Fikret Kızılok - Yeter Ki
*
Okul.
Çoğu zaman evcilleşememiş Umpa Lumpaların evi olarak gördüğüm, sadece eve yemek yemek için gelen baba misali sessiz sakin günlerimin geçtiği yer. Tanımı buydu.
Ama artık tanımına uygun bir şekilde davranmıyordu!
Gece telefonuma kime ait olduğunu bilmediğim numaradan gelen mesajla zaten tüm keyfim kaçmıştı, gece boyu uyumamıştım. Üstüne bir de sabah, tüm okulun şüpheci bakışlarıyla karşılaşmıştım. Hayır bunların benim sevdiceğimden başka konuşacak malzemesi yok muydu merak ediyordum, yeminle!
"Cevahir! Cevahir!" Damla bana doğru koşarak geldiğinde okul bahçesinde bana bön bön bakan insanlara aynı surat ifadesi ile karşılık vermekle meşguldüm. Kurtarıcı'm açık saçlarını yüzünden itekleyerek yanıma vardığında hemen elimi tutup beni çekiştirmeye başladı. "Bunu görmen gerekiyor!"
"Ne-ne oluyor? Ay yoksa birine bir şey mi oldu? Ay yoksa kütüphane filan mı yandı ay hemen gidip Harry Potter kitaplarını, Sefilleri, Milenyum serisini filan kurtaralım! Bekle beni Notre Dame'ın Kamburu!"
"Ay hayır!" Elimi daha da sıktı. "Birine bir şey olmadı ayrıca Sefiller'de yanmıyor sakin ol. Seninle ilgili biri bir şey...Ya gel de gör." Beni çekiştirerek koşmaya başladığında bende arkasından koşmaya başladım. Ama öyle telaşlanmıştım ki kalbim göğsümde gümlemeye başlamıştı.
Ne olabilir ki?
Kabim cenin pozisyonunda her yere yuvarlanırken yutkundum. Bahçeden, bana bakan insanların bakışlarından sıyrılıp okul binasına girdik. Damla beni hızla duyuruların asıldığı panoya götürdü. Panonun etrafında bir kız kalabalığı vardı. Wonder Woman aceleyle birkaç tanesini çekiştirip yol açtığında, panoyu görebilecek duruma geldim.
Ama keşke görmez olsaydım.
Çağlar'ın anıta beni konuşmak için çağırdı günden bir fotoğrafımız vardı. Tam bana eğilip, sahte "Seni seviyorum." dediği an çekilmişti. Ben kızarmıştım. Altına da "Cevahir ikisini de mi idare ediyor? Bu kim?" yazmışlardı bir de!
Ne yapacaktım ben şimdi? İnsanları geçtim Taylan'a Çağlar ile ne yaptığımı nasıl açıklayacaktm? Onunla muhattabımın olduğunu bilmiyordu ki benim biriciğim... Ya beni sıkıştırır da bende ağzımdan baklayı kaçırırsam ne olurdu? Ay Allah'ım çok tövbe...
"Bu ne..." diye mırıldandım farkında olmadan. Diğer kızlar bana bakıp bakıp mırıldansalar bile onları çok fazla takamıyordum. Gözlerim fotoğraflarda takılı kalmıştı.
"Ay yeter!" diye bağırdı bir anda Damla. Hızla etrafımda ki kızlara dönüp onları itekleyerek çemkirmeye başladı. "Gidin, gidin kızın başından! Nerede bir dedikodu, hemen orada siz! Köy okuluna malzeme toplanacak desem hepinizin işi olur ama! Yaylanın bakim!"
"Ya sana ne!" Bir kız da ona karşılık verdiğinde hafifçe başımı çevirdim. Ne edecektim ben?
"Evet ya! Artık bu mesele bizi de ilgilendiriyor. Dün gece ki mesajı görmedin mi? Bunlar besbelli bizi kekliyor!" Adını sanını bilmediğim kıvırcık saçlı bir kız beni işaret ettğinde bakışlarımı kaçırdım. Ama onu parçalamak istiyordum.
Hayır yani ne demek, bizi de ilgilendiriyor. Bir ilişki iki kişiliktir, aslında üç kişilikte benim mi haberim yok? Ne kadar meraklılar iki insanın iniş çıkışlarına muhalefet olmaya!
"Çarpacağım şimdi suratına bir tane göreceksin keklemek nasıl oluyor? Sizin işiniz yok mu yahu gidin onları halledin! Fondötenden beynine oksijen gitmeyen mahlukatlar sizi!" Damla'nın çemkirmesiyle inledi koridor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAVORİ
Teen FictionCevahir Cemre, ruhu eskilerde kalmış bir pısırık, dili değil beyni sivri olan, iflah olmaz bir âşıktır. Okulun en popüleri, şehrin örnek evladı, sadece onun değil herkesin favorisi olan Taylan Nediz'e sırılsıklam âşıktır fakat... Onunki umutsuz bir...