Seni uzaktan seviyorum diye düşündü erkek içinden yaklaşmadan,anlamadan,anlaşılmadan!
Ben seni beklentisiz seviyorum hiçbirşey ummadan,talepte bulunmadan , hayal bile kurmadan.
Kendi içimde taşıdığım sessiz sedasız bir sır bu.
Ben belkide senden çok bu sırrı seviyorum.
Sırrın senden bile güzel çünkü,senden bile özel.
Sırrın bir billur kadeh kırılmasın diye yüreğimde taşıyorum.
Sırrın nazenin bir mum alevi,sırf yanmaya devam etsin diye karanlığı gündüze yeğliyorum.
Kimse bilmiyor,bilmeside gerekmiyor.
Hem kim,ne anlar ?
Ateş bu hep düştüğü yeri yakar.
Bense ne birşeyleri değiştirmek peşindeyim,ne bir yere varmak.
Ne sahip olmak derdindeyim,ne kendimi kanıtlamak.
Herşey olduğu gibi kalsın istiyorum.
Ben hep bir sıfır mağlup olayım;sen hep uzak bir hayalden ibaret.
Sen olduğun gibi kal,ulaşılmaz,dokunulmaz,koklanılmaz.
Ben olduğum gibi,dünya olduğu gibi.
Merkez efendinin dediği gibi,herşey zaten dengede ve ahenkte,canım efendim.
Herşey zaten merkezinde.
Ben senin ismini tarçın kokulu akide şekeri gibi tutuyorum ağzımda damağımda ruhumda.
Kaygılarını biliyorum,yalnızlıklarını,kırgınlıklarını ve hırslarınıda.
Kalbinin ritmini duyuyorum,yanında olmasam ,elini tutmasamda ruhunun en çirkef,suretinin en çirkin,zihninin en çiğ hallerini biliyorum;
Hiçbirini gözlerimle görmemiş olsamda ne bir mükafat verdin bana ne bir ceza.
Ama cennetinize biliyorum cehenneminide.
Seni olduğun gibi sevdim,tüm günahların ve arızalarınla.
Uzaktan sevmenin en güzel yanı bu zaten.
kimseyi değiştirmeye kalkmıyorsun.
Herşeyi olduğu gibi kabulleniyorsun.
Aynı gökkubbenin altında yaşadığımızı bilmek yetiyor bana.
Başımızı kaldırdığımızda gördüğümüz sema aynı,yıldızlar aynı, dolunay aynı.
Bunu bilmek yetiyor bana.
Umurumda değilki kiminle uyuyorsun kimin yanında.
Bacağında şarapnel parçasıyla yaşayan bir asker gibiyim.
Etimde yabancı bir madde,kemiğimde bir metal parçası gibi duruyor aşkın bende.
Başkası duysa korkar,Aman der.
Nasıl olur ?
Böylede yaşanırmı ?
Halbuki ben alıştım.
Rahatsız etmiyor beni,onu anladım.
Şarapnel ve ben gül gibi geçiniyoruz yanyana ama karışmadan birbirimize !
Seni uzaktan seviyorum diye geçirdi kadın içinden ve başını çevirdi..
Bakmadı bile ondan yana.
Bakması gerekmedi.
Ne güzel uzaktan sevmenin rahatlığı,hafifliği,beklentisizliği.
Herkesin habire birbiri hakkında konuştuğu bu dünyada 'biz' diye birşey olmayınca hakkımızda konuşacak birşeylerde bulamıyorlar;ne güzel özgürlük işte.
Sen özgürsün dilediğin zaman gidersin aklının estiği yöne.
Tutsaksın bir o kadar.
Mecbursun kendi sorumluluklarına,alışkanlıklarına,hayatına.
Yapışmışsın kabuğuna.
Hayalimdeki sen gerçek senden daha özgür aslında.
Görsen hayalimdeki seni kıskanırsın.
Seni sevdiğimi söyleyememekteki ısrarım bu yüzden.
Herşey böyle daha duru daha güzel.
Söylesem büyü bozulur.zaman ağırlaşır,zaman hantallaşır.
Doğallık kaybolur,konuşmalar yapaylaşır.
Söylesem dünya durur,bir daha hiçbirşey aynı olmaz.
Sen değişirsin.
Birbaşka hal gelir üzerine.
Bir beklenti,bir istek,bir kıvanç,gizliden gizliye bir kibir siner bakışlarına.
Aşıklar kibirli olur demiş şair Sevdiklerini fethedilmiş bir kale gibi görmeye kalkarlar.
Bense hayat boyu susmaya razıyım,o kibri gözlerinde görmektense.
Böyle bir adama
Yaklaşmaz hiçbir güzellik
Doğduğu günden beri kalbinde bir delik,
almak için bütün sızıları içine.
Oğuz Atay tanısa seni,seni anlatmak için söylerdi bunları.
Bütün sızıları içine çeken adamsın çünkü.
Birde beni almanı istemem o delik kalbine.
Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen ne incitir,ne acıtır.
Ne yaralar,ne kanatır.
Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun,varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir böyle sevmek.
Uzaktan sevmek en güzelidir bazen.
Kısacık hikayeye benzer şiirimsi yazımı okuduğunuz için teşekkürler