1.BÖLÜM

11 3 0
                                    

Multi Öldürmesi gereken kişi Rüzgar Buluter ve
Bora Seritaş'ın oğlu Toprak Seritaş
Bir sonraki bölümde olucak.

Hava soğuk ve esiyordu. Dışarıda o kadar rüzgar vardı ki çöp konteynırındaki bütün çöpler dışarı savrulup havaya karışmıştı. Bu sokaklar ilk kez boştu. Hepte üzülünce böyle olur ya... Tabii bu durumda bende çaresizce yolda yürüyen ve önüne gelen pet şişeleri savuran kız oluyorum. Hayatım mahvolmuştu. Çalıştığım işten torpil ile çıkarılmıştım. Benim yerime hangi ahmağı kullanıyorlardır kim bilir. Ağlamam şiddetlenmişti. Bir bank bulup oturdum. Ben derin düşüncelerimde boğulurken birden nefesim kesilmişti.

*****

Gözlerimi açtığımda ellerim bağlanmıştı. Ne oluyor burada lan? Demeye fırsatım bile olmadan bir adsm geldi. İri yapılı, siyah takımlı zenci tiplerindendi. Bu tiplere karşı fobim hep vardı. Ben korkudan titrerken hep ne zaman gelicek dediğim iyi polis geldi. Zenci yüzüme ışığı tutarken ismimi söyledi "İpek Altın." Diğer beyaz tenli, sarışın, mavi gözlü adam ise ona döndü ve "Ah, Dostum hadi ama!" Dedi ve elindeki lambayı alarak bir kenara koydu. Odanın lambasını yaktı ve konuşmaya başladı."Imm, öncelikle sizi korkutmak iste-" sözünü kesen zenci adam olmuştu."dik." Dedi kısaca. "B-ben ne yaptım ki size?" Sesim ciddi bir şekilde titremişti. "Aslında sorun yok. Böyle olmasını istemezdik.Ama Bay Doğruk kendini fazla kaptırdı." Dedi Bay Doğruk'a bakarak. Bay Doğruk sinirlendi ve üzerime kükredi. "Hey sen neye bakıyorsun?" Sandalyeye göçmüş bir şekilde "H-hiç bir şey." Sesim kısılmıştı. Zorla yutkundum. Beni neden kaçırdılar? "SEN YENİ AJANSIN.YAPTIĞIN KÖTÜYDÜ AMA MÜTHİŞTİ." dedi beyaz adam. Düşündüm. Ne yaptıydım? Hmmm...

1 hafta önce

"Parayı getir.Abini salalım." Dedi sert görünüşlü, kel ve yapılı adam. Vin Diesel çakmasıydı. "İyi de param yok" dedim kalan son gücümle. "Bul" "Nereden?" "ÇAL!." Diye bağırıp ahşap kapıyı yüzüme çarptı.

*****

Para bulmak için ne yapıcağımı düşünürken benimle arkadaş olmak isteyen bir çocuğun evine gittiğini gördüm. Eskiden inekti. Ama zengindiler. Onu takip ediyordum. Arkasınj döndüğünde, çöp kutusuna saklandım. Kafama muz kabuğu gelmişti. Çöplükten çıkıp üzerimi silkeledim ve yoluma devam ettim. Evin önüne geldiğinde bende dersimi bir duvarına arkasına saklanmıştım. 2 katlı evine girdi ve kapıyı kitledi. Sadece kçpek ve kedi giriş kapısı vardı. Pencereden içeriye baktım. Derin bir iç geçirip eğildim ve köpek girişinden girmeye başladım. Sonunda girmiştim. Etrafa baktım ve üst kata çıktım. Çocuk odasındaydı. Çaktırmadan geçip ebeveyn odasına gittim. Zekilikte sınır tanımamıştım. Cebimden eldiven çıkarttım. Hırsızlıkla ilgili videolara youtubedan bakmıştım. Yani deneyimliydim. Tahmin ettiğim gibi takı dolabı kilitliydi. Cebimden temiz bir tel tokası çıkartıp kilite soktum. Açılmıştı. Hemen cebime tıktım mücevheri ve dolabı kapattım. Tel tokayla kilitlemeye çalıştım. O sırıda koridordan ses gelmişti. Pencereyi açıp dışarı baktım. Belki yapabilirdim. Filmleri düşünüp yere kaydım.Ahh yine mi? Çöp kutusundan nefret ediyorum. Hemen dışarı çıkıyim derken ayığım takıldı ve yuvarlandım.

GÜNÜMÜZ

Hatırlayınca iğrendim ve yerimde hareketlendim. Bunu farkeden Bay Doğruk çarpık bir gülümsemeyle bana baktı."Tamam, artık burada çalışacaksın." Dedi elinde kağıtla içeriye giren bir ajan. "Bora Seritaş" boynunda asılı olan kartı gördüm. "Ve önemli bir ajansın." Kağıdı inceledikten sonra beni çözmelerini işaret etti.Sonra ise arkasını dönüp odadan çıktı.Sarı saçlı,mavi gözlü, 1.80 boylarında yaşlı biriydi.

****

Beyaz ofisin içi baya doluydu. Herkes çalışıyordu, evraklar düzenli bir şekilde masalardaydı. Bir masanın yanından geçerken kağıtlara baktım. Bu sırada bir çalışan bana bakıyordu. Ona gülümseyip yanından geçtim. İlk başta kadın sanmıştım ama erkekti. Arkamı dönüp tekrar baktım ve geri geri yürümeye başladım. Bu sırada önüme döndüğümde birinin üzerine düştüm. Kahverengi saçlı, mavi gözlü biriydi. Şaşkınlıkla verdiğim tepki üzerine birbirimize şaşkınca baktık. "Ihım, ıhım." Bay Seritaş'ın ayağıyla yere vurup, öksürdüğünü gördüm ve hemen çocuğun üzerinden kalktım. Bay Seritaş beni kolumdan tutup çekiştirdiriyordu. Bense bir süre arkama baktım sonra ise önüme döndüm. "Ne yaptığını sanıyorsun?" Beni dışarı çıkarıp sonunda serbest bırakmıştı. "Ne yaptım ki?" Dedim sesimi kalınlaştırarak. "O kişi bir zanlıydı." Dedi bana bağırarak. "Ve senin görevin onu takip edip öldürmek!" Dediğinde gözlerimi büyüttüm. O ise arkasını dönüp ofise girdi. Arkasından "Öldürmek mi?!" Diye bağırsamda nafileydi.

Selam, umarım beğenmişsinizdir... ☺☺✋

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 25, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ACEMi AJAN -Bayan AltınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin