Aşkın Sen ANı

2.Bölüm

Burcu
İçimde bir anlık suçluluk duygusu oluştu. Özür dilemek istiyordu belki de, ama ben onu azarlamıştım. Ama haketmişti, belki de bilmeden, ama en ağır yerimden vurmuştu. Canım yanmıştı. Zaten canımı yakanlar vardı bu hayatta, bir de Kunduza ihtiyacım yoktu. Hızla kafamı sallayıp o duyguyu içimden attı. Evet, böyle davranmamı haketmişti. Ona da dediğim gibi, biz onunla anlaştığımızda cehennemdeki tüm ateşleri buz kaplayacak. Yani hiç bir zaman anlaşmayacaktık. Karavanda bana ayrılan jeansle mavi hırkanı giyip karavandan indim. Hande diye hatırladığım kızla karşı karşıya geldim. Beni görür görmez boynuma atlayınca şaşkınlıkla yerimde durdum.

"Merhaba, beni hatırlıyorsundur. Ben Hande Erçel, Tolganın partneriyim. Sen de Burcusun değil mi?" Enerjik şekilde benden ayrılıp yerinde zıpladığında güldüm. Bu kızı sevmiştim. Deli dolu bir kıza benziyordu.

"Evet benim, memnun oldum. Demek Tolgayla partnersin, güzel" diyerek sinsi şekilde güldüğümde Hande şaşkın şaşkın yüzüme baktı. Bense içimden kötü kahkahalar atıyordum. Evet, Tolgayla Handeyi ayarlayacaktım. Tolgaya da böyle bir kızı yakıştırırdım zaten. Elimi Handenin boynuna attım ve birlikte yürümeye başladık.

"Şimdi, bak, Tolgayla ilk önce partnerdim ben, biliyorsun her halde, Tolga tüm replikleri beraber çalışmayı sever, hatta böyle sadece ezbere değil, tüm sahneyi canlandırarak her şeyi birlikte yapmayı sever. Mesela sahnede sarılmanız gerekse, Tolgayla prova yaparken de sarılacaksın, ağlamaksa, ağlayacaksın, gülmekse güleceksin. Hatta ve hatta öpmekse, öpeceksin. Anladın mı ne demek istediğimi canım?" Ah, ne kadar da zeki bir kızdım. Gerçi söylediklerimin hepsi yalandı, yani Tolgayla hiç bir zaman öyle bir çalışma yapmadık, yani tamam, üstten geçiştirmeli repliklerimizi çalıştık ama, öyle dediğim gibi yoğun hiç olmadı. Tolga bunun benim söylediğimi bilseydi kesin kesecekti beni. Handeyse kocaman gözleriyle saf saf bana bakıyordu.

"Gerçekten mi? Yani kamera önünde ne yapmalıysak, Tolgayla da aynı şekilde çalışmalıyım, bunu mu demek istiyorsun?"

"Aynen öyle canım. Şimdi bak, benim makyajla saça gitmem gerek, sen hazırsın bile, çekimde görüşürüz" diyip arkamı döndüğümde bir şey hatırlayınca dönüp Handeye gülümsedim.

"Bu arada seni çok sevdim, iyi arkadaş olacağımıza eminim" samimi şekilde söylediğimde Hande kocaman gülümsedi ve hızla kafasını salladı.

"Bence de"

"Hadi görüşürüzü canım" diyip yavaş yavaş diğer karavana ilerlemeye başladım.

"Zekisin, senden korkulur" siniredici sesini duyunca gözlerimi devirdim. Arkadan hızlı adımlarla gelip yanımda yürümeye başladı. Yüzümü buruşturup mal suratına baktım.

"Anlamadım?"

"Bence sen anladın ne demek istediğimi. Demek, sahnede öpüşmek varsa, Tolgayla prova yapacaksın, öyle mi?" Sinsi sinsi gülerek bana baktığında yüzüne bir yumruk çakmak istedim. Kolumdan tutup beni durdurduğunda sinirle yüzüne baktım.

"Şimdi bizim de öpüşmemiz olduğunda, biz de mi acaba prova yapsak?" Sahte masumiyetle dediğinde delirip küfür yağdırmamak için sıkıca dudağımı ısırdım. Derinden nefes alıp kolumu elinden sertçe çektim.

"Anca rüyanda canım, rüyanda"

"Kabus demek istedin her halde" yüzü ciddileşip meydan okurca bana baktığında aynı şekilde ona cevap verdim. Öldürücü bakışlarla bir süre bir birimizi ezmeye çalıştık. Ama hiç birimiz geri adım atmıyordu.

"Gençler, napıyorsunuz siz?" Tolganın sesiyle ikimiz de aynı anda ona döndük.

"A, bak iyi insan da lafının üstüne gelirmiş. Biz de Burcuyla- ahhh!" Ayağına tekmeyi basınca Kunduzun yüzü buruştu ve sinirle bana baktı. Yüzümü şaşkın Tolgaya çevirip kocaman gülümsedim.