All I Want | Cameron Dallas

AIW 31 - Take You

Selam! Bölümü yine başım ağrırken yazdım ajsjs artık klişe oldu zaten her bölümü böyle yazıyorum sanırım akdkd Neyse, bölüm çok içime sinmesede umarım okur beğenirsiniz.

Bölüm şarkısı: Ed Sheeran- Afire Love dinleyin ✌🏻

! Sınır +300 yorum ve vote

İyi okumalar bebeqlerim!

" Eğer bir daha ölmeye kalkarsan seni eşek sudan gelinceye kadar döverim, adamım"

Yazar: eşek sudan gelinceye kadarı nasıl söyledi diyen olursa çivili odunla döverim aksks

Cameron zar zor kıkırdadı ve mırıldandı.

" 8 gün yoğunbakımdan sonra uyanıyorum ve senin bana teşekkürün bu mu oluyor? KOCA SIKI POPOMU KALDIRIP UYANDIM NASH, BUNU KABUL EDEMEM!"

" Bende senin yüzünden koca popomu kaldırıp buraya geldim, yetmiyormuş gibi birde hepimizi korkuttun..."

" Ağladın mı? Ağladın değil mi? İnanmıyorum Nash, oww hadi bana sarıl ve beni ne kadar sevdiğini söyle Nash Hamilton Grier" dedi ve kollarını gıcık etmek için gülümseyerek açtı.

" Ben mi? Senin için mi? Hayır, sadece gözüme azıcık... Gözüme sadece..."

" Gözüne sadece nerdeyse ölü Cameron kaçtı, değil mi Nash?"

Herkes kıkırdadı, Gina hanıma baktım, ağlamıyordu, sadece Cam'e bakıp gülümsüyordu, yüzünde yorgun ama mutlu bir ifade vardı, ona her bakışında sanki tanrıya şükrediyordu.

" Bizi öldürüyordun taşkafa" Sierra yapmacık bir sinirle Cameron'un saçlarını karıştırdı.

" Pekte rahat olduğum söylenemezdi, haftasonları dışınd uyumayı sevmiyorum ama 1 hafta uyuduğumu düşünürsek... Uzun bir süre hiçbirinizi uyutmayacağım!"

Annesi söze girdi ve küçük bir çocukmuşcasına yanaklarını okşadı minettar gözlerle "Sen gözlerini araladıktan sonra yıllarca uyumayabilirim bebeğim, seni kaybedeceğimi sanmıştım..."

Onları hayranlıkla izledim. Cameron'un gülüşünden alamıyordum en çokta gözümü, benim yüzümden vurulmasına rağmen bu konunun bahsini bile açmamıştı... Sadece kalabalığın arasında bana bakıyordu, sadece bana...

" Bence biz genç aşıkları yalnız bırakmalıyız"

Herkes Mayıs'a odaklandığında pişkin pişkin güldü, ama Mayıs bu, yabancı falan dinlemez yapacağı odunluğu her yerde yapar...

" Bende ne yapacaklarını merak ediyorum ama o bizi ilgilendirmez orasını Allah is watching dimi yani keh keh keh..."

Odadan herkes birer birer çıkarken yerimden doğruldum, kendimi onun ailesine karşı kötü hissediyordum, onlar onun yanında olmayı hak ediyordu. Ben sadece Cameron'un vurulmasına sebep olan bencil kızın tekiydim, onun sevgisini bile hak etmiyordum belkide. Oda boşaldığında Cameronla ikimiz kaldık. Gözlerinin altındaki mora çalan kısım ve beyazlamış derisi sırtındaki yaranın varlığının habercisi gibi duruyordu. Uzun bir süre yüzüme baktı. Sıcakça gülümsedi, gözlerinin yanı kırıştı. Öyle güzel gözüktü ki gözüme yıpranmış yüzü, yanına gidip her karışını öpesim geldi.

" Ash... Yanıma gelmeyecek misin?"

Dudaklarımı büzüp başımı öne eğdim, onu deli gibi özlemiştim o camın ardından izlerken, şimdiyse dokunmaya korkuyordum incitirim, kaybederim tekrardan diye.

" İstiyor musun?"

Gözlerine suçlulukla baktım, bir süre kaşlarını çattı ve beni izledi. Beni yavaşça yatağa, yanına çekti. Yanına uzandım, serumuna değmemeye dikkat ediyordum, onunsa hiçbir şey umrunda değildi. Dudaklarıma bir öpücük kondurup başımı göğsüne yasladı, kalbinin ritmini duydum. Ona ait kokusu hiçbir şekilde gitmemişti, parmakları bana değdiğinde neredeyse heyecandan ölmek üzereydim. Yoğunbakım odasında dün parmaklarımı sıkı sıkıya kavradığından beri nefes almaya ancak başlayabilmiştim. Haftalardır o kablolara bağlı olan bedeni artık sımsıcaktı, eskisi gibi.