2. Bölüm

345 65 10
                                    

Multi Emre. İyi okumalar.

Hiç bir şey yapmadan da yorulabiliyor insan...

Düşünceleri yoruyor mesela...

Beynim durdu bir anda. Bütün sıkıntılarımı unuttum. Nefes almakta güçlendim. Sanki biri beni kalın bir iple boğuyormuş gibi oldum. Gözlerim birden bire dolmuştu. Kıpkırmızı kesildim.
Kekeleyiverdim birden.

" s-sen ciddi misin ? Şaka dimi doğru söyle. Yok canım olma-" Aniden lafımı ağzıma tıkayıp konuştu miray. " Bana yardım et. Öğrendiğimde 10 haftayı geçmişti. Kürtaj olmuyor. Başka yöntemler bulmam lazım. " Ben daha şoktan çıkamamıştım. O küçücük cana kıyacakmıydı ? Biz bir bebek katili mi olacaktık ? " şuan kaç aylık "
" Dedim ya 4 " dedi. Şaşkınlıktan duymamıştım. İnanamıyorum düşmezdi de bu bebek. Ya kendine birşey yaparsa? " Babası kim ? " peçeteyle burnunu silerken
" okuldan Sevgilim. Ya bebeği istemesse.  Söylemedim. Okula nasıl rezil oluruz bir düşünsene. O bebeği istiyorum Sema. Ama kabul etmezse almak zorunda kalacağım." Aman Allah'ım bu da neydi böyle. Tam çıkmaz sokağa düşmüşlerdi. Tamam okul başlamasına 1 hafta vardı. Bu bir hafta zarfında birşey yapabilirdik.

****

Kapının ziliyle uykumdan uyandım. Miray'ın odasına girdiğimde hala uyuyordu. Kapıyı açınca içeri Miray'ın annesi Esma teyze gelmişti. Hala çok genç ve bakımlı duruyordu. Bana bakıp gülümsedi. Hatay'dayken görmüştü beni. Buraya geleceğimi de Miray söylemişti herhalde. Kapıyı kapatıp " Hoşgeldiniz." Dedim. Bana sıkıca sarılıp Miray'ı uyandırdı.

***

Üçümüz salonda oturmuş havadan sudan konuşuyorduk. Esma teyze bana bakıp " kızım sende eğer istersen eşim ve ben seni burslu göndermek istiyoruz. Yani Miray'ın okuluna. Hem ne güzel aynı okulda okumuş olursunuz. Fena mı olur? " başımı hızlıca sağa sola çevirdim. " Esma teyze çok iyisiniz teşekkürler. Ama olmaz. Kabul edemem. Ben şuana kadar hep devlette okudum. Gerek yok yani. Zaten en kısa sürede bir iş bulup küçük bir eve taşınacağım. Size daha fazla yük olmak istemiyorum. " Ben böyle söyleyince Miray'ın surat ifadesi anında değişti. " Hayır. Lütfen gitme. Yalnız kalmak istemiyorum. Sana ihtiyacım var. Ne olur gitme." Şuan bildiğiniz eriyordum. Tabi Esma teyze konuyu bilmediği için Miray'ın bu çaresizliğine şaşırmıştı. Dudaklarımı kıpırdatarak sonra konuşuruz dedim. Miray hemen lafa atlayıp, "Anne aslında ben de Sema'ya biraz İstanbul'u gezdiriyim diyordum . Ne dersin? " kısaca bu defol git demek oluyordu. Esma teyze kocaman gülümseyip " Ne güzel işte bende geliyim. Hem fena mı olur? "
O sırada bende hemen birşeyler kıvırmaya çalıştım. " Aslında gerek yok. Esma teyze sonrada gideriz."
Esma teyze bana bakıp, kaşlarını çattı. "olmaz öyle şey çabuk hazırlanın.  Size kahvaltıyı ben ısmarlıyorum. Hazırlanmak için 10 dakikanız var. Çok açım." Onun o tatlı konuşmasına ben ve Miray güldük.

Dolabımın başına geçip, ne giysem diye düşündüm. Geziceğimiz için siyah ,dar ve diz kapakları yırtık bir pantalon ve beyaz tişört aldım. Belki akşam serin olur diye siyah kapşonlu aldım. Saçlarımı tarayıp sıkıca topladım. odadan çıktığımda Miray'da odadan çıkmıştı. göbeğini belli etmeyen dizin bir karış üstünde buz mavisi bir elbise giymişti. Gerçekten ben nasıl anlamamıştım. Dün o kadar şaşırmıştım ki bebeğin cinsiyetini öğrenememiştim. Genelde bu aylarda belli oluyordu benim bildiğim kadarıyla.

***

Huqqa yazılı, deniz gören güzel bir cafeye gelmiştik. otoparkın önünde hep Son model arabalar vardı. Galiba zenginlerin takıldığı bir yerdi. Hatay'da olsam hayatımda hiç böyle şeyler görmeyi bırak , lüks arabaları dışardan göremezdim bile.

İçeri girdiğimizde masanın birine oturduk. Esma teyze garsona siparişleri verdikten sonra Miray'la anne kız sohbet ediyorlardı. Onları rahatsız etmemek için önümde ki menüyle ilgilenmeye başladım. .

Yuh! Bir kahve 23 liramıydı. Ne kadar da pahalı bir şehirmiş bu İstanbul. Nasıl ayaklarımın üzerinde duracaktım bu şehirde. Hem babanın bedduasını alan evladın hem bu dünyada hem öteki dünyada iki yakası bir araya gelmezmiş. Allahım niye benim ailem Miray'ın ki gibi değillerdi. Belki annesi hamile olmasına bile birşey demiyecekti. Onu ben yapsam, şimdi çoktan kara toprağın altında olmuştum.

Kahvaltı tabaklarımız geldiğinde, yemeye başladık.

****

" Ee Sema söyle bakalım. Hatay'dayken İstanbul 'da merak ettiğin bir yer var mıydı? " Esma teyze hem araba sürüp hem konuşurken , ben arka koltuktan
" Aslında pierre Loti'yi merak ediyorum. Güzel olduğunu duymuştum. " Tamam tatlım. 10 dakikaya kadar ordayım. "

***
Eyüp Camii'nin orada bir teleferik vardı. Biletlerimizi alıp teleferiğe
bindik. Mazara harikaydı. Hayatımda ilk defa teleferiğe biniyordum. Teleferikten aşağı bakınca mezar taşlarını görmemle, tekrar kafamı denize çevirdim.

Teleferik durduğunda bizde indik.
Pierre Loti ' nin kenarlarında küçük seyyar satıcılar, tatlı dükkanlar vardı. Miray hemen küçük bileklik satan bir dükkandan bir sürü bileklik almıştı. Bir kaç tanesini bana vermişti. Beraber bir çok fotoğraf çekilmiştik. Bu büyülü şehir bütün sıkıntılarımı unutturmuştu sanki.

***

Pierre Loti 'de oturmuş Çayımızı yudumlarken , Esma teyzenin telefonu çaldı ve müsade isteyerek masadan kalktı.
Onun kalkmasını fırsat bilerek;
" Miray birşey merak ediyorum. Bebeğin cinsiyeti ne ? " kahküllerini düzeltip kocaman gülümsedi.

" kızmış Sema. Görsen bir, öyle değişik bir duygu ki anlatamam. Ya bütün söylediklerimi geri alıyorum. Ben onu doğurmak istiyorum. Sonuçları ne olursa olsun. 5 ay var. Son aylar okula gitmem. Bakıcı tutarız. Annem bakar. Saklarız. . Sınavlara girer çıkarım. Ya Melih'ede söyleyeceğim. Yani bebeğin babası. O beni çok sever ya. Hem o merhametlidir kıyamaz. Benimle gelirsin değil mi ? Yarın bir cafede buluşacağız tek başıma yapamam." İnanmıyorum. Demek annelik duygusu bu kadar güçlü birşeydi. Hemde kızı olacaktı. Gayrimeşru da olsa bebeğin hiç suçu yoktu ki. " tamam. " dedim sadece.

****

Eve geldiğimiz de direk odama girdim. Geldiğimden beri hiç yeni telefonumla ilgilenmemiştim. Whatsapp'a baktığımda bayağı mesaj gelmişti. "Niye gittin ,annenler herşeyi öğrenmiş, şimdi nerdesin. " off hepsini es geçip Emre'nin profiline baktım.

İnanamıyorum ya !

Evet. Şimdilik bu kadar yeter. Bir vote tuşuna basmak beni ne kadar mutlu eder bilmenizi isterim

Islak imzaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin