Merdivenleri inerek apartman kapısından dışarıya çıktım.
Soğuk hava iliklerime kadar işlemişti. Hem de kısa sürede.Gözlerimle Berk'i aradım. Yoktu. Bir kaç adım ilerleyerek sağa sola bakındım.
Arkamı dönüp gidecekken
- " Nil!" diyen sesi duydum.Sesin geldiği yöne doğru ilerleyerek ağaca yaslanmış Berk'in yanına gittim.
- "Neden burdasın?" diye sordum ağaca yaslanmış duran Berk'e bakarak.
- "Biraz konuşmak istedim." dedi tok bir sesle.
- "Peki. Ne konuşacağız?"
- "Burada olmaz. Benimle gel." diyerek arabasına doğru ilerledi.
Peşinden koşarak yan koltuğa geçtim.
- "Nereye gidiyoruz ?" dedim kemerimi takarak.- "Gidince görürsün." diyerek elini direksiyona koydu ve arabayı çalıştırdı.
Yol boyunca bir şey demedi. Arada aynadan bana bakan gözlerini yakaladım.
Gözlerimi yola dikerek yolu izledim.
Bir süre sonra arabayı kenara çekip arabadan indi. Peşinden bende arabadan indim.
Kenardaki banka oturup karşımda duran manzarayı izledim.
Yanıma oturup
- "Nil?" diyerek bana döndü.- "Efendim."
- "Bana biraz kendini anlatır mısın? Seni bilmek istiyorum." diyen Berk'e "Olur." dercesine başımı salladım.
Karşımdaki manzarayı seyrederek kendimi anlatmaya başladım.
- "Sessiz, içine kapanık, içinde koskoca bir boşluk olan bir kızım ben. Anne ve babasını kaybeden, ablası ve abisinin desteğiyle ayakta kalan birisiyim işte." "Birisiyim işte." sözünü gözlerine bakarak söylemiştim.Derin derin bana bakıyordu.
- "Sen?" dedim sessizliği bölerek.- "Ben... Ben-"
Telefonumun çalması Berk'in konuşmasını bölmüştü.
- "1 saniye." diyerek ayağa kalkıp bir kaç adım uzaklaştım.
Arayan İlke'ydi. Telefonu açarak kulağıma götürdüm.
- "Nil nerdesin? Çabuk gel nolur!"
- "Ne oldu İlke? Sakin ol." dediğimde Berk'te merakla bana bakıyordu.
- "O geldi Nil! Buldu izimi! Çabuk gel lütfen."
- "Tamam sakin ol İlke. Şuan evde mi?"
- "Hayır."
- "Tamam. Kapıyı kilitle bekle." diyerek telefonu kapatarak Berk'e döndüm.
- "Berk. İlke'nin yanına gitmeliyiz. Zor durumda." diyerek arabaya doğru hızla ilerledim.
- "N'olmuş?" diyerek arabanın kapılarını açtı.
- "Tam olarak bilmiyorum. Zor durumda ama." diyerek arabaya bindim.
••°°••°°••°°••°°••
Hızla arabanın kapısını kapatarak apartman kapısından içeri girdim. Merdivenleri ikişer üçer atlayarak İlke'nin kapısını çaldım.
Arkamdan gelen Berk'e dönüp baktıktan sonra
- "İlke! Benim Nil!" diyerek tekrar kapıyı çaldım.Kapı açılınca sıkı sıkı İlke'ye sarıldım. Yüzünü ellerimin arasına alarak
- "İyi misin İlke?" dedim.Bitkin bir şekilde kafasını salladı.
İçeriye geçerek İlke'yi koltuğa oturtturdum. Bende yanına oturdum. Karşı koltukta da Berk oturuyordu.
- "İlke ne olduğunu bana anlatır mısın?" dedim yumuşak ses tonuyla.
- "Nil. O geldi. Bulmuş beni." diyerek ağlamaya başladı.
Oturduğu yerden kalkarak İlke'nin diğer yanına oturdu Berk.
- "Kim İlke?" dedi Berk.
- "O işte! O! Barkın!"
- "Sana bir şey yapmadı dimi İlke?" diyerek ayağa kalktı.
- "Hayır. Eve gelmedi. Görmedim yani." diyerek bana yaslandı ve devam etti İlke.
- "Kapı çaldı, açtım. Kimse yoktu. Yerde bir kağıt parçası vardı. "Benden bu kadar kolay kurtulamazsın İlke. -Barkın" yazıyordu diyerek ayağa kalktı ve çekmecedeki kağıdı Berk'e uzattı.Daireler çizerek dönüp duran Berk, bir kağıda bir de İlke'ye bakıyordu.
- "İlke bu gece seninle kalıyoruz. Dimi Nil?" diyerek bana döndü.
- "Evet. Hatta bana gelin. Daha güvenli olur." dedim.
- "Tamam. İlke eşyalarını hazırla bir kaç gün Nil'de kalırsın. Eve gelmemen en iyisi. Hatta pek evden çıkmayın. Ben yanınızda olacağım zaten." dedi Berk.
- "Tamam." diyerek odasına gitti İlke.
Berk'in yanına oturarak
- "Barkın olayı tam olarak ne?" diye sordum.- "İlke'nin başbelası. Eskiden sevgililermiş. 2 yıl önce ayrılmışlar. O zamandan beri Barkın İlke'nin peşinde. Çocuk psikopat işte." diyerek ellerini anlına götürdü.
••°°••°°••°°••°°••
İlke ve Berk salonda oturuyorlardı. Bende mutfakta bir şeyler hazırlıyordum. Saat geç olduğundan yemek hazırlamaya vakit olmamıştı. Atıştırmalık şeylerdi hazırladıklarım.
Tepsiyle salona geçtim. Tepsiyi masaya bıraktıktan sonra
- "Film izleyelim mi? Çok güzel filmler aldım. Ne dersiniz?" diyerek yine böldüm sessizliği.Ayağa kalkan İlke
- "Siz izleyin. Ben yatıyorum." diyerek gitti.- "Film izleyelim mi?" diye sordum Berk'e.
- "Olur. Yanlız romantik komedi falan olmasın."
- "Aksiyon, macera, korku mu izleyeceğiz?" diyerek gözlerimi daha bir açtım.
- "Yani." diyerek küçük bir gülümsedi.
- "E ben korkarım." dediğimde daha bir güldü.
Filmler arasından Berk'in seçtiği filmi açıp Berk'in yanına geçtim.
Film başladıktan sonra büyük bir merakla filmi izleyen Berk'e dönüp baktıktan sonra patlamış mısırdan biraz daha aldım.
Film korkunçtu. Ben de merakla sonu bekliyordum. Bir an film de adamın sevdiği kızı kurtarma çabası ilgimi çekti.
"Ben kaçırılmış olsam beni kim kurtarırdı acaba?" diye düşündüm. Sesli düşünmüş olacağım ki Berk bana bakarak
- "Ben." dedi.Bir an affallamıştım.
- "Sen?" diye sordum.- "Ben kurtarırdım." dedi gözlerimin içine bakarak.
- "Bugün olduğu gibi mi?" dedim. Bugün kü beni kurtarışını hatırlayarak.
- "Evet. Bugün olduğu gibi. Her zaman olacağı gibi." diyerek gözlerime daha derin baktı.
Resmen dilim tutulmuştu. Ne demekti şimdi bu? Beni seviyor muydu? Yani ben ve o? Yani biz?
Tedirgin bakışlarla baktım gözlerine. İçimdeki bir ton soruyu gözlerim sordu gözlerine...
Yeni bölüm şahane değil mi? :) Bakalım Berk ve Nil sevgili mi olacak? Yoksa Berk'in dedikleri sevdiği anlamına gelmiyor mu? Barkın kim? Ve bir ton soruyla bitiriyorum bu bölümü yeni bölümde görüşmek üzere. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Sen
Roman pour AdolescentsUnutulmuş yılları, hayalleri, düşleri ne geri getirebilecek? Aşkı, bağlılığı, sevgiyi ne hatırlatacak? Çok zor zamanlar geçirmiş, anne babasını kaybetmiş ve hafızasının bir kısmı boşluktan ibaret olan Nil'e ne yaşamı geri getirebilecek?