nine

1.3K 180 154
                                    

SHAKE ME DOWN - CAGE THE ELEPHANT

Luke okuldan nefret etmişti.

Gerçekten nefret ediyordu.

Nirvana'daki eski okulunda sadece uçmayı, yeteneklerini kullanmayı ve onun gibi şeyleri öğretirlerdi.

Luke bunları beceremediği için onunla dalga geçerlerdi.

Luke ve Michael eve geldiğinde, melek kendini koltuğa fırlattı.

Michael onu mutlu etmek için koltuğa oturup, sarıldı.

Bu işe yaramıştı.

Michael oldukça yorgundu, o yüzden Luke'un üstünde yavaşça uykuya dalarken, melek onu çok tapılası bulmuştu.

Michael'ın nefesleri uyuduğunu belli edercesine düzene girdi.

Luke'un bir eli Michael'ı tutmaya devam ederken diğer eli çocuğun siyah saçlarında geziniyordu.

Michael'ın uyurken ne kadar sakin göründüğünü sevmişti.

Michael'ın saçlarının elinde bıraktığı o yumuşak hissi de sevmişti.

Luke, Michael'ın yanına uzanıp ona sarıldı ve yavaşça uykuya dalarken hiç o kadar hayat dolu hissetmemişti.

Yaklaşık on iki yaşlarında küçük bir çocuk odanın köşesine korkuyla sinmişti.

Gözünde büyük mor bir iz vardı ve kol ve bacaklarında bu izlerden fazlası duruyordu.

Saçları özensizce kesilmişti ve aşırı zayıftı.

Görüntü titredi ve çocuk değişti.

Gördüğü çocuk yine aynıydı ama bu sefer on dört yaşlarındaydı.

Sağ elinde bir jilet vardı.

Onu kendi soluk tenine bastırarak bir kesik oluşmasını sağladı.

Kırmızı sıvı, kolundan ince bir çizgi halinde yere damlıyordu ama çocuk bunu umursamıyor gibiydi.

Onun umursadığı tek şey ne kadar kırmızı sıvı yaratacağıydı.

Yeterince kestiğinde neredeyse yerde kandan bir göl oluşmuştu.

Görüntü tekrar titreyerek değişti, ama bu sefer çocuğun odasındaydılar.

Çocuğun yaşı tekrar ilerlemişti.

On altı gibi gösteriyordu.

Ellerinde dolu bir ilaç kutusu duruyordu, baş ucunda ise bir bardak su vardı.

Kutunun neredeyse yarısını ağzına attıktan sonra baş ucundaki suyu bir dikişte içti.

Ve yatağa uzandı.

Bekledi.

Sonraki gün, uyandı.

Ve ağlamaya başladı.

İşe yaramamıştı.

Tekrar banyoya yürüyüp jiletini koyduğu yerden çıkardı.

Bu çocuk Michael'dı.

-

Luke korkuyla uyandı.

Michael, onun yüzünden yere düştü ve kafasını yere çarpınca küfretti.

Luke gördüğü rüyanın etkisinden çıkmaya çalışıyordu.

Rüyalardan hep nefret etmişti.

Onlar bazen birilerinin geçmişini ya da onun gibi bir şeyi gösterirdi, Luke böyle bir yeteneğe sahip olmamayı dilerdi.

Ve Michael'ınkini görmemeyi de.

Neden buraya gönderildiğini biliyordu.

Yardım etmesi gerektiğini de biliyordu.

Ama nasıl yardım edebileceğini bilmiyordu.

"Luke, sen iyi misin?" Michael'ın ona seslendiğini duydu.

Luke kafasıyla onaylayıp bakışlarını ona çevirdi.

"Emin misin?"

Luke ne yapması gerektiğini biliyordu.

Koltuktan aşağı inerek Michael'ın üstüne çıktı ve ellerini yere, Michael'ın iki yanına koydu.

"Ne yapıyorsun Luke?"

Luke, Michael'ın kulağına doğru eğildi.

"Bunu." diye fısıldadı.

Dudaklarını, Michael'ın dudaklarına götürüp sertçe öptü.

Çocuk ona karşılık verirken, melek de dudaklarını hareket ettiriyordu.

Michael'ın dudaklarında hafif bir pizza tadı vardı ve Luke bunu çok sevmişti.

Michael nefes almak için geri çekilene kadar öpüşmeye devam ettiler.

Luke'u yere yatırdı ve derin nefesler almaya başladı.

Luke'un dudaklarına yaklaşarak fısıldadı, "Her zaman üstteyimdir bebeğim."

Dudaklarını meleğinkilere bastırdı ve dilini içeri itti.

Luke hissettiği bu garip duygu karşısında inledi ve onu öpmeye devam etti.

Meleğin elleri tekrar Michael'ın saçlarıyla buluştu ve hafifçe okşamaya başladı.

Luke'un kalçaları, Michael'ın sertliğine sürtündüğünde, Michael boğuk bir sesle inledi.

Ve geri çekildi.

"Bunun için çok erken." İşini halletmek için banyoya giderken mırıldandı.

Luke tekrar koltuğa oturdu.

Parmaklarını dudaklarına götürdü ve az önce olanları anlamaya çalıştı. 

Ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu.

Ama bildiği tek şey,

Bunun cehennem kadar eğlenceli olmasıydı.

~
aWWWW BU BÖLÜM ÇOK TATLIYDI AMAAA :33

luke therapy //muke {türkçe}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin