Slm. Benim için 17 dakikanızı ayırmaz mısınız acaba ? Bölümü okumak 15 dk , yorum yapmak 1.30 dk , votelemek yalnızca 30 saniye ;)
Mert, Rüveyda'nın gözlerindeki beklentisini sürdürürken iki dost şaşkınlıkla birbirine baktı. Rüveyda yanaklarının alev almasını Mert'in görmemesini umarak bakışlarını yere çevirdi. Selma şaşkın hallerini bozuntuya vermemeye çalışarak kendini toparlayıp " Buyrun " diyebildi.
Mert hâlâ Rüveyda'ya bakıyordu. Ardından bir anda yüzük olmayan ellerine kaydı gözleri. Sevinçten iç organları yer değistirircesine Akçaabat Horonu teperken , bıyık altı gülümsedikten sonra " Yeşilova Köyü'ne gideceğim de otobüslerin nereden kalktığını biliyor musunuz acaba? " deyip Rüveyda'nın cevap vermesi için kalp sesiyle dua ederken , Selma başladığı konuşmasını tamamlayıp " Sosyal Tesislerin yan tarafından beyefendi" dedi.
Mert, hafifçe kaşlarını çatıp dişlerini sıkarak " Aptal kız sanki sana sorduk. Hemen ne diye konuşmaya atlıyorsun? Bir çeneni kapatta şu ceylan gözlü komşum cevap versin .Sesini duyayım da gözlerimden kalbime akan şelalelere, kulaklarımdan kalbime akan damlalar beste yapsın. Gudubet suratlı şey " diyerek içten içe sinirlenirken çattığı kaşlarını düzeltip " Teşekkürler Hanımefendi " deyip, Sosyal Tesisler tarafına doğru yürümeye başladı.
Selma dostuna rapor vermek için Mert'in peşi sıra bakarken , Rüveyda'nın bakışları hâlâ yerdeydi. Selma " Otobüsleri gerçekten bilmiyor galiba Rüveyda. Baksana o tarafa gidiyor. "
Rüveyda kafasını kaldırıp " Saçmalama Selma bakamam ben . Ses tonu ne kadar da güzel yaa . Resmen içime işledi. Gözleri kadar sesi de çok etkileyici " dedi.
Selma " Evet haklısın ve kibar birine benziyor" deyip sıranın kendilerine gelmesiyle atmye yaklaştı. Gereken işlemi yaptıktan sonra iki dost birbirlerine " İyi akşamlar " diyerek vedalaştı.
Mert kızların kendisine bakabileceğini düşünerek söylenilen tarafa doğru yürümeye devam etti. Meydandan uzaklaşıp ilk sokaktan sağa dönüp yolunu evinin tarafına çevirdi. Biraz canı sıkılmıştı. Kendi sorularına, kendisi cevap veriyordu.
"Ben üç gündür bu kıza bakıyorum; ama o bana hiç bakmıyor. Soruma cevap vermiyor. Hemen başını yere eğiyor. Utangaçlığından mı acaba? Yok yok hiç bana bakmıyor ki benim ona baktığımı nerden bilsin? Ya sevgilisi varsa? Elinde yüzük yok ;ama belki vardır resmiyete dökmemişlerdir. Resmen beni yok sayıyor. Soru sorduğumda yüzüme bakmıyor . Yanımdan geçerken o kadar vakarlı ki bakışlarımı bile fark etmiyor. Ben ne yapacağım şimdi yaa? Off Mert off ! Ne olacak senin hallerin? Ben bu kıza nasıl ulaşacağım? On saniye bana baksa anlarım ki benden hoşlanıyor ; ama bunun bakışı iki saniye. O da normal şekilde. Benden hoşlansa beni görmek ister. Geriye dönüp çaktırmadan bakar falan bu gül yüzlüde böyle bir hareket yok. Ya ben ona böyle bir anda aşıkken o başkasıyla evlenirse. Hayır hayır olamaz yaa. Varlığım umurunda bile değil. Kesin başkası var hayatında. O yüzden uzun soluklu bakışlarını ona saklıyor. Bunu öğrenmenin bir yolu olmalı. Ama nasıl ? Takip yasak, soru sormak yasak , bakış yasak, telefon numarası vermek yasak... Acaba şu gudubet dediğim kızla mı haber ulaştırsam? Ama ya cevap vermezse? Hem ne diyeceğim ki ? Pardon yanınızdaki kızın sevgilisi var mı. ? Benimle çıkar mı? Oha Mert ohaa! Ben onu çok beğendim desem? O da olmaz. Rüveyda'nın ailesi o kızın bile benimle konuştuğunu görürse "O kızın hali hal değil " diyerek onunla görüşmemesi gerektiğini söyleyebilir. Sonuçta dindar bir aile"...
Mert düşüncelere daldığından kendi evini çoktan geçip , sokağın diğer ucuna gelmişti. Kendisine geldiğinde afallayarak sağa sola baktı. "Nerdeyim ben yaa ? Muhtemelen bizim sokağın başı burası geri döneyim bari. Ahh kara gözlü ahh aklımı başımdan aldın. Çözümsüz sorularla nasıl başa çıkacağım ben? " diyerek düşüncelerin girdabında evinin kapısından içeri girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♡ Minik Kalbim ♡
RomanceHasret... Gözyaşları... On altı yaşında bir kız çocuğunun tüm hayatını etkileyen korkusu... Zamanı gelip evlendiğinde minicik bir kalbin atışlarını hiç duyamayacağı düşüncesiyle kendini cenderede hisseden Derya... Rüveyda ve Mert'in özlem dolu hikay...