Multimedya : Uygar AralKazaklarımın kollarını dahada parmaklarıma çekerken karşı balkonda gülümseyerek giysi asan kadını izledim.
Benim giysilerimide babam asıyordu. Anne olmayınca her iş ona kalıyordu haliyle.
Üzülüyordum da o zamanlar Babama.İşten eve geliyor ve geldiği gibi bana yemek yapmak için uğraşıyordu.
"Su."
Cam kenarından ayrılmayarak kafamı Uygar'a çevirdim. Elinde sigara ve dosya vardı.
Cevap vermek yerine gözlerine baktım, kaşlarını çattı.
"Neyin var?"
Babamı özledim demeye çekiniyordum. Nasıl diyebilirim ki, Annesini öldüren kişiyi özlediği mi?
"Hiç,"
diye geveledim.
"Hiç bir şey."
Hafifçe kafa sallayarak dosyalara geri döndü, Sahi ne dosyasıydı onlar?
Ağzımı açsamda vazgeçip tekrar cama döndüm, kadın benim yaşlarımda olan kızı ile şakalaşıp gülüyorlardı, Bende Annemle gülmek istemiştim o an. Ama toprağın altındaydı, çıkıp gelemezdi ki.
Daha fazla o manzaraya bakmak istemeyip kafamı Uygar'a çevirdim.
Onun bakışlarıda az önce benim baktığım manzaradaydı ve kaşları çatıktı.
Gözlerinde ki ifadede bir damla duygu olmamasına rağmen ben hissetmiştim, az önce benim hissettiğim şeyleri onunda hissettiğini.
Hatta daha ağırını.
Annesi yoktu ve hiç olmamıştı da.
Babasını zaten bilmiyordu, var mı yok bu haberi yoktu.O daha çok acı çekiyordu, belli etmiyordu, içinde yaşıyordu ne yaşıyorsa.
Yavaşça yerimden kalkıp onun yanına oturdum ve kollarımı benim yanımda büyük kalan bedenine sardım.
Onun acıları dinermiydi bilmiyorum ama benim acılarım diniyordu, ona sarılınca.
Gözleri ağır hareketlerle bana dönerken tek kolu ile beni sarmıştı oda.
Bakışlarında ki durgunluk içime ani bir sizı yollarken kendimi çok iğrenç hissetmiştim. Benim yaşadıklarım onunkilerin yanında hiç yok gibiydi.
Gözlerimden yaşlar akarken dahada sıkı sarıldım.
"Acılarını bana ver,"
diye hıçkırdım.
"Uygar, acılarını bana ver."
"Bundan öncekiler nasıl bittiyse buda biter."
dedi beni yatıştırmak için, bir elide yanağımı okşuyordu.
Bu huyundan nefret ediyordum, benimle hiçbirşey paylaşmayıp herşeyi içinde yaşamasından cidden ama cidden nefret ediyordum.
"Sende biteceksin sonunda anlamıyormusun!"
Sesim istem dışı yükselmişti.
Uygar'ın belimde ki kolu sıklaşırken sakin kalmaya çalışır gibi fısıldamıştı.
"Bana bağırmamalısın."
Tekrar bağıracaktım ama çalan zil buna engel olmuştu, yavaşça kapıyı açtım, Kimse yoktu.
Kapıyı kapatıyordum ki bebek ağlaması ile yerde kundağa sarılı bir bebek görmemle kapıyı kapatmam bir oldu.
Şok olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARICIM
Teen FictionOnun gri kaldırımda oturup sigara içmesini bekleyen küçük kızdım ben. Bakışları bana döndüğünde 'Acaba ne için kızacak?' diye kendini korkutan Ufaklıktım ben. Gülümsediğinde ona hayran olan, onun güzelliğinden canı yanan biriydim ben. Bana sarıld...