SELİN'İN AĞZINDAN
Nerdeyse bütün gün kafede oturup muhabbet ettik. Ben Didem'e gıcık olmakla, Ali de Murat'a gıcık olmakla meşguldü aslında. Daha sonradan eve geldik, herkes uymuştu biz de sessizce odalara dağıldık. Odama gidip üstümü değiştirdim ve makyajımı sildim. Yatağa uzandım ama uykum yoktu. Acaba Ali uyuyor muydu ya? Çok oyalanmadan ayaklandım ve Ali'nin odasına doğru gittim. Kapısını açıp içeriye başımı uzattım, yatakta oturmuş telefonuna bakıyordu.
Selin: Ali? Geliyim mi?
Ali: Gel güzelim
İçeri girip ardımdan kapıyı kapattım. Hızlıca gidip yatakta yanına oturdum.
Ali: Uyumadın mı sen?
Selin: Uyuyamadım, hiç uykum yok çünkü.
Ali: Benim de yok
Selin: Çok uzun bir gündü ya
Ali: Bir de sen onu bana sor... Murat denen heriften nefret ediyordum zaten bu gün iyicene ettim
Selin: Ayy ben Didem'e bayılıyorum zaten
Ali: Hahah :)
Selin: Ne gülüyorsun be
Ali'nin omzuna hafifçe vurdum
Ali: Kıskanınca ayrı bir güzel oluyorsun
Selin: Kıskanmadım bir kere
Ali: Kesin canım :)... Ahh
Selin: Noldu?
Telaşla konuşmuştum.
Ali: Ya bu gün kafede cereyanda kaldım herhalde her yerim ağrıyor
Selin: Kıyamam ya... Gel ovayım istersen
Ali: Gerçekten mi?
Selin: Gerçekten :)
Ali dikleşip sırtını bana döndü. Ellerimi omzuna koyup ovmaya başladım.... Bir süre daha ovduktan sonra bir elimi bluzunun altına geçirip yukarıya doğru sıyırdım. Ali sesini bile çıkamıyordu. Elimi sırtında gezdirdim. Yeni yara izi hiç yoktu. Yavaşça sırtına doğru yaklaştım, belinden başlayarak yukarıya doğru öpücükler kondurmaya başladım. Ali'nin nefes alışverişleri hızlanmıştı bunu hissedebiliyordum. Yukarı sıyrılan bluzunu hızlıca üstünden çıkardı. Ben hala öpücüklerime devam ediyordum... En sonunda dayanamadı ve arkasını dönüp dudaklarıma yapıştı. Yavaşça beni yatırıp üstüme doğru çıktı. Öpücükleri dudaklarımdan boynuma doğru indi. Hızlıca onu ittirip üzerine çıktım. Pis gülüşüyle bana bakıyordu. Ellerimi göğsüne yaslayıp dudaklarına doğru yöneldim. Bir süre öptükten sonra geri çekildim. Ali'nin elleri pijamamın askısına gitti ve onları aşağıya çekti. Saçlarımı bir yana atıp Ali'ye baktım. Adeta kendinden geçmişti. Beni istediği gözlerinden belliydi. O deniz mavisi gözleri gece mavisine dönmüştü. Ellerim kemerine gitti...
Selin: Aaaa
Kendimi zor toparlamıştım
Ali: N-Noldu?
Zar zor konuşmuştu
Selin: Benim yarına ödevim vardı
Ali: Ne?
Selin: Alicim kusura bakma canım ya
Yavaşça üstünden kalktım
Ali: Selin şaka mı yapıyorsun?
Selin: Bu daha başlangıç Mavi :)
Kahkaha atarak odadan çıkıp odama gittim ve direk yatağa yattım. Erken kalkıcaktım yarın bir de, uyumam lazımdı. Gerçi aklım Alide de kalmamış değildi...