(((Medya:Asya ve Güney)))
Uzun süredir araba kullanıyordum ama hala bir yere varamamıştım çünkü nereye gidecegimi bilmeden sürüyordum. Hatta suan bulunduğum noktanın neresi olduğu hakkında da hiç bir fikrim yoktu. Nedensizce nereye gittiğimi bilmeden sürüyordum. Tek farkında olduğum kendimi tutamadan ağlayışımdı. Arabanın içini dolduran hıçkırıklarım yükseldiginde daha çok gaza yükleniyordum. Artık devam edemiyordum ağlamaktan gözlerim ağrıyordu. Önümde bir yol ayrımı vardı. Bu yol ayrımı bir uçurum kenarına getirmişti beni. Öylece bekledim arabanın içinde ama artık ağlamıyordum. Arabanın kapısını açtım ve kendimi dışarıya attım. Ayaklarım sanki beni taşımıyordu, adım atmakta zorlanıyordum. Karşımda maviliğinden ödün vermeyen bir deniz ve yüksekliğinden aşağısı görünmeyen bir uçurum vardı. Muhteşem bir maviliğe sahip olan denize doğru ilerledim. Bu arada muhteşem deniz kokusu ve oksijen burnumdan girip ciğerlerime doğru ilerlediğinde hala hayatta olduğumu fark ettim. Insanin yaşaması için sebepleri vardı ya benim benim bir sebebim var mıydı? Mutlu bir aile mi beni hala eskisi gibi seven bi sevgilim mi yada kötü günümde yanımda olan dostlarım mi vardı. Tabikide koca bir "HAYIR" Zaten bunlara sahip olsaydım bu muhtesem maviliğe suan bir uçurumn kenarındn bakıyor olmzdım o maviligin içnde olrdm. Masmavi denize ulaşmaya sadece bir adımım vardı. Böyle güzellikler her zaman bu kadar yakın mıydı? Hayır elbette. Tabiki bu mavisiyle beni büyüleyen denize ulasmamda bu kadar kolay değildi. Uçurumun atlamadan denize ulaşamazdım. Ama oda kolaydı galiba. Artık hayatımda yaşama sebeplerim yoktu. Ne o mavi gözler, nede ailem... Kollarımı iki yana açtım ve denize son bir kez daha baktım. Deniz bana o mavi gözleri hatırlatıyordu. O gözler hakikaten bu kadar guzel miydi? Ne kadar guzeldi bilmiyorum ama yakınında olsaydım saatlerce o mavi gözleri seyredebilirdim. Içinde yeni bir dünya vardı sanki. Ama artık hicbirsey eskisi gibi olamazdı. Bana tekrar hicbirsey olmamış gibi bakıp "sensiz olamam" diyemezdi o mavi gözler. Evet artık mutlu bir ailem yoktu . Daha doğrusu artık bir ailem yoktu. Evet evet ben onların öz çocuğu değildim! Bundan daha acı olanı ise , bu güne kadar bana ellerini birkez bile kaldırmamış gerçek olmayan anne ve babamın ağır bir tokatıydı...Allah'ım bu nasıl bir acıydı? Yıllardır annem ve babam olarak bildiğim insanlar eğer bana birdaha kızım demiyecekse bende hiç olmazdım daha iyi. Birdaha anne ve baba diye seslenemeyeceğim belki gerçi belki 'si fazla... birdaha tam 1 hafta önce gördüğüm o deniz mavisi gözleri asla göremeyeceğim. Kulağımdan bir an olsun silinmeyen"ben daima senin yanındayım! Sen benimsin ve ben ölene kadar da benim olacaksın! Bayan Güzellik" demiyecekse yaşamanın ne anlamı vardıki.Ve bu benim hayattan kopmam icin bana yeterdi...Annesiz babasız ve beni her seferinde icine ceken deniz mavisi gözler olmadan yaşamaktansa bu uçurumdan kendimi bırakmam daha iyiydi....
-Aaa! Hayır!