♡10♡

33.2K 1.3K 71
                                    

Açık kalmış kapıların ardından acının kokusu bir bir yayıldı. Kapalı pencerelerin ardından acıyı gördü, acıyı tatdı. Aldığı nefes acının tadını damağında bırakırken kokusu çoktan hücrelerine işlemişti ve acıtıyordu. Yüzüne çarptı nefret kokan nefes. Binlerce parçaya bölünen kalbi göğüs kafesine batıyor nefes almasını zorluyordu. Açtı sönen lambalarını. Hayal ettiği adama baktı.

''Hamile kalırsam bu senin suçun olur. ''

Kendinden emin konuştu. Doğruydu bu onun suçu olurdu. Ama zaten evlilerdi.

''Hala resmi nikahlı karınım. '' dedi.

Boğazında ki el biraz daha sıktı. Ve bu defa konuşamayacak kadar sıkıldı. Gözlerinden damlayan bir kaç damla Hadin'in parmak uçlarına düştü. Parmağına baktı. Gözlerini kapattı. Bu kadından nefret ediyordu.

''Sikeyim tamam mı Mutlu. Altıma yatmadan önce düşünecektin bunu. Hamile kalırsan o bebek olmayacak. Hemen aldıracaksın. '' dedi.

Mutlu ürperdi. Bunu nasıl yapardı? Nasıl katil olur du? Yapamazdı. Dünyayı serin önüne yine de yapamazdı. O kıyamazdı. Ruhunu bedeninden çekin o yine de yapmazdı.

''Bunu yapamam. '' dedi nefes nefese.

''Yapacaksın lan. '' dedi.

''Hani o gün araba da belki de çocuklarımın annesi olacaksın dedin. Kendini değersiz görme dedin. Şimdi ne oluyor. Değersizim. Anne olmama izin vermiyorsun. Bunların hepsi gözlerim yüzünden mi? Bunların hepsi sizin gibi normal olmadığım için mi? Bir artınız olduğu için mi? Değil bence. Çünkü bende de göz var ama görmüyor. Ben de de el var tutuyor. Ayak var, saç var, akıl var. Ama sende Hadin Bulut sende insanlık yok. '' diyerek konuştu.

Kelimelerin ağırlığı omuzlarına düşünce eli gevşedi bir iki adım geriledi. Acıtmıştı küçük kadın. Tam kalbinin ortasından. Önüne düştü bir iki tutam sarı saçı. O beyaz ve yakışıklı yüzü şimdi acı dolu bir ifade ile kör geline baktı. Gidecekti. En azından bu ruh halinden çıkana kadar. Sonrası Allah kerim.

''Aramızda karlı dağlar yok ki Mutlu bastığında erisin de sana geleyim. Aramız da ateşler, lavlar var. Bastığımda beni yakıyor sana gelmemi engelliyor, Özür dilerim kör gelinim. '' dedi gitmeden önce.

Kapıdan çıktı pişmanlık ile. Ağır ağır indi merdivenlerden. Gidecekti. Belki de gelmeyecekti. Ama gidecekti. Kafasını toplaması gerekiyordu. Aşık değilim diyordu fakat onsuz da yapamıyordu. Bunu fark etmişti. O kör kadın olmadan yapamıyordu ki. O kızıl saçlarını görmeden, parlayan o mavi gözlerini görmeden. Dudaklarına bastırdı elini. Ne oluyordu bu adama. Neydi böyle bir anda gelen.?

~~~~

''Leyla anne. '' diye içeri bağırdı. Tek başına oturmaktan sıkılmış olan Mutlu annesi de gelsin onunla otursun istiyordu. İki gündür kendini oyalıyor o en son olan şeyi unutmaya çalışıyordu. Çünkü biliyordu ki hatırladıkça daha da kötü olacaktı.

''Efendim kızım. '' dedi orta yaşlı kadın.

Elini uzatan Mutlu annesi yanına gelsin istiyordu. Elini tutan kadını kendine çekmiş ve oturmasını sağlamıştı.

''Anne? '' dedi.

''Efendim yavrum.? ''

''Hadin hiç geldi mi? '' diye sordu. Niye sordu bilmiyordu. Fakat merak ediyordu. Öküz kocası onu ikinci kez yatakta bırakmıştı. Kaşlarını sinirle çattı ardından kadının cevap vermesini beklemeden ''Aman boşver anne. Gelmese daha iyi. '' dedi.

Gülümseyen kadın kızının elini daha da sardı. ''Niye ne oldu kızım?'' dedi.

''Hiç anne. '' dedi geçiştirmek adına.

Kör Gelin. 1. (Zor Evlilik Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin