izmir güzeli

ISTANBUL DALLAMASI

Sabah kıvanç adında, bizim ailenin öküzü, kütüğümde olmaması gereken yani kısaca Abim olan varlık ile uyandirildim. Şöyle ki; ilk kafamın altındaki yastık çekildi. Sacmalamayin tabii ki uyanmadim. Sonra çarşaf...olmadı yatak...sonra dedim kurtuldum banyoya gitti. Beni kucağına aldı gözlerimi açıp kivanca baktım. Sonra baktığı yere baktım.

Bahmaz olaydım, su dolu kuvete bakıyordu. Hemde sırıtarak?

'Abigggmmm canigggmmm segn baga giyamazsign kiggg'

Dedim ellerimi kenetleyip cenemin altına koyarken ve gözlerimi büyük hale getirirken.

'Gıyarım gülüm gıyarım...'
Dedi ve beni soğuk ellerin eline suya bıraktı.

Kafamı cikarttigimda kıvanç dışarıya çıkıyordu. Kuvette oturup arkasından bağırdım.

'Kivanggccc Allah bildiği gibi yapsign senggi gicigggkk... anneggg kivaggnc benigg suya firlattigggg'

Bir 5 dk bekledim baktım kimsenin geldiği yok dedim bari hasta olmayak. Üstüme havlu alıp odaya geçtim. Yola çıkacağımız için rahat giyinmek istiyordum bu yüzden üstüme sporcu atletimi giyip altima dizlerimin biraz altında olan siyah taytimi giydim. Yanıma boks maclarimda kullandığım siyah spor çantamı alıp gerekli eşyalarımı koydum. Odaya son kez baktım ve herşeyi aldigimdan emin olduktan sonra aşağıya indim.

Yolculuğa çıkıyordum. Çünkü kıvanç babama eğer istanbula tasinirsak sınıfta kalmayacağı adına söz vermişti. Ah işte benim babamda inanıp sazan gibi atladı. Ama babam benimde gitmemi istedi. Hayır yani izmirdeki popülerlik bırakılıp gidilir mi aq?

Arabalara eşyalar yüklendi iki arabada benim bavullarim...bir arabada kıvanç olan kütüğün bavullari...bir arabada annem, babam, kıvanç ve ben...

Havaalanına giderken arabadaki tek ses kıvanç ve benden çıkıyordu.

'Bak kardeşim eğer okulda bana laf sokarsan öldürürüm seni'

'Sen-'

Sözümü kesen annemdi.

'Çocuklar...birlikte yaşayacaksınız kavgayı kesin'

Böylece abicigimle kavgamız bitti.

Uçaklara yerleştik. Uzun uğraşlar sonucunda ben cam kenarındaki koltuğu aldım. Kıvanç ise koridor tarafındaki koltukta oturuyordu.ortadaki koltuk ise boştu. Ne salaklik ama...

Sonra yanımıza vasfiye dezze gibi biri oturdu.
Otobüs havalandiginda aklımda bir soru vardı bende diğer uçtaki kıvancı durttum. Tabii bunu vasfiye dezzeyi taciz ederek yapmış olabilirim.

'Abiii biz laptobu almayı unuttuk'

'Sakın bana suç atmaya çalışma 97'li'

Evet abim bana 97 der. Çünkü 97 doğumluyum o ise 95 doğumlu...

'Neee abi sen alcaktin bagane'

'Bak siçtın sivamayi yapamadin git şimdi kendini merdivenden yuvarla beni ugrastirma' tam konusacakken vasfiye dezze anirdi...bayag böyle anırdı...

'Hosteggss gel hele buragg al benigg götür burdagggn gızım'

'Buyurun hanım efendi? Bir sorun mu vardı? '

'Aha sorun bunlar'dedi parmakları ile bizi gösterirken...hostes bize bakınca omuz silkip göz kirptim. O da bana guldugunde bende güldüm.
Abim bize 'hepinizden igreniyorum' bakışı atmaya başlayınca hostes vasfiye dezze ile perdeden çıkıp gitti. Perdeden böyle daş misali gelen varlığa bakarken çocuk arkaya gidip oturdu. Sonra yanımıza kel+göbekli+gözlüklü+depresif biri oturdu. Somurtarak önüme döndüm adam resmen müdür olmak için doğmuş. Sonra kıvanç kafasını öne eğip bana dil çıkartınca bıktım bende müzik dinledim.
***