(Kerem'in Arabası)
Kerem: Ya haddime değildir belki ama ben bişeyi çok merak ediyorum.Zeynep: Anlatabileceğim bişeyse eğer anlatırım.
Kerem: Hani ben dün demiştim ya ikizleri anlaşıyo olarak biliyorum diye. İkiz değilmişsiniz ama kardeşmişsiniz. Sürekli didişiyosunuz sürekli bi kavga ediyosunuz. Neden?
Zeynep: İşte işin o kısmından Selin sorumlu.
Kerem: Nasıl yani? Ya bak eğer anlatmak istemiyosan anlatmaya bilirsin gerçekten anlarım.
Zeynep: Aslında bende yıllardır bunu anlatabileceğim birini arıyorum biliyo musun... Saçma gelebilir ama kedim Pamuk var herşeyimi ona anlatırım..
Derken gözleri yaşarır, uzaklara dalar.Kerem: Hey Zeynep iyi misin?
Zeynep: İyi değilim gerçekten değilim birine anlatmam gerek.
Dedi titrek ses tonuyla.Kerem: E anlat dinliyorum ben bak daha okula ulaşmamıza yarım saat var.
Zeynep: Neyse ya. Boşver şimdilik. Daha tam samimi değiliz ki biz seninle senin de kafanı ütülemiyim dertlerimle.
Kerem: Peki tamam sen bilirsin. Ama ne zaman dertlerini anlatıcak birisi ararsan bana gelebilirsin.
Zeynep: Hı hı tamam.
...
(Ali'nin Arabası)
Ali de Kerem'in sorduğu soruların aynısını sorar. Çünkü sabah kızlar gelmeden önce konuşup anlaşmışlardı. Bu da oyunun bi parçasıydı yani...Ali: Selin ya ben bişeyi çok merak ediyorum. Siz Zeynep'le neden sürekli didişiyorsunuz? Kavgalı veya küs müsünüz?
Selin: Şuan konuşmasak.
Ali: Suratın düştü. Kötü birşey yaşadınız sanırım.
Selin: Evet ama bence şuan anlatmanın ne yeri ne de zamanı.
Ali: Peki o zaman çıkışta eve gideriz. Annenden izin isteriz. Seni bir yere götürürüm. Kimse olmaz orda. Rahat rahat içini dökersin.
Selin: Ali gerçekten o kadar iyi mi oldu aramız? Dün sabahki Ali geri gelicek diye korkuyorum bak.
Ali: Bana güvenebilirsin..
Selin: Peki tamam o zaman götür o "sessiz sakin" yere kendime gelebilecek miyim bakalım :)
Diyip gülümser. Ali ona iyi geliyordu.O Sırada Okul
Emre ve Aksel sıralarında oturuyorlardı. Selin ve Zeynep'in gelmesini dört gözle bekliyorlardı. Kerem ve Ali'nin düşüncesi doğru çıkmıştı. Emre ve Aksel de onları kandırmayı planlıyordu. Nasıl onlara daha yakın olsak diye düşünürken akıllarına Melis ve Tuğçe geldi. İkiside birbirlerine bakarak "Buldum lan buldum!" dediler.
Aksel: Ben neyi bulduğumu biliyom da sen neyi buldun olum :DEmre: Neyi olucak kızları nasıl tavlıyacağımızı.
Aksel: Lan biz ikiziz de benim mi haberimiz yok :D bende onu düşünüyodum.
Emre: Oluruna bırakıcaz. Ama dolaylı yoldan. Bize gelicekler eminim.
Aksel: Dolaylı yol?
Emre: Tuğçe ve Melis...
Aksel: Aferin lan tamda aklımdaki plan.
Emre: Ee ne sandın kardo öyle kolay plan yapıcak insan mıyız biz. Yıllarımızı verdik biz kızlara yıllarımızı :D !
...15-20 dakika geçtikten sonra kapıda Kerem, Ali, Zeynep ve Selin belirdi. Kerem ve Ali kantinde Akselleri görünce nasıl suratları düştüyse Aksel ve Emre'ye de öyle olmuştu. O sırada Selin geldi yanlarına.
Selin: Selam :) ya kusura bakmazsanız biz bundan sonra Ali ve Kerem'le oturmayı planlıyoruz.
Emre tam ağzını açıp itiraz edecekken
Aksel: Tabi tabii siz nerde isterseniz oturun karışamayız biz size.
Diyerek Emre'nin konuşmasına engel oldu.Selin gittikten sonra
Emre: Olum naptın? Yakınlaşıcaz felan ya hanii!Aksel: Rahat ol. Bizi sülük gibi yapışan bi tip olarak bilmemeliler. Öncelikle bunu bi öğren.
Emre: Ve sonrasında da Tuğçelerle konuşup bizi iyi biri gibi göstermelerini sağlıycaz :))
Aksel: Ama önce Tuğçe ve Melis'in aklına nasıl girebiliriz onu düşün.
Emre: Olum zaten bizden hoşlanmıyolar mıydı onlar?
Aksel: Evet ama Ali'yle Kerem en sevdikleri yakın arkadaşları. Onu da bi düşün satarlar mı sence?
Emre: Doğru söyledin. Önce bi akıllarına girmeliyiz. Kızlar aşık oldukları kişinin istediklerini yaparlar bence.
...
Tuğçe: Kızım şu yeni gelen kızlardan hiç hoşlanmıyorum. Kendilerini ne sanıyorlar?Melis: Aynen ya bide hem Kerem'le Ali'yi hemde Aksel'le Emre'yi elimizden alıyorlar resmen. Şunlara bak dün Aksellerle takılıyolardı bugün de Keremlerle!
Tuğçe: Offf evet haklısın.
...
Son ders Aksel Kerem'in sinirini bozar. Aksel'e sinirlenen Kerem kendisiyle her zamanki gibi konuşan Zeynep'e patlayıp kalbini kırar. Zeynep Kerem'e çok kırılmıştır.Zeynep'in ağzından:
Ya of öküz diyodum da inanmıyodunuz bana. Bakın işte kas hayvanı yaptı yapıcağını. Salak işte salak!Ders bitmiştir. Zeynep Kerem'i beklemeden otobüs durağına gider, Kerem de peşinden. Ali'yle Selin şaşırmışlardır.
Selin: Noldu bunlara ya?Ali: Bilemiyorum. Neyse biz gidelim bence.
Diyip arabaya binerler. Eve, Demet'ten izin almaya gideceklerdi.
...
Zeynep'i otobüs durağında gören Kerem hemen indi arabasından.Kerem: Bak çok özür dilerim. Ama insan sinirli olunca da herkese patlayabiliyor.
Zeynep: Bağırmadan önce düşünseydin onu.
Kerem: Ya özür diledim işte. Hem hani seni bi yere götürecektim ben. Planımız aksamasın şimdi saçma nedenler yüzünden.
Zeynep: Nereye?
Kerem: Öyle deniz kenarına. Dertleşmeye. Sabah üzülmüştüm sana Selin mevzusu yüzünden.
Zeynep: Yok ben gelmicem.
Kerem: Hadi ama kırma beni.
Zeynep: Eve gitmek istiyorum!
Kerem:(Gülümseyerek) Hadi... Bak kapıyıda açıyorum sana :)
Der ve ayağa kalkar.
Kerem: Gel...Zeynep Kerem'in bu tatlı haline ve gülüşüne dayanamaz ve o da gülümsemeye başlar. Gitmeye ikna olur ve arabaya biner...
BÖLÜM SONU~Yeni bölümü ancak Cumartesi günü paylaşabilicem arkadaşlar.
Kusura bakmayın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret Aşkı (ZeyKer&AlSel)
Фанфікиİnsan hiç kalbini kıran birine aşık olur mu? Ona bağlanabilir mi delicesine? Ya bende onun kalbini kırdıysam? Ya o da benim ondan nefret ettiğim kadar nefret ediyorsa benden? Ne farkeder ki... Ben onu artık çok seviyorum. Acaba o da beni sevecek mi...