Düğün için şehir dışına çıkıyorduk. Otobüse binip yerlerimize oturduk. Herkesin elinde telefon vardı canım çok sıkılıyordu ve daha yolun başındaydık. Bende kulaklıla müzik dinlemeye başladım. Müzik dinlerken hayal kurmaya bayılıyordum ve yine aynısını yaptım. Hayal kurdum. Derken Isparta'ya ulaştık. Yaklaşık bir hafta geçti ve kına gününe son iki gün kaldı herkes bir telaş içindeydi. Saç, makyaj, kuaför, elbise derken kimse ne yapacağına karar veremiyordu. Daha sonra herkes bir işe koştu birimiz kuruyemişlerle diğerimiz kına sepetleri ve kınalarla uğraşıyordu. Telaşlı ve çok güzel günler geçiriyorduk. Derken kına günü geldi. Herkes elbisesini giymiş saçlarını yaptırmış ve makyajını yapmıştı. Hepimiz son derece güzel olmuştuk ve gelen misafirlerle ilgileniyorduk. Dinlenmek için biraz oturmuştum. Ve o sırada annem
Ayşin bak bu Batuhan dedi.Bende
Hoşgeldin
dedim hafif gülümseyerek annemde
öyle sadece hoşgeldin
denilirmi kızımdedi. Bende asabi bir şekilde
ne yapayım boynunamı sarılayım
diye çıkışıp sandalyeye oturdum. Biraz zaman geçti ve Batuhan gelip yanıma oturdu iyi anlaşmaya başlıyor gibiydik. Kına bitince bana
İstersrniz Bugün bizde kalın
Dedi bende
Anneme bir soruyum izin verirse kalırız
Dedim ve annemden izin almayı başardım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK AŞK
RomanceBir kızın başka başka bir şehre gidip aşık olma hikayesi gizem dolu romantik bir kitap. şehirden ayrıldıktan sonra aşk acısı çeken iki insanın yaşamından.