1. Bölüm

33 6 2
                                    

Yine telefonumun zil sesi ile uyandım. Her gün saat 7'de uyanmaktan bıktım. Her gün saat 7'de çalıştıgım restorana gider temizlik yaparım. Ben bile o restoranda ne olarak çalıştıgımı bilmiyorum. Temizlik bulaşık garsonluk yapıyorum her ayak işinde ben gidiyorum. Bu kadar çok çalışmama ramen çok az maaş veriyi gıcık yaşlı patronum onuda sizle bir ara tanıştırırım hiç merak etmeyin :)

Şu kış ayında şu ince yorganın içinde yatmaktan her yerim donuyor vallahi ya ellerim buz gibi olmuş. Şu Istanbul'da kışları ne kadar soğuk oluyor demi ya. Ellerimi telefonuma uzatıp saate baktım saat 7:15 geçiyordu. Ben böyle yatakta mal mal takılmaya devam edersem işe geç kalıcam böyle bir lüksüm olmadıgı için hemen kalktım.

Odadan çıkıp banyoya gittim bu gibi su ile elimi yüzümü yıkadım. Geri odama gidip gardolabın karşısına geçtim. Siyah pantolonumu ve siyah örgü desenli pantolonunu giydim altımada siyah botlarımı giydim bordo rengi deri montumu ve sırtan asmalı siyah çantamı alınca güzel olmuştum avvv saçlarımı unuttum. Gidip hemen saçlarımı at kuyrugu yaptım son bir aynadan bakınca güzel olmuştum. Allah var güzel kızım giyinişimede önem veriyorum. Annem emekli oldugu için coğu ihtiyaçlarımızı o karşılıyo bende kendi maaşımla kıyafet alıyorum. 170 boyunda 48 kiloyum fiziğim güzel yani. Yeşil gözlerimi annemden kahverengi saçlarımı babamdan almışım. Ben babamı hatırlamıyorum ben 2 yaşıdayken ölmüş. Ben geç olan bi çoçugum. Annem ile babam aradında 10 yaş var. Babam o zamanlar ölmüş işte bu konudan çok bahsetmek istemiyorum. Annem babam öldükten sonra 3 kuruş emekli parası ile liseye kadar okutu ama üniversiteyi okutacak kadar mati gücü yok bu yüzden bende çok lüks bir testoranda çalışıyorum.

Işe çok geç kalıyorum. Hemen odamdan çıkıp annem uyanmasın diye ağır adınlarla evden çıktım. Çok fena yağmur yağıyordu ben yanıma şemsiye almamıştım zaten anahtarımı restoranda kaybetmiştim bi an kapıyı çalmayı düşünsemde annemi uyadırmaya kıyamadım. Bende koşarak durağa gittim. Ben durağa gelir gelmez otobüs gitti. Arkasından bir umut koştum ama yetişemedim bende sinirle "ya of Allah kahretsin kaçırdım"diye bağırarak yolda depiniyoken çoķ lüks siyah bi araba yanımda durdu ben öylece baka kaldım ki arabanın camı açıldı genç bir adam vardı arabanın içinde
"Niye yolun ortasında tepiniyorsun küçük kız" dedi bende mal mal bakmayı kesip "defol git yanımdan ben senin gibi adamların arabasına binmem" dedin kücuk bir kahkaha atı mal mısın kızım sen der gibi bakıp "zaten seni arabama almaya niyetim yok, şimdi araabamın önünden çekil" dedi. Tam ağzımı açıcakken camı kapatı. Kornaya bastı bende yoldan çekildim mecburen.

Zaten o an bir otibus geldi hemen koşup otobuse bindim bende 10 20 dakika sonra restorana vardık bende otobüsten inip saate baktım saat 8:30 du ne ne yarım saat geçmi kaldım. ..

Simdi öylece restoranın karşısında durmuş içeri girmek için bir cesaretin gelmesini bekliyorum. Bu arda size çalıştıgım reatorantan bahsedeyim 3 katlı çok lüks bir mekan bir okadar kazıkçı ve ihtişamlı bi yer restorantın adı Göktürk restoran sahiplerinin soy adı yani. Şans eseri benide aldılar işe işte.

Ben yeterince geç kaldım içeri geçmem getek yabismillah diyip içariye girdim
Canım patronum beni kapıda bekliyordu beni görür görmez
"Ooo hoşgeldiniz sefalar getirdini Tutku hanım"
Tabi bende sırıtım hemen buna dahada sinir oldu
"Hemen git üstünü degilştir iş başına" başımı salayıp giyinme odasına gitim çalışanların zorunlu giydikleri siyah mini etek ve beyaz gömlegi alıp kabine geçtim üstümü giyip kıyafetlerimi dolaba koydum. Yaka kartımı takarken yanıma Selin geldi.
"Nerde kaldın be kızım patron köpüdü resmen ya" dedi gülerek Bende gülerek ona döndum
"Gördüm gördum sende görmeliydin daha deminki suratını" dedim gülerek
Oda tahmin edebiliyorum bakışını atıp güldu
"Neyse selin ben biraz daha geç kalırsam kovulurum o yüzden hadi mutfaga gitik..

Buğünde aynı seyler oldu çıkış saati gelmişti ama biz selinle halla bulaşık yıkıyoduk ben köpükleme işini bitirip üstumu degiştirdim geri mutfağa gidip
"Selin hadi ben çıkıyıyorum"
Oda elindeki tabaga bakıp "bende şuları bitirir çıkarım" dedi o sırado patron mutfa girdi hayret çok mutluydu
" kızlar yarın saat 9:30'da iş başı yapılıyo çarşamba günü cok büyük bor iş adamının kızının doğum günü partisi var yarın hazırliķlar yakılıcak bu işten cok para kazanacaz" dedi hayret bende ne diye mutlu diyorum para var ya işin ucunda ondan bu kahkaha atarak mutfaktan çıktı bende seline sırıtım oda bana "hadi bay bay yarın görüşüruz cano" dedim ve mutfaktan çıktım oda benim arkamdan "gül teyzeye selam söyle" dedi bend "tamam" deyip dışarı cıktım

Duraga gelir gelmez otobüs gelmişti zaten

Bu günümde böyleydii

Yazardan: yorum ve votelerinizi bekliyorum :) ♥♥♥

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayel EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin