Birkaç hafta sonra Minseok tamamıyla kendine gelmiş, evdeki her şey de eski düzenine dönmeye başlamıştı.
"Minseok bizimle geleceksin değil mi?" diye sorarak Heechul mutfak tezgahına oturdu. Minseok ise elindeki bıçakla birlikte Heechul'a tezgahtan inmesini işaret etti ve ters ters bakarak, "Seni Luhan mı durmadan başıma gönderiyor Heechul? Ne diye durmaksızın gelip bir şeyler söyleyip sorup gidiyorsun? Ve ayrıca tabii ki de Luhan'ın alçısı çıkarken yanında olacağım. Eğer gelmezsem Luhan'ın sonraki triplerini çekmek zorunda kalırım. Biliyorsun, beş yaşındaki çocuktan farksız oluyor." dedi.
Heechul başını sallayıp mutfak tezgahından indikten sonra tekrardan Luhan'ın yanına çıktı. Minseok ise yarım saat içinde yemekleri hazır edip tepsiye koyduktan sonra Luhan'ın odasına çıktı. Heechul sadece iki tabak gördüğünde ise "Ben yemek yemiyor muyum?"diye sordu.
"Senin yemeğin mutfakta artık onu da kendin al ve bizi yalnız bırak ne dersin Heechul?" dedi Minseok ve bakışlarını tekrar Luhan'a çevirip yanına oturdu. Birlikte yemeklerini yemeğe başladıklarında Heechul'da sessizce odadan çıktı ve çifti baş başa bıraktı.
"Minseok yarından sonra gitmeyeceksin değil mi?"
Minseok aniden gelen soru karşısında kaşlarını çatıp düşünceli bir şekilde Luhan'a baktı. "Aslında bu durumda kalmak için nedenim kalmış olmuyor." Luhan duydukları şey karşısında suratını asıp bakışlarını Minseok'tan kaçırdı."Ama bu demek olmuyor ki gitmek istiyorum... Sanırım her gece yanında uyumaya bünyem fazla çabuk alıştı Lulu." Luhan birden bire parıldıyan gözleriyle Minseok'a bakıp muzipçe gülmeye başladı. "Öyleyse, alçım çıktıktan sonra daha eğlenceli günler bizi bekliyor olacak bay Kim." Minseok Luhan'ın dediğini duymazlıktan gelip yemeğinden bir kaşık daha aldı.
Yemeklerini yedikten sonra Minseok bulaşıkları yıkamak için Luhan'ın yanından ayrıldı. Mutfağa girdiğinde onu bekleyen bulaşık yığınını görüp sinirle Heechul diye bağırdı ve "Adeta evde bir camış besliyoruz!" diye ekledi. Heechul Minseok'un bu lafı üzerine oturduğu yerden kalkıp mutfak kapısının önüne geldi ve kapıya yaslanıp, "Kalbimi kırıyorsun fakat, alt tarafı aç karnımı doyurdum." dedi. Minseok şeytani bakışlarını ona doğrulttuktan sonra, bulaşıkları makinaya dizmeye başladı. Heechul da bu sırada Luhan'ın yanına çıktı.
"Selam dostum."
"Selam evin camışı." diye karşılık verdi ona Luhan gülerek. Heechul gözlerini devirerek, "Dua et ki bacağın hala alçıda ama yarın o alçı çıktığında kaba kuvvet uygulamaktan çekinmeyeceğim." dedi. Luhan tekrardan sessizleşirken Heechul Luhan'ın yatağına oturup arkadaşına baktı.
"Sorun ne yine bay huysuz?"
"Sorun mu? Ne sorunu Heechul?"
"Daha açık konuşayım, Minseok'la alakalı endişen ne yeniden?"
"Ah o konumu mu?" dedi Luhan ve sustu, birkaç dakika sonra ise konuşmaya devam etti. "Biz birlikteyiz fakat sevgili gibi değilmişiz gibi geliyor Heechul, sadece bana bakıcılık yapan bir Minseok var karşımda resmen..."
"Seni bırakıp gideceğinden mi endişelisin?"
"Hayır, o da gitmek istemediğini açıkça söyledi sadece normal sevgililer gibi değiliz."
"Normal değilsiniz dostum ondandır." diyerek Heechul güldü ardından Luhan'ın ciddiyetiyle birlikte tekrar ciddi oldu.
"Pekala normalden kastın ne onu söyle."
"Ben ona yanaşmadığım sürece normal bir arkadaşmış gibi davranıyor, onu öpmek istemesem sanki umurunda olmuyor. Üstelik bunları sen yanımda değilken yapabiliyorum sadece, senden dahi ilişkimizi gizlemek istiyor."
"Pekala kaçan kovalanır taktiğine ne dersin, bunları yapmayı bırak ve eksiklik hissedip neler olduğunu soracaktır."
Luhan bu fikirden memnun olmuş bir şekilde başını salladı ardından uyuyacağını söyleyip Heechul'u odasından kovdu.
**
Luhan alçısı çıktıktan sonra doktoruyla son bir kez daha konuşup kariyerinin tuzla buz oluşunun acısını bir kere daha sarsıcı bir şekilde hissettikten sonra gülümsemeye çalışarak Minseok'un yanına gitti.
"Gidelim mi artık Minseok? Daha menajerim aslında eski menajerimle görüşeceğim." diyerek Heechul'a işaret etti ve arabasının sürücü koltuğuna geçip Minseok'un arabaya binmesini bekledi. Minseok da arabaya bindikten sonra yola çıktılar. Arka koltukta oturan Heechul başını uzatıp bir Luhan'a bir Minseok'a baktı ve "Gidip önce eğlenecek şeyler mi yapsak?" dedi."Sen gidip eğlenebilirsin Heechul, biliyorsun ki menajerimi son bir kere dinlemem gerek. Yine formalite falan filan diye konuşacak ve öylece oradan çekip gitmemi isteyecek ve bir de... birkaç eşyamı almam gerekecek gibi."
Luhan'ın bu cevabından sonra kısa bir süre kimseden çıt çıkmadı ve birden bire Minseok heyecanla Luhan'ın viteste olan elini tutup "Pekala öyleyse sen menajerinle konuştuktan sonra eğlenceli bir şeyler yapabiliriz senin de moralin düzelmiş olur. Hem biliyorsun uzun zamandır evden çıkmıyorsun iyi gelecektir."
"Çok istiyorsanız siz gidin." dedi Luhan ve ciddiyetle yolu takip etmeye çalıştı.
Luhan menajeriyle uzunca konuştuktan sonra eşyalarını almak için soyunma odasına gitti. İçeride birkaç takım arkadaşı ve Luhan'ın yerine gelmiş olan yeni oyuncu vardı. Luhan hiçbiriyle göz teması kurmadan dolabına ilerleyip cebinden anahtarını çıkarttı ve dolabını açtı. Kendi eşyaları dışında her şey oradaydı. Şaşkınca arkasını dönüp artık eski olan takım arkadaşlarına baktı ve "Eşyalarım nerede?" diye sordu. Sorusu cevaplanmayınca sinirlenmeye başladı ve yüksek sesle bir kere daha tekrarladı sorusunu. O sırada ise en yakın arkadaşlarından birkaçı içeri girdi ve Luhan'ı görür görmez yanlarına gittiler. Ona eşyalarının kargoya verildiğini söylediler ve yeni gözde oyuncularının dolabına el koyduğunu da söyleyip Luhan'ın iyice sinirlenmesine neden oldular. Luhan arkadaşlarından sakinleştirici sözler duymaya başlarken yeni gözde oyuncunun ve eski menajerinin içeri girdiğini görünce sinirlerine iyice hakim olamayıp eski dolabının kapağını yumruklayıp içeri göçmesine neden oldu. Ardından kavga çıkartmamak için hızla orayı terk etti.
Luhan arabaya sinirle bindiğinde Minseok endişeyle Luhan'a baktı ve ardından merakla Heechul'a döndü.
"Pekala direk eve gideceğim, Minseok seni evine bırakmamı ister misin? Heechul sen de caddeye çıktığımızda inip bir taksiye falan bin."
Luhan ikisinden de cevap beklemeden arabasını sürerken Minseok hayal kırıklığına uğramış bir şekilde ağzı açık başını eğdi. Heechul ise kaşlarını çatmış bir şekilde ikiliyi inceleyip neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Caddeye geldiklerinde Luhan arabayı durduğu gibi Minseok da hızla arabadan indi. Luhan Minseok'un bu ani hareketiyle birlikte başını çevirip Heechul'a baktı ve Heechul'un dediği tek şey "Hak ettin." oldu, ardından o da arabadan indi.
Luhan arabanın içinde yalnız başına kalmış iyice sinirlenmiş bir şekilde sürmeye devam etti. Birkaç tur attıktan sonra ise evine vardı. Eve girer girmez kendini koltuğuna bıraktı ve ağrıyan bacağını sehpaya uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Number : 7
FanfictionFanboyluğun zirvesinde takılan takıntılı Minseok ve futbol kariyerinin zirvesinde bulunan 7 numaralı oyuncu Luhan'ın hikayesi.