SENİN ELLERİNDE BENİM GÖZLERİMDE KALDI CAM KIRIKLARI
NE FARK EDERKİ;
ACI HEP AYNI ACI...
NOT:SİZE UZUNCA BİR BÖLÜM YAZDIM KERİMLE DOLU. UMARIM BEĞENİRSİNİZ.
MEDIADAKİ MÜZİK KERİM VE ASLANIN DİNLEDİĞİ MÜZİK. İYİ OKUMALAR
KERİM
Karanlığa hapsolmuştu gözlerim. Uçsuz bucaksız karanlığa. Soğuktu üşüyordu bedenim hatta üzerinde yattığım zemin bile ısıtmıyordu bedenimi. Aslında üşüyen sadece bedenim değil yüreğimdi. Uyuşmuştu tüm vücudum artık hissetmiyordu acıyı. Aslında o an hissetmediğim acı yıllar sonra yüreğimin tam ortasına yerleşecek yıllarca gitmeyecekti. Genzimi yakan bir koku vardı etrafa sinmiş kan kokusu. Kimin kanı kime karışmış hangimizinki daha çok akar olmuş onu bile fark etmiyordum. Kulağımda sadece derinden gelen bir hırıltı sesi ve karşımda duran bir çift göz. Hani bazı gözler vardır acısını derinden okuyabilirsiniz. İşte onun acılarıda hep okunurdu gözlerinden şimdi olduğu gibi. Bir şeyler anlatmaya çalışıyordu bana gözleriyle bilirdim ama olmadı ne o anlatabildi ne ben anlaya bildim. Sonra tüm sesler sustu karşımdaki gözlerin bütün hissi çekilmiş gibi kalmıştı yanağından süzülen iki damla gözyaşıyla. O an bağırmak istedim haykırmak yüreğimi çıkarıp tüm feryadını ortaya dökmek istedim. Feryadımı birileri duysun yetişsin istedim olmadı kimse duymadı kimse yetişmedi benim yıllarım canımdan can giderken kardeşim giderken... Sadece bir hırıltı firar etti boğazımdan olabildiğince sesli. Ve gözlerim tüm bu karanlığı bitirmek istercesine açıldı
Gözlerimi hızla açıp beyaz tavanı görmüştüm. Konuşamıyor nefes alamıyordum. Sadece bir hırıltı yerleşmişti boğazıma. O an sadece o gün ölmüş olmayı diledim. O karanlığa gömülmek istedim.Geçmiyordu geçmeyecekti bu acı. Ve her gün gördüğüm bu kabuslar bitmeyecekti. Nefes alışverişim yavaş yavaş düzelmeye başladığında bu sefer göz yaşlarım firar etmişti göz pınarlarımdan. Bütün vücudum titremeye başlamıştı. Yataktan kalkıp yavaşça yere uzandım . Başımı iki elimin arasına aldım dizlerimi kendime doğru çektim. Kulaklarım uğulduyor sesler kulaklarımdan gitmiyordu. Sesleri duymamak için olanca gücümle kulaklarıma bastırdım bitsin istiyordum duymak istemiyordum. Sesler çoğaldıkça koca bir çığlık atmıştım o günkü karanlığa . Odanın kapısı ne zaman açılmış annem ne zaman gelmişti bilmiyorum. Sadece sesler bitsin istiyordum. Sesler git gide derinleşmeye başladığında saçımın içinde dolaşan ve bana sımsıkı sarılmış ellerle annemin ağlayan sesi doldurdu bu sefer kulaklarımı
"Geçti oğlum geçti."
Diyordu ağlayan bir sesle. Ama geçmiyordu yıllardır geçmeyen bu acı kat ve kat daha artıp geliyordu geçmişin derinliklerinden. Ve annem o an sanki tüm acı mı almak istercesine sarılmıştı bana ve o an sadece tek kelime geldi dudaklarıma
"anne"
Hıçkırıklarım konuşmamı engellerken annem daha bir sıkı sarılıp saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu. Onun gözünden akan bir damla yaş yüzüme damlamış ve annem ağlayan bir sesle
"Hişş tamam oğlum geçecek hepsi geçecek. "
Kulaklarımı dolduran bu sesle kendimden geçmiştim.
Bütün vücudum uyuşmuştu gözlerimin üzerindeki ağırlık sanki baskı yapıyor gözlerimi açmamı engelliyordu. Bende çok uğraşmıyordum açmak için. Sadece gözlerimi hafif aralayıp etrafa bakındım. Günün ortasında olduğumuz içeriye dolduran ışıktan belliydi. Başımı yana çevirdiğimde karşı koltukta oturan annemi gördüm. Yorgunluğu ve üzüntüsü belli oluyordu. Hani alışmıştı durumuma diyecektim ama çokta alışılacak bir durum değildi benimki. Son 4 yıldır her gece aynı kabusla uyanır aynı kokuyu duyar aynı sesleri işitir olmuştum. Annem uyandığımı görünce yavaşça yanıma yaklaştı. Ellerini yüzüme koyup
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I PERVANE (aşk-ı derun 2)
SpiritualAŞK-I NEY SERİSİNİN DEVAMIDIR.. Ateş mi ? Yakmazdı onu bilirdi. O ateşle kavrulalı çok olmuştu.. Korkmak mı? Asla... Ateşin aşkına düşen pervane korkar mıydı yanmaktan... O zaten o gün yanmıştı.. Ateşte benim pervanede.. Yananda benim alevde... Ateş...