Gece'nin ağzından...
Kapıdan çıkar çıkmaz karşımda Doğa'yı görünce şaşırmıştım.
"Off Doğa yaa. Korkuttun yaa!"
"Seni şaşırtmayı da korkutmayı da seviyorum bayan cadı."
Yürümeye başlamıştık . Yürürken bir yandan da konuşuyorduk.
"Evet Bayan Sonsuz...Okulun ilk gününde nasıl hissediyorsunuz acaba ?" bir elini mikrofon gibi yapmıştı ve ben ister istemez havaya girmiştim.
"Hmm...Aslında sıradan . Okul bu sonuçta .Sadece daha çok sınav olacak . Ya siz Bayan Korkmaz. Siz nasıl hissediyorsunuz peki?"
"Hiç sormayacaksın sandım .Çok heyecanlıyım . Yeni öğrenciler gelmiş midir acaba?Off...Ayy Gece yaa...?
Bir anda aklıma ailem geldi. Suçum neydi acaba! her neyse . Onlar kaybetti bence.Ama aklımdan bir türlü çıkaramıyorum bu konuyu.Beni 4 yaşımda bırakmaları için çok önemli bir bahaneleri olmalıydı.Ama neydi acaba! Ne bir özrüm var ne tuhaf bir özelliğim ne de bir hastalığım! Yanımda sadece teyzem Aslı ve kuzenim Akın vardı.Ha tabi birde eniştem... Onu saymasak da olur sonuçta aptal sarhoşun teki olur kendisi. Önceden her gece içer eve gelirdi.Sonra teyzemi döverdi.Bizi de dövmüşlüğü vardı tabii.Sırf ondan kendimizi korumamız için dövüş kurslarına yolladı teyzem bizi.Akın da tek çocuk olduğu için beni hep kardeşi gibi sevmişti.Hatta okulda çikolata aldığı zaman yarısını da bana yedirirdi. Fakir miydik? Hayır . Ama paylaşmayı seviyorduk.Hala da seviyoruz.
"Gece .Orada mısın?"
"Kusura bakma dalmışım."Hatta o kadar dalmışım ki şu an servisteyiz .
"Yarım saattir sana neler neler anlattım.Hiçbirini duymadın mı yani?"
"Sanırım hayır."
"O zaman tekrar anlatıyorum.Okula gelmemize daha çok var zaten."
"Sizi dinliyorum Bayan Korkmaz."
Bak şimdi.Serviste 16 öğrenci var. Bunların 10'u yeni gelmiş.Şu en önde oturan..."Ön sıramızdaki çocuk Doğa'ya dönüp konuşmaya başladı.
"Kapat şu çeneni ufaklık!" Siyah saçlı ve kahverengi gözlü bir çocuktu bu konuşan. Yanında da ona tıpatıp benzeyen bir çocuk vardı.Aralarında yaş farkı aramıştım ama bulamamıştım . Neyse.
İçimde oluşan sinirle çocuğa doğru eğildim.Tüm servis sus pus olmuş bizi izlemeye başlamış ve ne yapacağımı anlamaya çalışır bir konuma gelmişlerdi.Bunun sebebi ise aklıma tekrar o günü getirmişti...
#BİR YIL ÖNCE CUMA GÜNÜ
Yine okuldan Doğa'yla birlikte çıkıyorduk ki okulun bahçesindeki kadın dikkatimi çekişti.Anneme çok benziyordu .Yani galiba. Fotoğraflardan hatırladığım kadarıyla böyleydi. Kadın bana doğru yönelince içimi buruk bir heyecan kaplamıştı.Belkide beni tekrar aileye kabul ederlerdi.Yanıma iyice yaklaşınca konuşmaya başladı.Birazdan söyleyeceği kötü sözlerden bihaber onu dinlemeye başladım.
"Gece... Seninle bir şey konuşmalıyız."Kesin beni eve alacaklar .Tekrar aile olacağız!
"Seni dinliyorum....anne!"Gözlerinde gördüğüm birçok duygudan belirgin olanıydı öfke ve pişmanlık.
"Bak şimdi .İlk olarak bana anne deme. Çünkü sonuç olarak senin gerçek annen ben değilim sadece senin öyle bilmen gerekiyordu.bende tam bunu söylemek için buraya gelmiştim aslında.Seni terk eden bizler ailen değiliz.Hiçte gerçek ailen olmadık .Kafanda geri dönme planları kurmaman için buraya geldim . Şimdi de gidiyorum. Hoşça kal küçük Gece"
İşte o an yıkılmıştım.Ne yani aslında...Bir abda krize girmiştim . Ama sanki yaptığım hiçbir şey kontrolümde değildi.Önümde ki kadının saçını yolduğumu görüyordum ama duramıyordum. Tekmelerimi savuruşumu ve yumruklarımın kadının yüzünü nasıl kandan görünmez hale geldiğini de görüyordum ama bunları istemli olarak yapmıyordum ... Beni aniden uzaklaştırdıkların da kendime gelebilmiştim .Bu olay yüzünden karakolluk olmuştum ama o kadın benden şikayetçi olmamıştı. Bırakın da olmasın . Beni 17 yıl boyunca kandırdı onlar...Karakolun ardından birde okulun rehberlik servisiyle başım beladaydı.Haftanın neredeyse 3-4 günü oradaydım. Sırf bu olanlar yüzünden tüm okul benden korkmaya başlamıştı.Konuştuğum insan sayısı azalmıştı.Ama Doğa hep yanımdaydı.
#GÜNÜMÜZ KALDIĞI YERDEN DEVAM
Çocuk tüm cesaretini toplayıp yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Sen.Biraz .Önce.Arkadaşıma.Ufaklık .Mı.Dedin."Yüzüne koyduğu piçimsi sırıtış içimde ki öfkeyi gün
yüzüne çıkarıyordu.
"Evet dedim . Ama o hem ufaklık hem de seksi...hmm.Bu ikisi bir arada pek bulunmaz.Güzel bir rastlantı oldu aslında .Heyy ufaklık . Bu gece boş musun?"
Bu son cümlesi tüm sabrımı alıp götürmüştü.. Sertçe atığım kafayla geriye doğru yıkıldı. Tüm servis bir anda çığlık sesleriyle dolmuştu.Psikologdan öğrendiğim iyi ama sevmediğim bir özellik vardı
.Öfke kontrolü! Çocuğa kafa attıktan sonra tekrar yerime kurulmuş , kulaklığımı takmış ve müziğime konsantre olmuştum. Bir ara çocukla göz göze gelince bana nasıl korku dolu baktığını görmüştüm. Ve bu tuhaf bir biçimde hoşuma gitmişti.Buna kendimi fazla kaptırmamaya çalışarak müziğime odaklandım.
İlk bölüm için fena değil bence. .. Ya sizin fikriniz . Olur mu bu hikaye ???