Yılın ilk günü daha çok yeni birgun, herşey bitmiş gibi görünen bir hayatın tam ortasında birgün. Umut, sol cebimin delik olduğundan habersizken düşmüş dar sokakların olduğu bir sehirde, gözlerim kapalı evin yolunu bulmaktayim. Zorlanıyorum, secemiyorum hangi köşeden donecegimi, adım atmaya halim kalmamis, soluk soluga yuruyorum. Bir dua avuclarimda yarina dair toz pembe hayaller, düşen umudu istiyorum geri, karanlıktan çıkacak ışık ariyorum. Ne çabuk büyüdüğüm aklıma geliyor. Yasayamadan gecti cocuklugum, delicesine buyumek isterken simdi yalvarircasina cocuk olmak istiyorum. Kafami ne kadar cok soru kurcaliyor , cevaplar bulamiyorum. Yeniden baslamak icin bir umut ariyorum gelecege. Yanimda olacak her gune beraber adim atacak birini ariyorum. Kendi kendime diyorum "cok mu fazla sey istiyorum " saglikli dusunemeyecek kadar cok karamsarliga kapilmis durumdayim kendimi cikartamiyorum bu bogukluktan, düşsem kalkamicak gibiyim. Zaman geciyor ben oldugum yerde saymaktayim. Geceyi beklliyorum, kendi benligimden hesap sormak icin, surekli karanlikta hesaba cekiyorum. Isik tutmaya korkar gibiyim ama belli etmiyorum kendime sanki ogrenirsem hersey daha net gorunecek de ben ciplak kalacak gibiyim. Umut istiyorum yarinlara, aşk istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
siyah düşler
KurzgeschichtenYazmak birçok kişiye bir eylem gibi gözükmeye yüz tutsada, aslında anlatilamayan gerçeklerin bir anlamda buluştuğu duygu dolu bir eylemdir.