5.BÖLÜM: "GALE"

149 11 20
                                    

Hayatımın en kötü, en acı, en can yakıcı günlerini geçirdiğim ve yıllardır memleketim saydığım ülkeden uzaklaşıncaya kadar bir insanın bana böylesine mutluluk vereceğini bilmezdim. Nereye gidersem gideyim o kötü anıların peşimi asla bırakmayacağını düşünürdüm. Her zaman o kötü günlerimin acılarını bedenimde taşıyacağımı sanırdım. Bir insan sayesinde bu kadar güçlü olacağımı düşünmemiştim hiç.

Geçen yıl Ankara'da yaşadığım o travma yüzünden bir daha Ankara'ya adım atmak hatta Ankara'nın oksijenini akciğerlerimde yakmak bile istememiştim. Babam ile tüm bağlarımı koparan o olay aklıma geldikçe tüylerim ürperiyordu. Ömrümün belki de en güzel yılları babam yüzünden silinip gitmişti. Hayattan bir umudum dahi kalmamıştı. Bu dünyada neden yaşayayım, diye düşünürken o imdadıma yetişmişti. Gale...

"Ders bitti sevgili Blue."

Yanımda oturan Gale beni kendime getirmek için koluma hafif bir çimdik atmıştı. Bu arada Gale bir sene sınıfta kalmıştı. O yüzden bu sene Gale ile aynı sınıftaydık. Kendisi ben hazırlık okurken nasıl olsa geçerim diye derslere adam akıllı katılmadı. Vize ve finaller gelince de tüm derslerden tek tek yere çakıldı. Bu sene benim de zorlamamla derslere katılıyor hatta derslerde not bile tutuyor.

"Dünyadan mavi kıza! Hey, kendinde misin Mavi?"

Mavi gözlerimi Gale'in mavi gözlerine diktim. Gözlerindeki endişe çok derindi. Ne zaman böyle dalıp gitsem Gale telaşlanıyordu. Ankara'dan döndüğüm gün havaalanında ağlama krizi geçirip hastanelik olduğum için Gale o günden sonra iyice üzerime düşmüştü. Ona yaşadığım şeyi anlatmasam da benim için çok kötü bir olay olduğunu biliyordu.

"Mavi beni korkutuyorsun!"

Eh, Gale Efendi hep sen benimle mi oynayacaksın? Biraz da ben seninle oynayayım.

"Mavi, eğer 5 saniye içinde cevap vermezsen seni kucaklayıp hastaneye götüreceğim. 5, 4, 3, 2, 1."

Sesimi çıkarmadan Gale'in gözlerine ifadesizce baktım. Tanrım! Bir insanı bilhassa Gale'i uğraştırmak o kadar güzeldi ki bu oyunu sonsuza kadar devam ettirebilirdim.

Gale ise ayağa kalkıp uzun kollarını belime doladı ve beni tek hamlede kucağına yerleştirdi. Sınıftaki salaklar bizi nişanlı sandığı için garip garip gülmeye başladılar. Sanırım eve seks yapmaya gittiğimizi ve yolda da sevişmeye başlayacağımızı sanıyorlardı. Bu başarılı okulun başarı seviyesini düşüren zengin bebelerinin zaten akıllarından geçen tek şey seksti. Neyse bilimsel konulara çok dalmayalım.

Gale ile okulun bahçesine ulaştığımızda artık oyunumu sonlandırmanın zamanı gelmişti. Gale'in boynuna sokulup uzun boynunu hafifçe dişlerimin arasına alınca Gale ağzından birkaç küfür kaçırdı. Beni çimlerin üzerine bıraktığında sevinçten kuduruyordum.

"Mavi sen var ya..."

Elini boynuna koydu ve ovmaya başladı.

"Gale seninle oyun oynamak çok eğlenceliymiş! Bu olayı sevdim. Yüzündeki o ifade görülmeye değerdi bebek."

"Havaalanında geçirdiğin ağlama krizini hatırlayınca yine aynı şey olacak diye korktum Mavi! Sen ise benimle oyun oynuyorsun. Çıldırdın mı sen? Ayrıca boynumu koparmaya çalıştın. O dişlerini gece yatarken tek tek sökeceğim."

"Özür dilerim Gale." deyip dil çıkardım.

Bugün mutlu olmak istiyordum ve üzülmek istemiyordum. Liseyi bitip Amerika'ya gelene kadar doğru dürüst mutlu olduğum günler olmamıştı. Hayatımın her döneminde babamdan şiddet görmüştüm. Babam dominant karakterli bir insandı ve istediği bir şey olana kadar elinden gelen her şeyi yapardı. Mesela mimar olmamı istemediği için sınav günü beni bayıltana kadar dövmüştü. Daha sonra yaşadığı pişmanlıklar ise kimseye fayda etmemişti. Olan olmuş giden gitmişti. Ben çocukluğumun hayallerini süsleyen; mutlu insanların yaşayacakları evleri çizmeyi arzuladığım meslekten vazgeçip buralara gelmiştim. Mimarlıktan çok uzak bir mesleğe sahip olacaktım. Hepsi bir anlık öfke ve sinir krizi yüzündendi. En acı gerçek ise o günlere dönmek imkansızdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 17, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mavi!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin