Medya ile birlikte okursanız hikayeyi daha iyi hissedersiniz. Vote ve yorumlarınızı bekliyoruz.
İyi Okumalar...2 Yıl Sonra..
Paslanmış kapıya yürüyorum yabani otların ısrarla heryerini kapladığı bahçede.Anahtarımı bir kez çevirip ardına kadar açıyorum kapıyı. Adımlarım ısrar ediyor içeriye girmemekte..
Tozla kaplı mobilyalar çekmiyor dikkatimi. Aldığım her nefes yakıyor ciğerlerimi ama umursamıyorum. Gözlerim büyük bir yavaşlıkla dolaşıyor etrafta. Sanki koltukların arkasından ansızın çıkacakmışsın gibi. Kalbim göğsümü delip geçmek için atıyor. Senin kokunun biraz olsun azalmadığı bu eve ayak bastığım için delip geçecekmiş gibi hemde. Mutfağa yöneliyorum bu kez. Tozla kapli bu masanın üzerinde sana yemek yedirmeye çalışmam geliyor gözlerimin önüne. Sanki şu an karşımda hâlâ çocuksu ifadenle bana bakıyorsun. Ama ben seni dinlemiyor yine de ağzına tıkıştırıyorum yemekleri. İşte şu tezgahın önünde birlikte yemek yapıyoruz. Şu an karşımda dikilmen bile benim için mucize bebeğim..
Yemekleri sen görmeden aşırdığımda kızıp elime vuruyorsun ama sonra pişman olup dudaklarıma küçük bir buse konduruyorsun. Seni izlemeye doyamadığımı ve asla doymayacağımı biliyorsun değil mi? Burada durup sonsuza dek anılarımdaki seni izleyebilirim.Duyduğum bir ses tüm dikkatimi dağıtıyor. Arkama bakıp zorlukla yürümeye çalışan seni görüyorum. Yanakların ıslak ve dudaklarının kenarından sızan şey kan değil, değil mi? Hıçkırıkların içime işliyor bebeğim. Neden ağladığını bile bilmiyorum ama sen ağladıkça kalbim parçalara ayrılıyor. Sandalyelerin birine oturup ellerinle yüzünü kapamaya çalışıyorsun. Yapma! Kanlar içinde bile olsa dünyamdaki tek eşşiz varlığımı gizlemeye çalışma! Gözyaşlarım tek tek terk ediyor oldukları yerleri. Daha fazla dayanamıyorum ve merdivenden çıkmaya başlıyorum. Bu paslı ve gıcırdayan basamaklarda az kovalamamıştım seni hatırlıyor musun? Kahkalarının doldurduğu salonumuz benim tek hayalimdi meleğim...
Ellerim benim için en özel yeri buluyor sonunda. Yatak odamız..
Kapı büyük bir gürültüyle açıldığında nefesim kesiliyor kısa bir süre. Gözlerim ışığa alıştığında rengi solmuş çarşafımıza bakıyorum bir süre. Geceleri korktuğunda kollarımın arasına yerleştiğin anılar canlanıyor şimdide gözümde. Ya da yorgun olmama aldırmayıp dudaklarımı şehvetle öptüğün geceler. Birden canlanıyor ikimizin en mutlu anımızda birbirimizin kulağına fısıldadığımız sevgi dolu sözcükler. Sen utanıp başını eğdiğinde ellerim buluyor minik çeneni ve zorla da olsa bana bakmanı sağlıyorum. Minik bedeninin nasıl muhteşem olduğunu hatırlıyorum sevgilim. Sabahları senin saçlarının o eşşiz kokusunu içime çeke çeke uyandığımı hatırlıyorum ve özlüyorum. Elimden gelen tek şey olan özlemi iliklerime kadar hissediyorum.Ardından gözlerim yerdeki parkeye takılıyor.Gözlerim dehşetle açılıyor. Attığım her adımda kalbim gürültüyle atmaya başlıyor. Parkedeki koyu renkli lekeler çarpıyor gözüme ardından bir köşeye sinmiş titreyen vücudunu saklamaya çalışan sen.. Kapı yumruklanıyor ardı ardına büyük bir gürültüyle. Kafamı çevirip arkama baktığımda beni görüyorum karşımda. Dağılmış saçlarım ve kıyafetlerimle korkunç görünüyorum. Sen saklandığın yerde sanki dahası mümkünmüş gibi iyice küçülüyorsun. Deliye dönmüş halde senin yanına geliyorum. Acı dolu çığlıkların durdurmuyor beni.. Oysa saçının teline zarar gelmesini istemeyen ben, tekme atar mıydım sana?
Kalbim sanki birinin elleri arasındaymışçasına sıkışıyor. Bu görüntü çok fazla bebeğim, dayanamıyorum. Kapıya yöneldiğim sırada arkamı dönüp son kez bakıyorum sana. Dudakların arasından sızan kan çenene doğru süzülüyor. Boşluğa bakıyorsun, sanki tamda şimdiki bana.. Daha fazla mahvolmam için mi böyle bakıyorsun sevgilim?Zorlukla odadan çıkıp kendimi çapraz odaya atıyorum ama nefesim aynı şekilde burada da kesiliyor. Birkaç kez öksürdüğümde havalan tozları elimle dağıtıyorum. Nihayet etrafa bakabildiğimde önce sevimli bir beşik çekiyor dikkatimi. Ardından yine sen giriyorsun görüş açıma. Hafif beligin karnınla oldukça sevimli görünüyorsun. Belli belirsiz bir gülümseme kaplıyor dudaklarımı ve seni izlemeye başlıyorum. Özenle yerleştiriyorsun elindekileri beşiğe. Birden irkildiğinde anlıyorum kapının çarptığını. Korku dolu gözlerin etrafta dolaşıp saklanacak bir yer arıyor sanki. Odaya giriyorum yine öfke dolu gözlerle. Sen daha ne olduğunu anlamadan sana vurmaya başlıyorum. Ağzından ne bir itiraz ne de başka bir şey çıkıyor. Titrek ellerin karnına ulaşıyor sadece. Yanakların neden ıslak? Nefesim hızlanıyor ama hareket edemiyorum. Neden seni kurtaramıyorum? Neden bebeğimizin bizi terk etmesine engel olamıyorum? Gözyaşlarım durmaksızın akarken karşımda her saniye daha da kalbime dokunan sahne yüzünden tüm çığlıklarım boğazımda düğümleniyor. Neden sana zarar veriyorum bebeğim? Sevgim neden öfkemin önüne geçemiyor? Senin için tüm dünyaya kafa tutan ben, neden bencilliğimin kurbanı oluyorum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
If You Stay // Kaisoo ✔(Tamamlandı)
Short StoryDefalarca aradığınız aşkın kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz..