Okula geldiğimde kızlar koridorda kümeler halinde toplanıp bir şeyler konuşuyorlardı. Onları geçip sınıfa girdim. Niall'a doğru anlamsız bakışlar attığımda yanıma geldi.
"Haftaya okulun balosu varmış ve katılmak zorunlu. Aman ne güzel."
Gözlerini devirdiğinde aynı şekilde tepki verdim. Okuldan ve balolardan nefret ederdim ve tabi yüzünden tonlarca makyaj akan kızlardan da. Bu da yetmezmiş gibi birde zorunluydu.
Gitmeyi tabiki de düşünmüyordum. Annem bunu öğrenmemeliydi çünkü kesinlikle beni baloya göndermek için uğraşırdı ve başarısız olacağını sanmıyorum.
Bu annemden gizli tutmaya karar verip Niall'ın yanındaki yerimi aldım. Sinir bozucu bir geometri dersinden sonra sınıftan çıkmaya hazırlanırlken sınıfın sürtüklerinden Anna yolumu kesti.
"Hey Harry!N'aber?"
"Sana ne?"
"Hadi ama bu kadar kaba olma. Biliyorsun haftaya okul balosu var. Eğer istersen..."
Deyip seksi olduğunu düşündüğü göz kırpmasını yapıp bana sürtünerek içeriye geçti. Bu ise bende sadece tiksinme uyandırdı.****
Eve geldiğimde Gemma'nın salonda oturduğunu gördüm. Ona bu balodan anneme bahsetmemesi gerektiğini söylemeliydim ama salona geçtiğimde bunun için çok geç olduğunu anladım. Gemma, anneme her şeyi anlatmış ve çoktan giyeceği kıyafetleri konuşmaya başlamışlardı. Annem beni fark edince ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Harry haftaya balo varmış. Ah, kiminle gideceksin? Sana giyecek bir şeyler bulmalıyız. Sandra'ya ne dersin? O harika bir kız."
Annem heyecanla konuştuğunda gözlerimi devirerek merdivenlere yöneldim.
" Daha sonra konuşsak olur mu anne? Gitmek istemiyorum."
Merdivenleri çıkmaya başladım. Gemma'nın kıkırdama seslerini duyabiliyordum.
"Pekala Harry ama o baloya gideceksin."Odama girip kapıyı kapattım. Çantamı bir kenera atıp yatağıma uzandım. Anlaşılan bu balodan kaçış yoktu. Kiminle gidebilirdim ki? Annemin bahsettiği Sandra da diğer o kızlar gibiydi. Bana karşı bir şeyler hissettiğini biliyordum.
Okulumdaki diğer kızları gözden geçirince hiçbirinin ilgimi çekmediğini fark ettim. Buna daha sonra kafa yoracağıma karar vererek gözlerimi yumdum.
******
Her zamanki gibi Gemma'nın cırlamasıyla uyandım. Halbuki bugün tatildi. Biraz rahat verse ne olur sanki? Dün gece düşünmekten uyuyamamıştım zaten. Ayaklarımı yataktan sarkıtarak esnedim. Baş ucumdaki saate baktığımda 8 olduğunu gördüm ve bu kadar erken kalktığım için isyan ettim.
"Hadi uykucu.Annem seni bekliyor."
"Bir kere rahat versen ne olur? Sadece bir kere?"
Bunu dediğime kıkırdadığını duydum. Her ne kadar çoğu zaman gıcık olsada onu seviyordum. O odamdan çıkarken lavobaya girip işlerimi hallettim ve annemin yanına indim. Beni görünce yüzüne tatlı bir gülümseme takındı.
"Günaydın Harry. Ben de seni bekliyordum. Konuşmamız gereken bir konu var."
Pekala,işte başlıyoruz.
Yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirdim ve annemin karşısına oturdum.
"Seni dinliyorum anne.""Haftaya bir balo var ve ben buna katılmanı çok istiyorum. Dansta pek iyi değilsin, bu yüzden seni bir dans kursuna kaydettim tatlım."
"Anne biliyorsun ben danstan nefret ederim. Bir kere beceremiyorum. Yürürken bile düşüyorum. İptal et."
"Ah hayır Harold, yapamam. Parasını ödedim.Ve sen de gideceksin."
Annemle daha fazla inatlaşamazdım. Onu seviyordum ve o bunu çok istiyordu. Kaçışım olmadığını anladım ve başımı onaylarcasına salladım. Ne kadar kötü olabilirdi ki? Ah, kimi kandırıyorum dansta berbattım.
Annemden kursun adresini alıp evden çıktım. Okuldan sonra uğrayacaktım. Arabama atlayıp okula doğru sürdüm.
Niall sınıfta Jessy'le birlikte oturmuş bir şeyler konuşuyordu. Beni görünce kalkıp yanıma geldi.
"Dostum, ne oldu? Yüzün benim aç olduğumdaki halime benziyor." Deyip kıkırdadı. Bende kıkırdadım ve anlatmaya başladım.
"Annem bu balo işini öğrendi ve bilirsin, gitmemi çok istiyor. Belki de orda bir kız arkadaş edinebileceğimi düşünüyor, bilmiyorum ve bir haber daha." Niall merakla bana baktığında devam ettim. "Dans kursuna gideceğim."
Niall kahkahalara boğulurken gözlerimi devirdim.*****
Çıkış zili çaldığında arabama doğru ilerledim. Annemin verdiği adrese gidecektim. Arabaya binerken arkadan Niall'ın sesini duydum.
"İyi şanslar Styles. Umarım dans ederken düştüğünde dans hocanı da yanında götürmezsin." Yeniden kahkaha attığında arabaya bindim. Bu çocukla neden arkadaş olduğum hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.Adrese geldiğimde kapıdaki büyük 'Blue Ocean' yazısını gördüm. Kapıya geldiğimde derin bir nefes alıp içeriye girdim. Geniş koridoru geçtikten sonra birkaç kızın bulunduğu yere doğru ilerledim. Kızların yanına geldiğimde sordum.
"Ben yeni kayıt oldum da kiminle görüşmem gerekiyor?"
Sarı saçlı kız cevap verdi.
"Koridorda düz ilerle sağdaki odada dans hocası var. Onunla konuşabilirsin." Deyip gülümsedi. Kafamı sallayıp ilerlemeye başladım. Ne kadar rahat görünmeye çalışsamda heyecanlıydım. Kızın söylediği yere geldiğimde nefes alıp kapıyı çaldım ve içeri girdim. Masaya arkasını dönmüş telefonla konuşan biri vardı. Geldiğimi duymadığını anladığımda hafifçe öksürdüm. Kafasını bana çevirip beklememi işaret etti ve telefondakine birkaç şey daha söyleyip kapattı. Bana doğru yaklaştı. Sıcak bir gülümsemeyle sordu.
"Nasıl yardımcı olabilirim?"
"Annem beni buraya kaydetmiş yani dans için."
"Ah, siz Harold Styles olmalısınız."
"Evet ve sizde?"
"Louis Tomlinson."
Gülümseyerek uzattığı elini sıktım. Sıcak kanlı biriydi fakat ben yine de endişeliydim. Bunu anlamış olacak ki devam etti.
"Dans konusunda tereddütleriniz var bunu tahmin edebiliyorum ama yapabiliriz. Birlikte?" Sorar gibi yaptığında hafifçe gülümseyerek kafamı salladım ve içimden tekrarladım.
'Sadece bir hafta. Dayanabilirsin Harry.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JUST DO IT HAROLD
Fanfiction"Sadece kendini bana bırak Harold." "O zaman yeşillerimin mavilerine karışmasına izin ver."