Masonluk dünyanın en gizemli örgütlerinden biridir... ilk defa 18'ci yüzyılda İngiltere'de, Londra' da ortaya çıkmıştır. Bu sayfamızda masonluğun gerçek felsefesi gözler önüne serilecektir. Masonların, "insan sevgisi", "akıl ve bilim yolu" gibi olumlu kavramlarla kamufle etmeyi amaçladıkları din ahlakına uygun olmayan felsefeleri açıklanacak, bunun geçersizliği ve gerçek kökenleri üzerinde durulacaktır. Bazı kaynaklarda Masonluğun ateist, materyalist ve Darwinist felsefesi incelenirken, masonların kendi kaynaklarından alıntılara da sayfamizda yer verilmiştir. Bu alıntılarda ve masonların batıl inanışlarında, Allah, peygamberler, melekler, kutsal kitaplar ve din ahlakı hakkındaki saygıya uygun olmayan ifadelere, masonluğun gerçek yüzünü gösteren birer delil olmaları nedeniyle yer verilmiştir. Söz konusu tüm ifadelerden Allah'ı, mübarek elçilerini, melekleri, kutsal kitapları ve tüm manevi değerleri tenzih ederiz.
Masonluğun tek ve kesin bir tanımını yapmak hemen hemen olanaksızdır, bu tanım birbirinden farklı biçimlerde yapılabilmektedir. Çünkü Masonluğa hangi açıdan bakılırsa, tanımı da o bakımdan yapılır. Örneğin Masonluğun yalnızca amaçları göz önünde tutulur ve diğer özellikleri bir yana bırakılırsa, şöyle denilebilir: Masonluk, tüm insanların ve tüm toplumların barış ve mutluluğunu amaçlayan, bireylerin bu yolda ilerlemesini sağlayan bir sistemdir. Oysa, Masonluk yer yer "kötülük", "dinsizlik", "şeytanlık", "tanrı tanımazlık", "düzenbazlık", "çıkarcılık" ve bunlara benzer çeşitli olumsuzluklarla eş anlamlı gibi gösterilmiştir.
Böyle bir tanım yanlış değildir; ama noksandır...
Çünkü Masonluğun amaçları tümünü tanımlamaya yetmez. Nitekim Masonluk, amaçlarının yanı sıra ilkeleri, tarihçesi, kurumsal özellikleri, çalışma yöntemi, dünya görüşü yada felsefesi ve her biri "mason" olarak anılan üyelerinin bireysel niteliklerinin tümüyle bir bütündür. Bu yüzden, Masonluğun ne olduğunu anlayabilmek için, onu ayrıntılı bir tarzda incelemek gerekir. Masonluğun tanımını çok dar bir kapsamda tutanlar, hatta yalnızca "Mason" oldukları bilinen birkaç kişiyi örnek alıp Masonluğun tümünü yargılayanlar vardır. Bu yaklaşım, karmaşık yapısı olan bir şeyin tek bir parçasına bakarak bütününü bu parça ile özdeşleştirip açıklamaya benzer. Böyle yapılırsa, Masonluk hakkında yanlış bir izlenim edinilebilir, yanlış kanıya varılabilir. Çünkü Masonluğun tümü anlaşılmış olmaz; yalnızca bir yönünden söz edilmiş olur. Açıkça belirtmemiz gerekir ki, Masonluğun tümünü anlayabilmek için Masonlar bile bu konuda yıllarca çalışmak gereksinme duymaktadır.
Masonlar amaçlarının "barış, kardeşlik ve insan sevgisi" olduğunu söylerler. Ancak ilk bakışta olumlu gibi duran bu kavramların altında, mason felsefesinin dine olan düşmanlığı gizlenmektedir. Bu da Masonluk hakkında en çok soru işareti bulunduran ve insanların merakını en çok çeken konulardan biridir. Çünkü örgütün çalışmaları gizlidir, gerçek felsefesi ve amaçları hakkında da çok farklı yorumlar yapılmaktadır. Masonlar kendilerini tanıtırken "insan sevgisi, hoşgörü, evrensel kardeşlik, akıl ve bilim yolu" ve saire gibi çoğu insanın kulağına hoş gelen kavramlar kullanırlar. Buna karşılık, masonluk çoğu insanın gözünde son derece karanlık bir örgüttür, en temel özelliği ise dinsiz, hatta din karşıtı olmasıdır.
Olayın en ilginç yanı ise, aslında masonların kendilerini tanıtırken kullandıkları kavramlarla, onlar hakkında yaygın olan "dinsizlik" suçlaması arasında pek bir fark olmamasıdır. Bir başka deyişle, masonluğun özü olarak gösterilen "insan sevgisi, hoşgörü, evrensel kardeşlik" gibi kavramlar, zaten örgütün dine karşı bir felsefeye sahip olduğunun üstü kapalı ifadesidirler. "Peki neden?" diye sorulabilir bu noktada. Çünkü bu kavramların hiç biri gerçekte zararlı gibi görünen kavramlar değildirler. İnsanların birbirlerini sevmeleri, hoşgörülü olmaları, ve buna benzer diğer tüm "Hümanist" kavramlar, çoğu insana ilk başta dine ve vicdana aykırı kavramlar gibi gelmezler. Hatta çoğu insan "zaten din de bu tür ahlaki meziyetleri öğretiyor" şeklinde düşünür. Oysa önemli olan bu kavramların içlerinin nasıl doldurulduğudur. Marksizm bu konuda iyi bir örnektir. Marksistler, komünizmi, insanlara barış ve huzur getirecek, toplumdaki tüm sömürüleri, adaletsizlikleri ortadan kaldıracak, herkesin ihtiyacını karşılayıp, fakirleri koruyup gözetecek bir sistem olarak tanıtırlar. Bu tarifin içinde yanlış bir şey de yokmuş gibi gözükür. Ama Marksizmin gerçek mahiyeti, dine olan bakış açısı incelendiğinde ortaya çıkar. Çünkü bu ideolojiye göre üstte tarif edilen "sınıfsız toplum"un önündeki en büyük engel dindir ve bu hedefe ulaşmak için dini yok etmek gerekir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masonluk ve Masonluğun Tarihi
Non-FictionMasonluk,binlerce farklı efsanenin,önyargıların,söylentilerin ve düşmanlıkların ortak hedefi olmuştur.Masonluğun öz kaynaklarından dahi kimi noktalarda hâlâ kesin bilgiler ya da ortak kanılar oluşturulamamıştır.Kimi iddialara göreyse son yüzyıllarda...