| İstanbul 2 Kasım 2008|
Önüme fırlatılan dosyaya baktım. Yeni bir görev yeni bir ölüm alışılmış bir şeydi artık. "Umarım geçen seferki gibi bazı bilgileri ben bulmak zorunda kalmam" dedim. Cidden bıkmıştım yarı bilgiyi verip yolluyorlardı gerisini ben buluyordum. Ölecek değersiz kişileri araştırmak düşünebilecek en iğrenç şeydi açıkcası. Neyseki onları öldürürken araştırmanın tüm acısını alıyordum. "Hayır,her şey tam. Öncelikle neden müşterinin seni tuttuğunu söyleyeceğim. Dosyanın ilk sayfanın açarsan fotoğrafta bir erkek olduğunu göreceksindir. Hem piyasada çok fazla kız paralı asker ve keskin nişancı olmadığı -ayrıca silah kullanımı ve yönem olarak iyi olduğunu- göze alırsak ilk seçenek sen oluyorsun hem güzelsinde. Bu yüzden İlk önce çocuğu tavlayıp sonra öldüreceksin. Senin için daha zevkli olur diye düşündüm." Dedi Aslan. "İlişki en nefret ettiğim şey biliyorsun. Neden inatla bir ilişki içine girmem için uğraşıyorsun anlamıyorum."
"Ah tatlım, neden seni başka bir erkeğin kollarına yollamak isteyeyim ki. Bu akşam yapmam gereken bir işim var geç gelirsem merak etme"
"Sorun yok,bende dosyayı inceleyeceğim zaten." Dedim ve masadan dosyayı elime alıp kalktım.
"Gidiyor musun?"
"Evet. Gözetlemeye başlamam gerek." Yine yüzüne o anlamaz ifadesini yerleştirip konuşmaya başladı."Gece gelmeyeceksin değil mi? Her zaman yaptığın gibi"
"Tartışmak istemiyorum. İşime ne kadar bağlı olduğumu biliyorsun." Dedim ve odanın kapısını açıp çıktım. Şirketin bodrum katındaki merdivenlerden yukarı çıkıp asansöre bindim. 7 numaraya bastıktan sonra elimdeki dosyayı incelemeye başladım. İlk sayfayı açtığımda tüm sayfayı kaplayan bir vesikalık fotoğraf ile karşılaştım. Büyük ihtimalle önemli biriydi ve yüzünü çok iyi anlamamı istedikleri için böyle yapmışlardı. Yakışıklı denilecek kadar iyi bir yüzü olmasada çekiciydi. Keskin bakışları ve yeşil gözleri vardı. Tanıdık geliyordu.Asansörün uyarısı ile dosyayı kapattım ve asansörün kapısı açıldığı gibi dışarı çıkıp odama doğru yürümeye başladım. Camdan dışarı bakan, takım elbiseli birine rastladım. Şaşırtıcıydı çünkü bu koridorda benden başka kimse geçmez ya da işi olmazdı.
"Bende sizi bekliyordum." Dedi çocuk ve yüzünü bana çevirdi. Oydu dosyadaki çocuk. Afallamıştım.
"Beni neden beklediğinizi sorabilir miyim?" Dedim tüm ciddiyetimle. Gülümsedi.
"Gece'ydi değil mi? Gece Siyan." Dedi bir şey hatılamaya çalışıyormuş gibi yaparak. "Yine siyah giyinmişsiniz.Cidden dedikleri kadar yakışıyormuş" diye devam etti yeşil gözleriyle beni süzerken. "Burada ne yaptığınızı söylemezseniz başınız belaya girebilir. Hemde feci bir şekilde." Dedim yarım bir gülümsemeyle. "Ah işte o gülümseme bunu bekliyordum." Dedi. "Beni çok önceden tanıyormuş gibi davranıyorsunuz"
"Tanıyorum zaten." Dedi gömleğinin kolunu kıvırmaya başlarken. Her kıvırışında bir iz açığa çıkıyordu. Muşta izi gibiydi.
"Bilmem hatırlıyor musun ama bunu bana sen yapmıştın. Lise 1'deydik ve sana 'yeşilime mavi olur musun?' Dediğimde yapmıştın bunu. Bu iz benim için bir aşk izi olmuştu ve şimdi tekrar seni buldum bırakmaya niyetimde yok. Gerekirse Aslan'ı bile öldürebilirim. Sadece benimle gel. Bu arada Aslan beni asistanın olarak işe aldı. Üzgünüm artık ayrılamayacağız." Cidden Aslan'ın böyle bir şey yapması garipti. Öldüreceğim kişiyi nasıl şirkete alabilirdi? Umrumda değilmiş gibi davranacaktım evet. "Peki,çok titiz ve -"
"Biliyorum. Hakkındaki her şeyi biliyorum. Açıklamana gerek yok Mavi."
"Adımla hitap edin lütfen. Aramızda herhangi bir samimiyet olduğunu düşünmüyorum." Dedim. Parmağını 'hayır' der gibi salladı ve.
"Aramızda hiç samimiyet yok demek yanlış olur. Aramızda şu an az olsa bile ilerde çok fazla olacak." Dedi. Cidden komikti. Şu ana kadar sadece Aslan' a karşı bir şey hissetmiştim oda 1 yıl sonra sona ermişti. Tabii o arada nişanlandığımız için bir şey yapamamıştım. Beni kız kardeşim ile tehtid etmişti. Yani böyle bir şey düşünmesi saçmaydı. Kısa bir kahkaha attım.
"Cidden saçmalıyorsun. Hele sana karşı bir şey hissetmem çok saçma." Yakasını işaret ettiğinde fark ettiğim bir iz daha gördüm.
"Bunu seni öptüğümde yapmıştın. Tüm dişlerini boynuma geçirmiştin. Sadece ne kadar sertsin diye merak ettiğimden tekrar yapacağım bunu." dedi ve aramızdaki mesafeyi kapatıp elini enseme götürüp beni kendine daha da yakınlaştırıp dudaklarımız arasındaki mesafeyi kapattı. Dediğim tüm lafları yutturmuştu bana. Bir daha başkası için atmayacağını sandığım kalp başkası için atmaya başlamıştı. İlk defa gözlerime bu kadar duygu ile bakan biriyle karşılaşmıştım. O hissi hissetmiştim ve sadece "Kaçalım burdan" dedim.