelemeden yemeğini yemeye başladı. Sikeyim, Harry'nin haberi bile yoktu bu fikir bana aitti! Sinirle yemeğimi yemeye başladım ama Angela'ya birşey çaktırmamaya çalıştım. Sonuçta bundan sonra resmi beraber olacaktık. Yani onu istediğim şekilde sorgulayabilirdim. Ama tabi daha fazla dayanamadan çatal ve bıçağımı tabağıma bırakıp konuşmaya başladım.
"Harry ile aranızda ne var?" Angela birden deli gibi öksürmeye başlayınca ona bir bardak su uzattım. Kendine gelince ayağa kalktım ve hemen Angela'nın yanındaki sandalyenin kol tarafına oturdum. (Kol tarafı yok ama ismini unuttum amk kusura bakmayın snsnsjs)
"Daha iyi misin Angela?" diye sordum elindeki bardağı alıp masaya koyarken. Yavaşça kafasını salladı.
"Güzel, o halde cevabımı alayım?" diye direttim. Bana baktı.
"Bu fikre nerden kapıldın?"
"Orasını bilemiyorum." Angela'nın gözü masanın benim oturduğum tarafındaki telefonuna kaydı. Ama gözlerini telefonundan çekip bana doğrulttuğunda kararlılığını bozmamıştı. Kendinden emin duruyordu. Mesajları sildiğinden emindi.
"Neden bana güvenmiyorsun?"
"Sana güvenmiyorum çünkü sen benim gerçek kimliğimi bilmiyorken favorinin Harry olduğunu söylemiştin."
"Favorim Liam deseydim de Liam'dan mı şüphelenecektin?"
"Liam'dan şüphelenmeyecektim çünkü onum bir sevgilisi var."
"Peki ya Louis deseydim?"
"Harry ile olduğu kadar yakınlaşmanız mümkün değil." Bir an duraksadı, sonra devam etti.
"Bana istediğimi veremiyorsan sorun sende." Bu sefer duraksayan taraf ben oldum. Suçu hemen nasıl bana atabilmişti?
"Anlamadım?" diye sordum.
"Ha yani sen bana yetmiyorsan ben ne yapabilirim?" Donakaldım. Böyle mi düşünüyordu gerçekten?
"Mesela neyim sana yetmiyor?"
"Çok odunsun. Ben bir kızım, bana karşı daha romantik olman gerekir. 1 haftadır buradayım ama seninle daha 2-3 kez düzgünce yüz yüze konuşabildik. Ama Harry öyle değildi işte."
"O halde dün sana 'Benim evimde kal.' dediğimde neden gelmeyip Harry'de kalmak için ısrar ettin?"
"Çünkü eşyalarım oradaydı ve tekrar tekrar gidip gelmek istemedim." Birşey söylemeyip birkaç dakika duraksadım. Söylediklerini hazmedip mantıklı bir cevap bulmaya çalışıyordum.
"O halde neden onunla çıkmıyorsun?" diye sordum sonunda.
"Çünkü seni seviyorum."
"Angela çok karışıksın! Bir dediğin bir dediğini tutmuyor! Kimi seviyorsun karar ver artık!" diye bağırdığımda mümkünmüş gibi kaşlarını daha çok çattı. Ayağa kalkıp masanın diğer ucundaki telefonunu aldı ve geldiği yoldan yürümeye başladı. Birkaç dakika bekledikten sonra ben de arkasından hızla yürümeye başladım. Angela arabayı geçip yürüyerek çıkışa doğru ilerlediğinde arkasından koşup ona yetiştim ve hızla kolundan çekerek arabaya getirdim. Yolcu koltuğuna Angela'yı fırlattıktan sonra arabanın etrafında dönüp yerime oturdum ve yol boyunca hiç konuşmadan Liam'ın evine sürmeye başladım.

[Önceki bölümde Liam'ın evinde olanları anlatmıştım bu yüzden oradan sonrasına geçiyorum.]

*Liam'ın Evinden Çıktıktan Sonra*

Arabayı Harry'nin evine sürerken ikimizden de ses çıkmıyordu. Ona çok sinirliydim ve anlaşılan o ki imalarım nedeniyle o da bana sinirliydi. Ve onun bana sinirli olması birkaç saat sonra yapacağım şeyden şüphe duymamı sağlıyordu. Ama bunu düşünmemeye çalıştım. Geri adım atmayacaktım. Harry'nin evinin önünde durduğumda Angela hiçbir şey söylemeden hızla arabadan indi. O eve girmeden önce arabanın camını açıp seslendim.
"Harry'e selam söyle!"

*Angela'nın ağzından*
Eve girdiğimde hızla kapıyı çarptım. Beni sinir ediyordu! Ofladım ve hızla odama çıkıp kıyafetlerin kırışacağını düşünmeden hepsini bavulumun içine bastım. Son birkaç eşyayı da bavulun içine bastığımda ne zaman aktığını bilmediğim göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim. O sırada odanın kapısı açıldığında irkildim. İçeri girene baktığımda Harry olduğunu gördüm. Kapıda dikiliyordu. Bana gülümsedi.
"Bu sefer düşmedin." dedi.
"Evet sanırım öyle." dedim ben de gülümseyip. Odaya girdi ve yatağıma oturdu. Ben ise yatağın ayak ucunda dikiliyordum.
"Seninle konuşmak istiyorum." dedi. Umarım sonu kötü bir yere varmazdı.
"Elbette." dedim gülümseyerek ve aramızdaki bavulu aşağı indirip Harry'nin hemen yanına oturup ona baktım.
"Ben sabah ki olaylar için..." dediğinde lafını kestim.
"Harry bunun hakkında konuşmak istemiyorum."
"Ben konuşmak istiyorum o yüzden kes sesini. Evet ne diyordum? Ah, evet hatırladım. Sabah ki olaylar için özür dilerim ve Niall'ın gereksiz imalarından anladığım kadarıyla da benim yüzümden kavga ettiniz. Onun içinde özür dilerim. Ve sabah kapıyı çarpıp çıktığım için de özür dilerim. Ben biraz fazla sinirliydim sanırım. Neden onu da bilmiyorum aslında. Ama özür dilerim." Gülümsedim.
"Bu kadar özüre gerek yoktu." O da gülümsedi.
"Senin için değer."

*Havalimanı*

"Angela!" diye seslendi Harry bana. Kalabalığın arasından geçip yanıma ulaştı.
"Ben tuvalete gidiyorum eğer uçak saatin gelirse sen bana mesaj at." dedi ve cevabımı beklemeden koşarak tuvalete doğru gitti. Onun bu haline kahkaha attığımda cebimdeki telefon titredi. Boş bir koltuğa oturup telefonumu cebimden çıkardım ve gelen bildirime baktım.

Niall kişisinden bir yeni mesaj.

Niall: Ben bugün ki Twitter gündemini çok beğendim. Sen ne diyorsun? (20.13)

Kaşlarımı çattım. Twitter gündemine bakmamıştım. Hemen Twitter'a girip dünya gündemine baktım.
#NiallsNewGirlFriend
Sikeyim. Bu tag de neydi böyle. Beni unutmak bu kadar mı kolaydı? Daha resmi olarak ayrılmamıştık bile. Gözlerimde biriken yaşları geri itip tagi açtım ama siktir! Siktir, siktir, siktir! Bu tag benim fotoğraflarımla doluydu. Ben daha olayın şokunu atlatamamışken bir el beni bileğimden çekip kaldırdı ve dudaklarımın üstünde bir çift dudak hissetmemle onlarca flaşın patlaması bir oldu. Sikeyim, ne oluyordu?!

----------------------------------
Ekşın yaptım bu bölüme fazladan yorum istiyorum snsmnssjsshsj
Tagimiz ise hadi #NiallsNewGirlFriend olsun rahat rahat Angela'ya sövebilirsiniz snsjsjsjs

Whatsapp (Niall Horan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin