Komidinin üzerindeki Çalar saat,odanın bütün sesizliğini bozmuştu.gözlerimi kırpıştırarak açmaya çalıştım.elimi komidinin üzerinde gezdirip ,çalar saatin sesini kapatmaya çalıştım.o zıngırtının sesi durunca,uykuma devam etmek için yatağın diğer tarafına döndüm.tekrar o tatlı uykuya hakim olmak için,gözlerimi sıkı sıkı kapattım.
Ama yok bir türlü o güzel uyku bana dönmüyordu yatakta bir o tarafa bi bu tarafa dönüp dursamda uykum gelmiyordu tekrar. Yatakta bir süre kıvranıp durduktan sonra yataktan kalkmak için doğruldum.
Bilincim yerine geldiğinde çalar saatimi neden bu kadar erken saatte ayarladığımı anladım.
Bugün hafta sonu olduğu için, At çiftliğine gidecektim. Her hafta sonu gibi bu hafta sonuda gitmeyi düşünüyordum.At çiftliğine gidip at koşturmayı seviyordum.iki yıldır sürekli bindiğim bir Atım var.çiftlikte bütün zamanımı onunla geçiriyordum. Bugün çiftliğe ev arkadaşımda gelicek ona At bindirmeyi öğreticektim.
İki yıldır üniversitede, 'gazetecilik bölümü' okuyordum. ve iki yıldır ev arkadaşımla bu evde yaşıyorduk.ev arkadaşımla aynı bölümdeydik, liseden beri birlikte olduğum arkadaşımla,tekrar aynı bölümü seçerek birlikte olmuştuk.
Odamın penceresine, yaklaşarak perdeyi çekip dışarıyı izledim.hava kapalıydı bugün.perdeyi tekrar çekip,yüzümü yıkamak için odadan çıkıp, lavaboya gittim.
Elimi yüzümü yıkayıp tekrar odama geldim ve kapıyı kapatıp kilitledim.giyinmek için dolabın kapısını açıp en rahat giysiler hangisi diye bakındım.ve içinden siyah keten pantolon ve üst olarakta beyaz tişötü çıkardım.
Bir dakikada ikisinide üzerime giyip,dolap aynasının karşısına geçtim ve saçımı at kuyruğu şeklinde topladım.dolabın kapısını tekrar açtım ve içinden siyah sırt çantamı çıkardım.çantamın çekmecelerini açıp içindekileri kontrol ettikten sonra fermuarı kapattım.Askılıktan,toz pembe rengi yağmurluk ceketimi alıp, üzerime geçirdim. hava soğuktu ve heran yağmur yağabilir gibi görünüyordu.
Kendimi, tamamiyle hazır hisetikten sonra odanın, kapısını kapattım.ve hemen arkadaşımın odasına doğru gittim. ve kapıyı iki kez tıklattıktan sonra gel onayını alınca odaya girdim.
Arkadaşımı öyle görünce emin olmak için gözlerimi kırpıştırdım.yok yok gördüğüm doğruydu. üzerine siyah çok kısa sadece götünü tek kamufule eden bir elbise almış ve ayaklarıda uzun siyah topuklular.çiftliğe gideceğimizi unuttu heralde başka bir yere gideceğimizi sanıyor .en iyisi ben onu uyarıyım.konuşmak için ağzımı aralamıştımki, konuşmama izin vermeden o konuştu.
"Nasıl olmuşum Simay?"
Sesizlik..
Sesizlik..
Sesizlik..
"Nasıl olmuşum diyorum Simaycım. okadarda zor bir soru değil,cevabı çok kolay güzel yada çirkin dicen."
Konuşmak için tekrar ağzımı açtım. ama bu sefer kimsenin sözümü ağzıma tıkamasına izin vermeden, açtım ağzımı yumdum gözümü.
"İğrenç olmuşsun kızım. bu ne hal ya sana partiye gideceğimizi söylediğimi hatırlamıyorum. çiftliğe gideceğimizi söylemiştim"dedim.onun yanına yaklaştım.gözlerimle.onu baştan aşağı süzdükten sonra konuşmama devam ettim.
"Çabucak bu ustündeki elbiseleri çıkarıp,rahat birşeyler giyiyorsun bu beş karış kısa elbiseyle Ata falan binemezsin!"dedim.ve elimi saçına götürüp saçlarını savurdum."Hop hop yavaş gel kızım birincisi gayet güzel olmuşum iğrenç olan sensin ikincisi çiftliğe gideceğimizi biliyorum ama Ata binmicem çiftlikte çok kalmicam en fazla bir yarım saat kalırım bir yere gidicem."dedi.ve askılığa doğru ilerleyip siyah deri ceketi,alıp üzerine geçirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES
Roman pour Adolescents"Tıpkı bir nefes gibisin.içimde tuttuğum sürece benimsin.bırakırsam gideceksin,bırakmazsam beni öldürceksin"