Bölüm 4

9 2 0
                                    

   İçeri girdiğimde ki kalabalık istasyonun çarşısından fazlaydı. Bu kalabalığı iskeledeki savaş yıldızından tahmin etmeliydim. O boyuttaki gemiler pek yanaşmazdı. Genellikle daha küçük olan 5-6 kişilik gemiler ile malzeme alıp taşırlardı. Qa'th'ı yanıma çekerek onu güvenli kollarıma aldım. İnsanların arasından sıyrılarak bana ayrılmış olan çalışma bilgisayarına oturdum. Qa'th ise kucağımdaydı. Yanımda ki iş arkadaşım Volk'a yönelerek

-"Hey, adamım burada neler olup bitiyor?"

-"Hey bugün misafirimiz var demek." Qa'th'a yönelerek. "Nasılsın bakalım küçük adam." "Hiç sorma Ishoe. Gezegenin bütün yüksek rütbeli kişileri burada. Generaller, savaş yıldızı kaptanları hatta başkan bile. Duyduğum kadarı ile Sektör MGT-2 deki teleskobumuz tarafından bizden çok uzakta sanırım yaklaşık 125 ışık yılı uzakta tanımlanamayan cisim resimleri çekilmiş. Sanki bizim istasyonlarımız gibi değişik mega yapılar. Hatta bazılarının yeri sabit durmuyormuş! Bu kadar büyük şeyler sence nasıl hareket ediyor Ishoe ama dediğim gibi bunlar sadece söylenti. "

-"Oh inanamıyorum Volk. Son zamanlarda buraların tansiyonunun yüksek olduğu belliydi. Sence bu şeylerin bir yansıma, gezegen yada göktaşı olma ihtimali yok mu? "

-"Hiç sanmıyorum. Biliyorsun ki o teleskop için çok para harcadılar. Taşınmak için buraya getirdikleri günü hatırla. 2 katlı bina boyutundaydı. Neredeyse 2 haftalık işimizi o gün yapmıştık! "

-"Haklısın, lanet olsun o güne. Bende bir şeyler öğrenmeye çalışacağım. Eğer duyum alırsan banada haber ver. "

"Oğluma bakarak ne kadar şanssız bir günde buradasın evlat." Dedikten sonra istasyondaki eski bir arkadaşımı aramak için akıllı gözlüğümü kullandım.

   Bu gözlük tıpkı beyin bilgisayarı gibiydi. Her şey gözünüzün önünde olup bitiyordu tek fark dışarıdan bakan bir kişi sizi normal gözlük takan biri sanıyordu. Neden beyin bilgisayarı yerine daha düşük teknoloji olan akıllı gözlüğü kullanıyoruz diye sorarsanız: Beyin bilgisayarlarını sadece askerler kullanıyor çünkü timindeki takım arkadaşları ile her şeyi saniyenin binde biri gibi kısa bir sürede paylaşıyor hatta bulunduğu pozisyonun resmini çekip ekip ile paylaşabilirdi. Eğer bizim gibi siviller bunlara sahip olsaydı bazı kötü huylu kişiler bu teknolojiyi güzel olmayan işler için kullanabilir hatta hackerlar askeriyeye girmeyi bile deneyebilirdi. Bu yüzden bu teknolojinin aklı başında olmayan kişilerden uzak tutulması en iyisiydi.

   Birini ararken çıkan "Bip" sesinden nefret ediyordum. Duyulan 4 bip sesinden sonra telefon açıldı.

-"İyi günler Ishoe. Nasılsın?"

-"Teşekkürler dostum ama pek iyi olduğum söylenemez. Komuta merkezi panayır alanı gibi ve bil bakalım yanımda kim var. Qa'th yanımda. Onu sana bırakabilir miyim? Bugün burada çok kafam şişecek gibi."

-"Tabii hemen onu getir eski dostum. Benim için hiç sorun olmaz. Benim ufaklık ile iyi anlaşacaklarına eminim."

-"15 dakikaya oradayım Spek!"

   Spek eski masa arkadaşımdı ama ailevi nedenleri ile işten ayrıldı ve istasyonda yaşamaya başladı. Şu anda tam olarak ne iş yaptığından emin değilim. Odası komuta merkezinden yürüme mesafesi ile 10 dakika sürüyordu. Qa'th'ı alıp bir an önce yola koyuldum. O kadar acele etmiştim ki 5 dakika sonra nefes nefese kapıyı çaldım. Spek kapıyı açtığında koca sakalları ile karşıma çıktı. "İşte benim tanıdığım Spek" diyerek kısa bir selamlaşma yapıp sohbet ettikten sonra Qa'th'a yönelerek. "Buradan iyi olacaksın evlat. Spek amcan ile iyi anlaşacağına eminim. Arada seni ararım ve iyi misin diye bakarım." Kucaklaşıp öpüştükten sonra ben merkeze doğru yola koyuldum.

PibazaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin