İstediğin sonum mu

Hata

İnsan bazen yapmaması gereken şeyler yapar. O an için yaptığı ona mantıklı gelir ve bu durumdan vicdan azabı çekmez. O suçsuzdur onun bir hatası yoktur.

Bu düşünceyle başlamıştım Murat 'la çıkmaya. Zengindi ve benim için en önemlisi okulun popüler erkeklerindendi. Yakışıklıydı ve belkide ulaşılmaz ama benim için ulaşılmaz olan tek kişi Altay.

Daha okulun ilk gününde onca insanın arasında gözüme ilk o çarpmıştı.Bilemediğim bir şekilde dikkatimi çekmişti.Ona hayran olan bir tek ben değildim okulun tüm kızları ona hayrandı ve bir o kadar uzak.Kimse onunla uzun uzun sohbet edemezdi bir iki kısa cevapla geçiştirirdi herkesi.2 kişi hariç Ömer ve levent

Hep üçlü takılırdılar ve ben uzaktan hep onları izlerdim. Kafama takmıştım artık, beni hep görmemezlikten gelmesine bir son verip dikkatini çekecektim.

Bunun tek yoluda Murat'tan geçiyordu.

Murat, zengin ve popüler biriydi.Altay kadar olmasada yakışıklıydı. Etrafına karşı hep ondan beklenmeyecek bir şekilde güleryüzlüydü. Taki üniversitenin 2. Döneminde annesi gözlerinin önünde kurşunlanana kadar.

O günden sonra hayata küstü ve kendini çevreden tamamen soyutladı.

İşte o günlerde kol kanat gerdim ona bir nebzede olsa acısını paylaşmaya çalıştım. Çünkü annesizliğin ne olduğunu biliyordum. Bende annesizdim hatta annemi hiç göremedim.

Yavaş yavaş açılmaya başlamıştı bana karşı. Hatta birgün babasının annesinin ölümü üzerine sebepsizce onu dışladığını artık eskisi gibi olmadıklarını söylemişti. O gece sabaha kadar ağlamıştım. Ne çok ortak yanımız vardı. Benide babam sevmiyordu çünkü ben onun gözünde katildim. Annemin katili.

Zamanla bir birimize alıştık. Farketmeden ikimizde birbirimizin derdine derman olduk. Murat eski haline döndü bende emellerime doğru.

Ne yazık ki Murat iyileşti ama ben emelime ulaşamadım. Bu süre zarfında Altay'ın birkez olsun dikkatini çekmedim. Defalarca bulunduğu zengin ortamlarına girdim ama hiç bir sonuç alamadım. Birkez olsun dönüp bakmadı.

O halde bu ilişkiyi devam ettirmenin hiç bir anlamı yok.

Kapı açılma sesiyle daldığım alemden sıyrıldım. Ne ara geldiğimizi anlayamamıştım.

Kapım hızla açıldı ve Murat yüzünden hiç eksik olmayan sırıtmasıyla gözlerimin içine baktı.

" Eveeet, geldik."

Çantamıda alıp arabadan inince geldiğimiz yere baktım. Ormanlık bir alan ve tam karşımda eskiden ihtişamlı olduğu çok bariz bir yalı var. Duvar bölümlerinde bir çok bölgenin sıvası dökülmüş.Daha çok bir tarihi şaheser gibi görünüyor.

" hadi gelsene."

Daha birşey dememe kalmadan elimden tutup çekiştirmeye başladı.

Bahçenin paslanmış kapısından içeri girdik.

" Bak, burası bahçe. Böyle bakımsız olduğuna bakma şu yabani otları koparıp toprağında bakımını yaptın mı burası bi cennet olur cennet."

Birşey dememe fırsat vermeden hızla yalının kapısına ilerledi. Cebinden çıkardığı anahtar destesinden birini seçerek kapıyı açtı.