Yıldızlar âdeta birbiriyle uyum içindeydi.
Herkes sırasinın ne zaman gelecegini biliyor gibi bekliyordu.
Her varlığa farklı anlamlar yüklediğimde mutlu oluyordum.Varolanlarla yetinmek yerine artılar ekliyordum.Bende böyle mutluydum.
Kendim yaratarak...
"Arya ?"
Sert şezlong buz gibi vucudumu soğutsada umursamıyordum.
Soğuk havada şezlongta yatmak mantıkça anlamsızdı ama gökyüzü beni ısıtmaya yetiyordu.
"Nimet abla akşam gelmeyeceğini söyledi."
"Kızımla vakit geçirmek istedim."
Benimle vakit geçirmek için olasından fazla zaman geçmişti.
Onu her türlü bozabilirdim ama şuanki atmosferimi bozmaya değmezdi.
"Ne yapalım ?"
Uzunca bir sessizlikten sonra yanımdaki şezlonga oturdu.
"Konuşmayacak mısın ?"
"Acaba 4N1K yerine sessizliği dinlesek olmaz mı ?"
Evet istediğim tam da buydu.Birkaç dakika geçtikten sonra olayın bir umutsuz vakaya doğru yol aldığinı anlayınca ağır adimlarla gitti.
"Zafer diye buna diyoruz Nisa Ergin !"
Ona karşı zafer kazandığımda hiç mutlu olmadığım kadar mutlu oluyordum.
"Arya Hanım.Sarp Bey geldi."
"İçeriye neden almadın ?"
"Annenizin yanında."
Annem ve Sarp iki farklı kavramdı.Annem Sarp'i iyi biri olarak görürdü ama Sarp yerine annesiyle iletişim kurmayı tercih ederdi.
"Heyo genc jojuk."
"Yine Nisa ergin sana ne saçmaladı."
Sarp iyi çocuktu.Onu kendimi bildiğimden beri tanıyordum.Yeri geldiğinde küçuk kardeşim,yeri geldiğinde de abim olmuştu.Kesin yanı ise benim herzaman en yakin dostum,kardeşim olarak kalacaktı.
"Sanki bugün çok acım.Nimet hanıma söyleyelim de bize yıldızlardan oluşan ... Hmm ne yapsn ama yıldız aromalı olsun."
Elimdeki bardağı onun hemen yanindan sıyıracak bir şekilde fırlattım.Sarp'ın salak espirilerine ihtiyacım vardi.Kızgın gibi görünmeye çalışıyordum ama onunla tatlı bir kavga etmekti.
"Dikkat yavrucam."
"Ya sen pis bir kopipestçisin.Neden laflarımı çalıyorsun."
Masadaki milkshake eline alıp şezlonga uzandı.
"Buldum." diye çıglık attım.
"Geber.Ayştayn'ı nasıl öldüreceğini mi buldun ?"
"Ya sen pis kopipestçisin.Neyse yıldız aromalı helva yapabiliriz."
Beni duymuyormuş gibi yapıp arkasina yaslandı.Tam agzımı açacakken felsefik bakışlarını üstüme yoğunlaştırdı.
"Sus ! Sessizliğin yanında boş gürültü yapma ! Rahatsız olur !"
"Felsefikleştin bakıyorum da."
"Milkshake ekşi olmuş ?"
Bu çocuk delinin da tam kendisiydi.Milkshake ve ekşi olmak.Ölmek istiyorum şuanda.
"Yine ne içtin sen.Senin kafa doğuştan böyleydi dimi."
"Mentosla milskhake karısşırsa ortaya ekşi bir tad çıkar mı ?"
Bu soruyu normal bir soru gibi sormasi bile anormaldi.Pipeti tam da kafasına isabet ettirmek istemiştim.Etseydi bile o kadar hafif birşey birşey yapmazdı.Saolsun rüzgar herşeye rağmen beni engellemişti.
"İğrençsin."
Masada duran kitabın sayfalarını saçma saçma çevirmeye başladım.
"Çocuk."
"Ha."
Yüzüme bile bakmadan telefonda yine biriyle chatlaşıyordu.Evet belkide inglizce kelimelerle türkçe kelimeleri bulamaç haline getirmeyi seviyordum.
"Saç rengimi mi değiştirsem yada buldum saçımı kısaltsam."
"Ne halin varsa look."
"Yaa sana soranda kabahat yavrucak."
Kitabı boş boş karıştırmak yerine gökyüzünü incelemeye başladım.Nedense şimdi de bana çok uyumsuz geliyordu.
Mantığın ve sevginin karışması gibi bir kargaşa...İyi okumalar.Okuyan kişiler vote ve yorum da yapsnlar lutfenn :))
O hesabimda sorun oldugu icin burdan devm edecgm.Arada ordan girip ordaki hikayrlri de guncelleyecegim.Tekrardn iyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karar
Teen FictionAçık bıraktığımız sayfaların içinden saklamaya kıyamadığımız cümleler etrafa saçılıyordu. O gizli sırlar hayatımızı delip geçecekti. Hayatıma neşe veren Sarp bir anda öfke fırtınasına Annem bir yalan yumağına Babam ise bir mafya babasına dönüştü. Bu...